Mehmet Şal
Büyük Oyun: Orta Asya
2020 sonrası küresel güç odakları arasındaki mücadele yeni bir evreye girmiş görünüyor.İsrail, Suriye, Irak Türkiye hattında yaşanan siyasi, askeri, ekonomik, politik gelişmeler; Türkiye -Suriye sınırında terör devleti oluşturulmaya yönelik gayretler; Doğu Akdeniz'de oluşturulmak istenen Yunanistan-İsrail-Kıbrıs Rum ittifakı; İsrail-Azerbaycan koridoru oluşturma çabaları; Ukrayna-Rusya sahasındaki çok yönlü savaş ve savaşı Karadeniz'e indirilmek istenmesi....Velhasıl Orta Doğu'daki stratejik fırtınanın arka planında ABD, Avrupa ve İsrail'in farklı bir coğrafyaya ulaşma stratejisi yatıyor.Perde arkası sahnelenen "Büyük Oyun"da hedef neresidir diyorsanız?
Orta Asya....
Nasıl mı?
Son dönemde Avrupa devletleri ve ABD'nin Orta Asya'ya ilgisi tesadüf değildir. Bölgede Çin ve Rusya’nın etkisi ordada.Çin’in devasa gücüne Rusya’nın jeopolitik güç ve direncine karşı aşamalı, katmanlı, kirli ve girift strateji izleniyor.Bu strateji, dengeleme ve var olma amaçlı bir polik çizgide yürütülüyor.
Orta Asya, Rusya ve Çin’in karasal egemenliğinin kilit sahasıdır.Çin'in inşa etmek istediği orta kuşak yolunun omurgası; Rusya'nın askeri, kültürel ve ekonomik açıdan tarihsel nüfuz sahasıdır.ABD ve Avrupa devletleri Rusya-Çin eksenini kırmaya yönelmiş durumda.
Soğuk savaş sonrası batılı devletler kapalı bir jeopolitik alana dönüşen Orta Asya'yı; askeri eğitim, istihbarat paylaşımı, savunma harcamalarına destek, reformlara yardımcı olma stratejisi izliyor.Kısa vadede bölge devletlerinde askeri üs kurmak, kaos ortamı oluşturmak, çatışma alanı yaratmak yerine "düşük görünürlük, yüksek etki" yaklaşımlı strateji ile özellikle Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan'ı batıya açmayı amaçladığı gözüküyor.
ABD, Avrupa ve İsrail ekseni; bilhassa Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan'da şu an için "rejim değişikliği"den yana değil; bunun yerine egemenlik, bağımsızlık, dışa dönüklük, çok taraflı, çok yönlü politika izlemelerine alan açmak stratejisi yürütüyor.Bu sayede Orta Asya Türk devletlerinin Çin ve Rusya’ya bağımlıklarını minimize edip, kendilerine siyaset, ekonomik enerji arzı gibi alanlarda rahat hareket etme imkanı yaratma arzusunda oldukları görünüyor.
Batı siyaseti bu devletlerdeki Rus-Çin etkisine karşı dengeleyici anlayışla oligarklara karşı elitlerin elini güçlendirecek adımlar atacak; Rus ve Çin etkisini kademeli şekilde zayıflatacak alternatifler sunacak, manevra alanı açmak isteyecektir.
Öte yandan Orta Asya petrol ve doğalgaz rezervleri yanında; yeni yüzyılın stratejik madenleri ve nadir toprak elementleri açısından da hayati öneme sahip.
Kazakistan Uranyumda dünya lideri.Lityum, Nadir elementler, Bakır, Kobalt gibi madenler bakımından önemli kaynaklar var.ABD, Batılı güçler Orta Asya'yı Çin’e olan kritik hammadde bağımlılığını azaltmanın anahtarı olarak görüyor.Batılı güçler bu sayede enerji ve maden arz zincirlerinde jeopolitik kırılganlıklarını azaltabilir.
Tüm bu stratejide başarılı olmak isteyen ABD ve Batılı devletler; Orta Asya devletlerinde Rus-Çin modeline karşı oluşturulacak alternatif modelle Rusya'yı askerî ve güvenlik bağları üzerinden sınırlandırılmak, Çin,i de ekonomik ve teknolojik bağımlılık yaratma kapasitesi üzerinden dengeleme gayretindedir.Rusya, nüfuz kaybı riskini görüyor ve direniyor.Çin, ekonomik çevrelenme tehdidini görüyor ve itidalli stratejik hamlelerle ilerliyor.
ABD ve Avrupalı devletlerin Orta Asya’ya yönelmesi, orta ve uzun vadeli stratejik planlamalarının küresel güç dengesinin yeniden şekillendiğinin görünen kalıcı merkezi yansımasıdır.
Bugün Orta Asya üzerine oynanan bu "Büyük Oyun"nun arka planında bölgenin siyasi, askeri, ekonomik, enerji ve nadir toprak elementleri potansiyeli yatarken; "Büyük Oyun"da ABD ve Batı'nın bölge devletlerine askeri yatırımlar ve anlaşmalar kadar altyapı, finansman, enerji, madenler belirleyici olacaktır.
Sonuçta Orta Asya artık sadece büyük güçlerin rekabet alanı değil; kendi jeopolitik ağırlılarını, pazarlık gücüne dönüştürmeye çalışan bir aktörler topluluğu hâline gelmektedir.Ne yazık ki; olan yine masumlara olacaktır."Sessiz Coğrafya" bu stratejilerle maalesef "Yeni Orta Doğu" olma yolunda ilerliyor.Orta Asya’ya açılan bu yolun kilit ülkesi Türkiye'dir.
Soru şu:Yeni küresel dizayn" BÜYÜK OYUN"da Türkiye'nin pozisyonu ve stratejisi ne olacaktır?