Çürüyen ruhlar

Anadolu bir hayattı, bir sıcaklıktı, engin bir ruhtu. Mahalleler nefes alır, sokaklar çocuk gülüşleriyle  dolar, sofralar hikâye anlatır, çay bahçeleri muhabbet mekanları olurdu. Şimdi elimizde kalan: İş-güç, sessizlik, sosyal medya, dijital ağlar ve ekranlar.

Konuşuyoruz, dinler gibi yapılıyor ama kimseyi dinlemiyoruz. Duyuyor, duymamış gibi davranıyoruz. Anlıyorum diyoruz ama kimseyi anlamıyoruz. Herkes birbirine "bağlı" görünüyor, ama kimse kimseye bağlı değil. Bayram sabahları ekran kaydırıyor, mesaj atıyoruz, cenazeler birkaç emojiyle mesajla geçiştiriyoruz. Çünkü; modern insanın acelesi var, nereye gittiğini bilmeden…

Cuma ve bayramlarda camiler dolu ama dualar boş. Ahlaklı insanlar çoktur denir, içinde ahlak yok. Eğitim sistemi sürekli yenileniyor, ama ruh terbiyemiz yok. Karakter değil, kariyer inşa ediyoruz. Karakteri olmayan toplum güruhu ancak kendi geleceğini karartır ve yok eder.

Spor, sanat, kültür, müzik… Hepsi hız yarışında. Spor, para ve gösteriş. Şiir, sosyal medya süsü. Sanat, popülizmin esiri. Kültür kültürsüzlerin ayakları altında. Ruhlar derinliği olmayan insanların elinde gürültüde kayboluyor.

Siyaset öfkeye dönüştü. Anlaşmak zor, sadece mukabele etmek var. Oysa bir toplum aynı fikirde değil, aynı duyguda birleşebilmeliydi. Biz o duyguyu yitirdik.

Ülkenin sorunları büyük olabilir ancak aşılamayacak sorunlar yoktur. Lakin en büyük sorun milletin ruhunu kaybediyor olmasıdır.  Kaygı duymayan, utanmayan, üzülmeyen, acımayan, ar perdesini yırtılmış bir toplum her şeye alışır, her şeyi normalleştirir. Ve insan her şeye alıştığında insanlıktan çıkar.

Toplumun tepeden tırnağa önce vicdana, ahlaka, edebe, dürüstlüğe, hakkaniyete, insanlığın özüne ihtiyacı var. Çünkü; ruhsuz bir toplum yalnızca bir kabuktur: İçi gürültülü, kalabalık ama bomboş. Et ve kemik yığını.

Ruhu olanlara selam olsun. Ve hâlâ dert duyanlara, kişilikli, karakterli duruşu olanlara...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Mehmet Şal Arşivi

BAĞIMLILIK ÇORAKLAŞAN ZİHİNLER

01 Aralık 2025 Pazartesi 11:35

Dünden bugüne Aydın Balcı

19 Kasım 2025 Çarşamba 12:58

İhtirasın bedeli

11 Kasım 2025 Salı 11:46

Haysiyet Cellatları

05 Kasım 2025 Çarşamba 11:20

Yeniden doğuş

29 Ekim 2025 Çarşamba 09:55

Beşerin Samimiyet Öyküsü

22 Ekim 2025 Çarşamba 11:08

Entellektüel yalnızlık

16 Ekim 2025 Perşembe 10:00

Sosyal Medya Tarihçiliği

06 Ekim 2025 Pazartesi 14:32

Karakter mi kariyer mi

02 Ekim 2025 Perşembe 10:53