"İlkini bir televizyon programında Spinoza'dan alıntı yaptığı için sopayla döve döve öldürdüler." diye başlıyor kitap. Aydınların işe yaramaz varlıklar olarak görüldüğü, entelektüel cümleler kurmanın halkı aşağılamak addedildiği bir memlekettir burası. Profesörün, "Halk, aklını kullanmazsa karşısına çıkan ilk tiranın kölesi olur." diyerek sözünü açıklamaya çalışması da iyi olmamıştır. Artık "entelektüel pozlara girmeye" karşı zerre hoşgörü yoktur.
"Diğerini ertesi gün şafak vaktinde öldürdüler." diye başlıyor 4. bölüm.
İktidar, Meclis'te %75'lik çoğunluğa sahiptir. "Entelektüeller de bu ülkenin kurulmasına katkı sağladı! Hepimiz İtalyanız! Siz de bizi korumakla yükümlüsünüz!" diye haykırıyor muhalefet lideri. "Cumhuriyeti entelektüeller kurdu!" diye de ekliyor.
İçişleri Bakanı, "Gazete olan Cumhuriyet'i mi kastediyorsunuz?" diye soruyor, kahkaha tufanı kopuyor.
Halkın zaten bir yığın fikrinin olduğunu, insanların fikir üretmek için aydınlara ihtiyacının olmadığını ciddiyetle ifade ediyor Bakan.
"Düşünmek, yazmak ve öğretmek -yani entelektüellerin yaptığı şeyleri yapmak- insanları kışkırtmak anlamına geliyordu..."
Halk çalışmadan çok para kazanan zenginlere ve cahil ünlülere büyük bir hayranlık beslediği hâlde aydınların "şık" giyimlerine dahi tahammül edememektedir. Aydınlara karşı başlatılan linç kampanyasının bir meyvesi olarak.
Cehalet Bakanlığı ve İtalyan Dilinin Sadeleştirilmesinden Sorumlu Daire Başkanlığı kuruluyor. Sadeleştirmeden kasıt, soyut sözcükleri ve cahil halkın anlamakta zorlandığı kavramları yok etmektir. Cahillerin "şimdi sıra bizde" diyerek iktidara destek çıktığı yeni bir dönem yaşanmakta, Mutlu Cahiller Tugayı adlı bir örgüt, cahil olmayanlara saldırmaktadır.
Hükûmet cinayetlere kayıtsız değildir. Halkın şiddete dönüşen "makul" öfkesine karşı aydınları korumak gerekçesiyle bir kararname çıkarır. Böylece entelektüelleri kayıt altına almaya yani fişlemeye başlar...
Giacomo Papi'nin işbu "Radikal Şıkların Sayımı" adlı romanı 2019'da yayımlanmış. Gördüğünüz üzere, yapıttaki olaylar tümüyle gerçeklikten kopuktur. Yoksa bu çağda, medeni bir memlekette gücü elinde bulunduranların suçsuz ve savunmasız insanlara karşı akıldan, vicdandan, insaftan uzak davranmaları olacak şey değildir.