Bitmeyen Mesele

Geçmiş değil midir mekana, kimliğe damga vuran kaderin kendisi? Fırat ve Dicle arası işte böyle bir yer değil midir? Beşeriyet hafızasında ilk feryatlarının yükseldiği kadim yerin adı Mezopotomya...Siyasal yapılardan askeri düzene, dinsel olgulardan ve elçilerden edebi eserlere, toplumsal reflekslerden ekonomik krizlere, medeniyet ilklerinin doğumhanesi...

Ne var ki; bu topraklarda doğup büyüyenlerin zaman zaman kutup yıldızı gibi parlayıp insanlığa ışık olduğu, muhteşem yüzyıllara damga vurduğu gibi; korkunun, vicdanların kanadığı, hüzün, gözyaşı, acı, dehşet, dram, arbede, korkunun da hiç eksik olmadı Mezopotamya'dan. Çünkü; bu topraklarda taassup, öfke, nefret, ihtiras, hile, riyakarlık, ihanet, hep var oldu.

Akıllara durgunluk veren girift ilişkiler yumağı Mezopotamya...Bazen parlayan bir kutup yıldız, bazen kaynayan kazan, bazen kor ateş, bazen kum fırtınasına yakalanmış, bazen çığlıklara kulaklarını kapatmış, bazen ölü taklidi yapmış, bazen isyankar insanların yaşadığı mekan Mezopotamya...

Medeniyet beşiğinin meseleleri burada başlar. Neyi vermişse insanlığa, zamanı gelince  bedelini fazlasıyla ağır ödemiş, yeri geldiğinde ödeten bilen bir topraktır. Toprağı zengin,  suyu bol, bereketli büyük silo. Her daim doğudan batıya  herkesin hevesini, iştahını kabartmış. Coğrafyanın siyasalları bazen bir taş koymuş üstüne, bazen bir taş yıkmış. Medeniyetin biri parlıyor, biri sönüyor. bir eşsiz eserler inşa ediyor diğerinin eserleri yerle yeksan ediyordu. 

Mezopotomya tarihi istilalara, yıkımlara, katliamlara, göçlere sahne olmuş ama bazen korkudan susmuş, bazen menfaat gereği işbirlikçi olmuş, bazen duyarsız kalmış, bazen acıma ve vicdanı kurumuş, merhametsizlik diz boyu olmuş, yeri geldi insanlığını ikaybetmiş coğrafya Mezopotamya...

Hatırlayınız: Kadim göçler, istilalar, felaketler ve yıkımlar...
Dinsel taassup ve ahlaki çöküşler...
Moğol saldırılarının yarattığı travmalar...
Timurun yolculuğu...
Dinler arası acımasız savaşlar...
1. Cihan harbi öncesi anı ve sonrası yaşananlar... Yani Fırat ve Dicle'nin kucağı yüzyıllardır kendini arıyor arıyor.

Huzur ve barış bu topraklarda kervanın konakladığı han misalidir. Kervan bir gelir, bir gider. Tan vakti ile kavga başlar, karanlık basar, kafalar karışık yarını bekler. Çünkü mesele yalnızca kendisi değil, insanlığın çıkarı.

Bugün de değişen bir durum var  mı? Durum aynı seğil mi? Maalesef öyle. Bugün sınırlar yeniden belirleniyor, enerji hatlar, yer altının zengin petrol damarları üste birer can suyu değil, dolu dolu kan ve gözyaşı olarak akıyor. Fırat ve  Dicle kenarında yürüyen yavrunun  çocuğunun yüzyıllar önceki Babil kentinde yürüyen yavrudan farklı değil. Hepsinin gözünde korku var.

Bu toprak insanlığa fazlasıyla cömert davranmış. Herkese kucak açmış lakin kendini  huzura kavuşturamamıştır. İnsanlığa zengin medeniyet buluş ve araçlar deryası sunmuş. Maalesef kendi insanının karnını ve kalbini aç, sefil bırakmıştır.

Mezopotomya farklı zamanlarda dünyanın  en büyük trajedilerini yaşamış, zaman zaman yetim kalmıştır. Dünya medeniyete analık etmiş, ama insanları acımasızca dayak yemiş bir insan misalidir

Mezopotamya soruyor: Ey insallık! Sana medeniyetin anahtarını verdim. Siz bana acı gözyaşı ve kandan başka ne verdiniz? 

Sizce insanlığın cevabı belli değil mi? Azgın ve acımasız insanların kendi dertleri, çıkarları değil mi? 

UYARI!!!!
Moto-kuryeler başlayan süreçte, gençler arasında yoğun bir motor kullanma furyası başladı. Motor ehliyeti alma yaş sınırı 16. Yaşı dolduran gençler ehliyet alıp motora koşuyor. Kimi ehliyetsiz kullanıyor. Önüne gelen trafiğe atlıyor. Denetim yetersiz. 

Okulların açılması ile okul bölgelerinde dikkatsiz havalı ve hızlı motor kullanan gençler hem kendilerini hem trafiği fazlası ile  tehlikeye atıyorlar. Yetmiyormuş gibi arkalarına arkadaşlarını da arkadaşlarını bindirip canları tehlikeye atıyorlar. 

Her geçen gün kazalar artıyor. Vatandaş tepkili. Motorculara sevimsiz bakıyorlar, ağızlarından dinliyorum. Sürücüler tepkili, okul velileri tepkili, kendi canlarını tehlikeye atarken başkalarının canını da tehlikeye atıyorlar. Ama motor kullananların umrunda değil. Yetkililer yaşanabilecek olumsuzluklar kariısında acil denetimleri artırmalı, gerekli tedbirler acil alınmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Mehmet Şal Arşivi

BAĞIMLILIK ÇORAKLAŞAN ZİHİNLER

01 Aralık 2025 Pazartesi 11:35

Dünden bugüne Aydın Balcı

19 Kasım 2025 Çarşamba 12:58

İhtirasın bedeli

11 Kasım 2025 Salı 11:46

Haysiyet Cellatları

05 Kasım 2025 Çarşamba 11:20

Yeniden doğuş

29 Ekim 2025 Çarşamba 09:55

Beşerin Samimiyet Öyküsü

22 Ekim 2025 Çarşamba 11:08

Entellektüel yalnızlık

16 Ekim 2025 Perşembe 10:00

Sosyal Medya Tarihçiliği

06 Ekim 2025 Pazartesi 14:32

Karakter mi kariyer mi

02 Ekim 2025 Perşembe 10:53