21. Yüzyılın demokrasi arayışı

21.yüzyılın ilk çeyreği, dünya dahilinde demokrasinin hem yeniden tanımlandığı hem de çeşitli tehditlerle sınandığı hem yeni arayışların olduğu bir dönem oldu. Yaygın temsilî demokrasi anlayışı; dijitalleşme, yapay zeka, globalleşme ve toplumların değişen beklentileri karşısında yetersiz görüldüğü anlaşıldı Bu süreçte, demokrasinin içeriği, işleyişi sorgulanmakta, eleştirilmekte; katılımcı, şeffaf ve kapsayıcı modellerin arayışı öne çıkmaktadır. 

Dünya genelinde demokratik kurum ve kuruluşlar; popülist yaklaşımlar, kutuplaşma ve otoriterleşme eğilimleri nedeniyle zayıflamaktadır. Seçimlerin düzenli yapılması artık tek başına bir demokrasi göstergesi görülmüyor. Zira hukuk devleti, basın özgürlüğü, insan hak ve hürriyetleri, sivil toplumun gücü gibi unsurlar da demokratik bir yapının sağlıklı işleyişi için olmazsa olmazlardır. Ne var ki; bu mecralarda yaşanan zafiyetler-gerilemeler, demokrasinin içini boşaltan uygulamalar nedeniyle "illiberal demokrasi" kavramı öne çıkmıştır.

Artık bugün bazı toplumlar doğrudan demokrasi arayışındadır. Doğrudan demokrasi araçları; "örneğin halk oylamaları-doğrudan demokrasi, dijital katılım platformlarında oylamalar, liderlerin değil halkın kendi vekilini belirlemesi gibi daha etkin bir demokrasi arayışında. Neden halk istediğini vekil yapmasın? Kendisini temsil edecekse kim olacağını kendisi belirlemelidir artık. Halkın içerisinde olduğu doğrudan demokrasiye her zamankinden daha çok ihtiyaç görülülüyor.

Dijital teknolojiler halkın katılımını artırma potansiyeli taşıyor ancak dezenformasyon, veri güvenliği ve dijital gözetim gibi tehditlerle demokratik süreçler sekteye uğratabilir, zayıflatabilir. Dijital alandan sosyal medya algoritmalarına kadar birçok yeni araç kamuoyunu yönlendirir hale gelmiştir. Bu sebeple 21. yüzyılın demokrasi arayışında teknolojik platformların etik denetiminin ve yasal düzenlemelerin uyumlu olması hayati önemdedir.

21. yüzyılda demokrasi sadece bir yönetim tarzı değil; aynı zamanda sosyal adaletin, hakkaniyetin, eşitliğin ve katılımın garantisi olmalıdır. Halkın karar alma süreçlerine gerçek anlamda dahil olduğu, doğrudan karar verici, farklı anlayış ve düşüncelerin eşit temsil edildiği, şeffaf ve hesap verebilir bir sistem hedeflenmelidir. Bu arayış, hem mevcut kurum ve kuruluşların dönüşümünü hem de yeni demokratik hayal gücünün devreye girmesini zorunlu kılmaktadır. Temsili demokrasinin artık yetersiz kaldığı bu süreçte; doğrudan ve katılımcı demokrasi dönüşümüne, denetim kontrol mekanizmasında halkın etkin olmasına duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şal Arşivi

BAĞIMLILIK ÇORAKLAŞAN ZİHİNLER

01 Aralık 2025 Pazartesi 11:35

Dünden bugüne Aydın Balcı

19 Kasım 2025 Çarşamba 12:58

İhtirasın bedeli

11 Kasım 2025 Salı 11:46

Haysiyet Cellatları

05 Kasım 2025 Çarşamba 11:20

Yeniden doğuş

29 Ekim 2025 Çarşamba 09:55

Beşerin Samimiyet Öyküsü

22 Ekim 2025 Çarşamba 11:08

Entellektüel yalnızlık

16 Ekim 2025 Perşembe 10:00

Sosyal Medya Tarihçiliği

06 Ekim 2025 Pazartesi 14:32

Karakter mi kariyer mi

02 Ekim 2025 Perşembe 10:53