Gelinen son noktada artık her sabah yeni zam haberleriyle gözlerimizi açıyoruz. Marketlerdeki ürünleri her gün artmış fiyat etiketleriyle bizleri karşılıyor. Belki maaşlarımız sene içerisinde artıyor fakat bir o kadar da alım gücümüz maalesef azalıyor. Toplumumuzun büyük bir çoğunluğunu asgari ücretliler oluştururken, gösterilen çaba sonucu artık neredeyse rahat yaşayabilmenin ne olduğunu unutuyoruz. Neredeyse mutlu olabileceğimiz herhangi bir şey için yüksek bedeller ödüyoruz. Artık birçok şey ne kadar temel şeyler olsa da birer pahalı alışkanlık olabiliyor.
Bazılarımız için hayat kelimesinin içeriği, fazla maaş kazanmak yerine küçük ve basit görülen ama bir o kadar da değerli standartlar içerisinde yaşamına devam edebilmektir. Örneğin sabah ailemizle yapılan güzel bir kahvaltı… Artık yeri geliyor ki bu ortamı oluşturmak toplumumuz için artık paha biçilemez bir hal aldı. Günümüzde temel ihtiyaçların bile ateş pahası olduğu bugünlerde insanlar bunalıma girebiliyor, aklındaki ve odağındaki birçok hedeften sapma noktasına gelebiliyor.
Başta ekonomik sebepler olmak üzere dünyevi şeylerden bunalan vatandaşların bazı hususları düşünmesi gerekiyor. Bizleri daha huzurlu hissettirecek olan belki daha fazla kazanmak değil, daha anlamlı ve belli standartlarda yaşamaktır. Çünkü yoksulluk cebimizdeki birkaç lira değil, ruhumuzdaki birçok anlamın karşılık bulamamasıdır.