Mehmet Şal

Mehmet Şal

Yeni model savaşın kodları!

Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Bu öngörü değil, net bir gerçek.

2020 yılı itibariyle sağlıktan gıdaya, lojistikten bilişime, eğitimden sosyo-kültürel hayata, yazılımdan uzay teknolojisine insanlık tarihi yeniden yazılıyor.

Her yaşanan gelişmeye rağmen insanların temel ihtiyacı ve hayat şartlarını belirleyen; üretim, gıda, ticaret, enerji, ulaşım, sağlık, eğitim, finans, sanal yaşam gibi genel çalışma alanları baş döndürücü hızla değişiyor. Yapay zekanın insan zihninin sınırlarını zorlayan etkisi; devlet, toplum ve bireysel yaşamı başka bir boyuta taşımaya başladı.

Gelişmeler insanlığın geleceği adına yeni umutlara kucak açarken, insanlığın ufkunu da genişletmeye devam ediyor. Özellikle insan zihnine hükmetmeye yönelik teknolojik ilerlemeler, insanlığı şaşırtacak mahiyet kazandırırken bir taraftan da baş döndürücü bu ve ötesi olası gelişmeler insan yaşamını nasıl etkiler diye şüphelere ve korkuya kapılmamıza neden oluyor.

Yol ayrımına giren insanlık; küresel aktörler ve aktörlere yön veren küresel aile şirketler tarafından " VEKALET SAVAŞLARI" yoluyla 2023 yılından itibaren Ortadoğu üzerinden dünyayı yeniden şekillendiriyor, haritalandırıyor.

ABD, ÇİN, RUSYA, AB, İNGİLTERE küresel ölçekte hükümran pozisyonlarını, dünya statükosunu yeniden tesis etmek amacıyla işaret fişeğini ateşlediler. Vahşet devleti İsrail eliyle Gazze'de.

Hamas bahanesi ile Gazze'yi cehenneme çevirdiler. Buradan hattı genişleterek; Libya'dan Tayvan'a, Rusya'dan Yemen'e kadar savaşın kan ve gözyaşlarını alevlerin yayılması gibi, savaşa bu sahaları dahil etmeye çalışıyorlar.

Savaşı; mikro, bölgesel çatışmalar üzerinden devam ettirmek istiyorlar. Bu ye nesil savaşta; dinsel, mezhepsel, kabileci, ırkçı, şovenist argümanları öne sürüp, taşeron terör örgütlerini de devreye sokarak, savaşan toplulukları " Vekalet Savaşları " üzerinden birbirine kırdırarak ilerletiyorlar.

Ortadoğu'nun jeostratejik ve siyaset merkezinde olan TÜRKİYE'nin bu gelişmelere kayıtsız kalması mümkün değildir. Ortadoğu ve hinterlandında yaşananlar doğrudan veya dolaylı Türkiye'yi etki altında alıyor, almaya da devam edecektir.

Türkiye Cumhuriyeti devleti gerekli aksiyon ve tedbirleri alıp ikili ve çoklu diplomasi yoluyla bölgedeki satranç oyununda güçlü aktör pozisyonunu devam ettirebilecek adımları kararlılıkla yürüteceğine inanıyoruz.

YENİ SAVAŞ STRATEJİSİNİN PERDE ARKASI ARKASINDA NE VAR?

Şu anda bu devletler ve bu devletlerin iradesini ellerinde tutan güçler, küresel aile güçleri aslında yeni statükonun oluşturulmasında her ne kadar siyasi, askeri, terör, güvenlik konularını öne çıkarılıyorsa da; gerçekte Pandemi sonrası ortaya çıkan yeni argümanlar olan
GIDA, SU, ENERJİ, MADEN, PARA gibi noktalara çökme, çökertme planını uygulamaya koydular.

Küresel devletler, elitler ve baronlar zenginliklerine zenginlik katmak.

Diğer devlet ve milletleri kendilerine muhtaç bırakma. Ülkeleri
fakirleştirme.

Toplumları kıtlığa, açlığa mahkum etme.

Gıda, hava, su hengin daha kıymetli hale gelen değerlerle oynayıp insanlığın artan sağlık sorunlarına bağlı devasa yeni rant ve gelir alları oluşturmak.

Biyolik silahlar yoluyla yeni salgın tehditleri oluşturmak.

Tüm bu yollarla dünyanın nüfusunu azaltacak metotlar üzerinden kısa zamanda kitleleri yerinden oynatıp Kavimler göçü gibi yeni bir göç hareketini tetiklemeye çalışıyorlar. Pakistan'dan, Yemen'den, Afrika'dan Anadolu ve Avrupa'ya doğru yaşanan göçleri göz önüne alınız. Öyleyse iklim krizi, tarım-gıda, hayvancılık, su, enerji, para vb. alanlarda yaşanan ve yaşanabilecek daha vahim tablolar bu büyük göç dalgasını daha da hızlandırır.

Küresel güçlerin, büyük aile şirketlerinin, örgütlerin, organizasyonlarını planları, yayınlanan istihbarat raporlarını,BM' nin bu alanlarla ilgili raporlarını dikkate alırsanız yaşanan bu savaşların aslında siyasi, askeri olmaktan çok; gerçekte İKLİM, TARIM, GIDA, HAYVANCILIK, ENERJİ, MADEN ve PARA için yapıldığını daha iyi analiz etmiş oluruz.

Değerli okurlar !

Ortadoğu üzerinden dünyanın yeni savaş ve siyaset düzenini okursak; Türkiye Cumhuriyeti ve milleti bu yeni düzende bölgenin baş aktörlerinden biri olduğunu; merkezi, üniter, milli devlet varlığını, ülke ve sınır bütünlüğünü korumayı ulusal güvenlik meselesi görmüş olduğunu, hiç vakit kaybetmeden gelişen yeni VEKALET SAVAŞLARI'nın bölgede ilerleyen süreçte yaşatacağı TARIM, HAYVANCILIK, GIDA, ENERJİ, MADEN, PARA ve yeni GÖÇ DALGASI olumsuzlukların yaşanması ihtimalini de analiz edip, devletin bu konuları da milli güvenlik meselesi görüp şimdiden tedbir alması elzemdir.Bu alanlarda devlet, millet yararına sil baştan yapısal ve radikal reformlar yaparak, halkın refahını ve geleceğini bir an önce teminat altına alacak adımlar atmalıdır.

Küresel devlet, şirket ve elitlerin planları karşında ayakta durmak elbette azim, gayret, mücadele gerektirir. Bu yüce devlet, aziz millet en zor zamanlarında küllerinden doğan Anka kuşu gibi yeniden ayağa kalkmasını bilmiştir. Yeri geldiğinde aynısını yapmaya muktedirdir.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR