Bir şehrin kaderi: Halep

Tarih boyunca, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan, kültürlerin harman olduğu bir şehir. Osmanlı'dan öncesine kadar uzanan köklü geçmişiyle bu kadim şehir, Orta Doğu'nun en gözde ve en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Ancak son yıllarda Halep'in kaderi, savaşın acımasız yüzüyle şekillendi. Tüm dünyayı derinden etkileyen Halep'in dramatik dönüşümünü anlatmak, sadece bir şehrin değil, tüm bir milletin hikâyesini anlatmaktır.

HALEP, yüzyıllar boyunca doğu ile batı arasında bir köprü olmuş. İpek Yolu'nun üzerinde yer alması, şehri hem ekonomik hem de kültürel açıdan çok önemli kılmış. Sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda bilim, kültür, sanat gibi alanlarında da önemli bir entelektüel merkezdi. Büyüleyici hanları, çarşıları ve tarihi yapıları ile Halep, bu toprakların kalbiydi. Ayrıca, Halep mutfağı da meşhurdu. Kebapları, baklavaları ve zeytinyağlı yemekleri dünya çapında ünlüydü. Şehir, hem bir geçmişin hem de geleceğin sembolüydü.

O dönemde Halep, yılların biriktirdiği bir kültürün, farklı dilli ve dinli toplum yapısının özüdür. Araplar, Kürtler, Türkmenler, Ermeniler, Hristiyanlar ve Yahudiler... Herkes bir arada yaşar, farklılıkları içinde bir zenginlik bulurlardı. Bu farklılık, şehri bir arada tutan ince bir ip gibiydi. İnsanlar, sokaklarda birbirleriyle kaynaşırken, birer komşu gibi geçinip giderlerdi. Halep, yalnızca bir şehir değil, bir yaşam biçimiydi.

Ancak 2011’de Suriye’de başlayan iç savaş, Halep’i adeta bir cehenneme dönüştürdü. Şehir, bir zamanlar barışın ve huzurun simgesi iken, yavaş yavaş çatışmaların ve bombaların etkisiyle harabe haline geldi. Halep'in bir zamanlar gururla yükselen minareleri, savaşın yıkıcı etkisiyle paramparça oldu. Eski çarşılar, hanlar ve camiler tahrip edildi, sokaklar bomboş kaldı.

Savaş, sadece fiziksel yapıları değil, insanların da kaderini değiştirdi. Bir zamanlar birbirine komşu olan farklı topluluklar, savaşın acımasızlığında birbirine rakip oldu. Çocuklar, bir zamanlar okullarda gülüp oynarken, şimdi cephelerde ölüme koşuyordu. Kadınlar, her gün savaşa tanıklık ederken, evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Türkmenler, Araplar, Ermeniler, Hristiyanlar… Kimse güvenli değildi. Herkesin bir tehlike altında olduğu, her an bir bombanın patlayabileceği bir yer haline gelmişti.

SONRA...

HALEP, tarihinin en uzun süreli çatışmalarından birine sahne oldu. Şehir, 2012-2016 da muhalifler ile Baas rejimi tarafından savaş sahasına dönmüştü. Bir tarafta özgürlük ve demokrasi umudu peşinden gidenler, diğer tarafta ise savaşın acımasız kurallarıyla şekillenen bir yönetim. Acımasız bir mücadele ve sonunda Baas rejimi çöktü.

Halep, bir zamanlar parlak tarihinin simgesi olan o ihtişamlı silüetiyle değil, yıkık dökük binaları, harabe sokakları ve gözyaşlarıyla hatırlanacak bir şehir haline gelmişti.

Bir şehir düşünün ki, bir insanın hikâyesi gibi...
Halep’in kaderi, bir şehirden çok daha fazlasını anlatır. Bu şehrin hikâyesi, sadece taşlardan, binalardan ve sokaklardan değil; insanların hayallerinden, umutlarından ve acılarından da oluşur. Bir zamanlar işlek çarşılarında yürüyen, çocuklarını okula gönderen, akşamları dostlarıyla bir çay içen o insanları düşünün. Ne oldu onlara? Kiminin ailesi savaşa kurban gitti, kiminin evi yıkıldı, kiminin ise kalbi, şehriyle birlikte kırıldı.

Bugün, Halep'in harabeleri, yalnızca bir şehrin yıkımını değil, bir toplumun parçalanmasını da simgeliyor. Ama aynı zamanda, her şehrin bir yeniden doğuşu da olabilir. Belki de Halep, bir gün yeniden doğacak, toprakları iyileşecek, insanlar barış içinde bir arada yaşayacak. Artık Halep eski ihtişamlı günlerine dönmek, kendi küllerinden doğmak için şafak söküşünü umutla bekliyor. Sizce ?

Yükü ağır olanın, yolları uzar. (Halep kültürü atasözü)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Şal Arşivi

Kardeşlik Hukukunun İnşası

04 Şubat 2025 Salı 14:29

Toplumsal Değerlerin Kaybı!

30 Ocak 2025 Perşembe 13:13

Kişisel güç savaşları

21 Ocak 2025 Salı 09:52

Kalbin - Ruhun İlacı Sevgi Ve İlgi

24 Aralık 2024 Salı 12:45

Gençlik neden yozlaşıyor

16 Aralık 2024 Pazartesi 16:45

Toplumsal Bağların İnşası

09 Aralık 2024 Pazartesi 11:29

Yorum Sizin...

03 Aralık 2024 Salı 09:29

Eğitimin Dünü - Bugünü - Yarını

26 Kasım 2024 Salı 10:06