Karadeniz’in en önemli değerleri arasında zirvede bulunan fındık, bir yandan Türkiye ekonomisinin de vazgeçilmez parçası olarak yer alıyor. Fındık üretiminde zirvede yer aldığımız ülkemize her yıl milyonlarca dolar döviz girdisi sağlanırken, binlerce aile de bu sayede ekmek parasını kazanıyor. Fındık sadece bir tarım ürünü değil; Karadeniz’in gelir kapısı, türkülerin mısrası ve bazı geleneklere kadar geniş bir alanın sembolü olmaktadır.
Günümüzde, özellikle iklim değişikliğinin etkileri üreticileri zor durumda bırakıyor. Ani yağışlar ve kuraklık, fındık üretimini her geçen yıl biraz daha zorlaştırıyor. Söz konusu duruma piyasa dalgalanmaları eklendiğinde sektörün akıbeti beraberinde tartışmaları da getiriyor. Üreticiler bir yandan bahçesinin verimini korumak için yoğun bir çaba sarf ederken, diğer yandan emeğinin karşılığını almak için çalışıyor.
Ülkemizde yapılması gereken ise bu değerli ürünü yalnızca bir tarım kalemi olarak değil, aynı zamanda ekonomik olarak daha da fazla verim alınabilmelidir. Fındık için başta destekleme politikaları, doğru ihracat stratejileri ve doğru ilaçlama uygulamalarıyla birlikte üreticilerin yüzü güldürebilir hem de ülke ekonomisine daha güçlü katkılar sunabilir. Unutulmamalıdır ki Karadeniz’in bu kıymetli değeri, doğru sahiplenildiğinde Türkiye’nin ekonomisine can katacaktır.