Fotoğraf makineleri ilk olarak icat edildiği esnada belki de biz insanlar, farkına varmadan artık zamana da dokunabilmeyi başardık. Aslında bizler fotoğrafı çekerken o an yanımızdakilerle yaşadığımız duygu ve hisleri de ileriye taşımış olduk. Bu da beraberinde geçmişe de ayna tutarak, yaşanmışlıkları resmen kanıtlamış oluyor.
Günümüzde artık sosyal platformların varlığıyla birlikte artık saniyeler içinde bir fotoğraf ile hitap edebilmekteyiz. Örneğin acı bir kaza sonrası çekilen acıklı bir kare veya savaş içerisinde olan bir bölgede savaş mağduru küçük bir çocuğun umutsuz bakışları.. Küçük bir kare artık bilincimizi etkileyip ortak şuurların oluşabilmesine vesile oluyor. ,Öyledir ki artık video ve fotoğraflar, tarihe tanıklık ederken, geleceğimiz adına da önemli kanıt yollarından biri oldu.
Sosyal medyanın hitap ettiği kullanıcılar birlikte, fotoğraf veya video vs. gibi paylaşımlarda önemli sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Söz konusu bazı durumlarda 1 kare, başkalarının zihninde iz bırakırken, başkalarının hayatını oldukça ekilebilmektedir. Gerçekliğinden uzaklaşmış bazı resimler, hitap edilen geniş kitleleri oldukça başka bir yere sürükleyerek yanlış etkilenmelerine sebep olabilir. Bundan dolayı her bir kareyi sadece bir anı olarak değil, ayrıca bir dosya-belge gibi görmek gerekir.