Trabzonspor, Süper Lig’in 33. haftasında Alanyaspor'u 4-3 mağlup ederek hem saha içinde hem de camia içinde önemli bir adım attı. Bu galibiyet, sadece üç puan değil; aynı zamanda moral, öz güven ve gelecek için umut anlamına geliyor. Sezon boyunca ilk kez üst üste üçüncü galibiyetin alınması, Fatih Tekke yönetimindeki Trabzonspor’un artık doğru bir ivme yakaladığının en net göstergesi.
Sezonun genelindeki inişli çıkışlı performans, taraftarın ruhunda derin izler bırakmıştı. Ancak şu günlerde, özellikle yaklaşan kupa finali öncesinde gelen bu başarı serisi, tam anlamıyla bir moral dopingi oldu. Takımın saha içi kimliğini bulmaya başlaması, yeni sezona daha sağlam bir temel atılması açısından da büyük önem taşıyor.
Alanyaspor maçında yaşanan bir pozisyona ayrıca değinmek gerekiyor. Uğurcan Çakır’ın hatasıyla gelen gol, kağıt üzerinde basit bir bireysel hata gibi görünse de perde arkasında bir futbol felsefesinin yansımasıydı. Geriden pasla oyun kurma isteği, Fatih Tekke'nin bilerek ve isteyerek tercih ettiği bir yöntem. Nitekim maç sonunda genç teknik adam, bu tarz hataları göze alarak, oyuna sadık kalacaklarını açıkça ifade etti. Bu, kısa vadede sıkıntılar yaratsa da uzun vadede Trabzonspor’un modern futbol anlayışına yaklaşması adına cesur ve doğru bir duruş.
Fatih Tekke’nin kararlılığı, Trabzonspor adına en az skorlar kadar değerli. Eğer bu ısrarlı oyun anlayışı sezon sonuna kadar korunur ve geliştirilirse, bordo-mavililer yeni sezonun transfer çalışmalarını da çok daha net bir vizyonla planlayacak. Bu da Trabzonspor’u sadece bir sezonluk başarıya değil, kalıcı bir futbol kültürüne taşıyabilir.
Şu açık: Trabzonspor doğru yolda yürüyor. Bu yürüyüş kolay olmayacak, zaman zaman hatalarla, zaman zaman hayal kırıklıklarıyla dolu olacak. Ama sabır ve inatla bu kimlik inşa edilirse, karşılığında elde edilecek başarı, bugünden çok daha büyük olacak.