Muhammed Eraslan
Trabzon Turizmi 2025 Almanağı
Beklentiler, hayaller, planlar ve nihayet gerçekler. Bir takvim yılı daha geride kalırken geriye dönüp baktığımızda ‘elde ne varın’ muhasebesini yapmak bir sonraki yıla dair ipuçları vermesi açısından kıymetli. Sağlıklı sonuçlar çıkarabilmek adına yapmamız gereken kriterlerimizi mümkün olduğunca aza indirmek; doğrular ve yanlışlar. Aksi halde ihtiraslar, egolar, hırslar diye uzar gider liste…
Bana almanağını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
Bir yıl içersin de gerçekleşen ve genelde tarihe göre sıralanan olayları içeren yayınlar yılsonu klasikleri arasında yer almakta. Almanak dediğimiz bu yayınlar girişte yaptığımız elde ne var sorusuna sunduğu katkı nedeniyle biz turizm sektörü temsilcileri içinde kıymetli.
Gözlem yapabilme ve sonuç çıkarma imkânı yaratan bu çalışmaları başta ticaret odaları olmak üzere sektör temsilcisi derneklerin hazırlayıp kamuoyuna sunmaları gerekir diye düşünüyorum. Başlığın böyle bir çalışmayı paylaşacağım izlenimi uyandırdığının farkındayım ama maalesef kolektif bir çalışma ürünü olabilecek bu tür bir yayını bende sizlere sunamayacağım.
Onun yerine Trabzon Turizmi 2025 Almanağı yayınlansa en dikkat çekici başlıklar olma niteliğine haiz iki olayı sizlere tekrar hatırlatacağım. 2026 yılına da ışık tutabilecek bu başlıklardan biri pozitif diğeri ise maalesef negatif nitelikte.
Tarihi ipek yolu canlanıyor
Yılın kesinlikle en kıymetli gelişmesi sezonun hemen öncesinde gerçekleşen Taşkent-Trabzon uçuşlarının sezon sonuna kadar başarılı bir şekilde devam etmesi oldu. Kıymeti ise taşınan yolcu sayısı kadar barındırdığı potansiyelde saklı. Tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu bir coğrafyaya dokunma fırsatını elde ettiğimiz bu gelişme eğer gerekli ve doğru adımlar atılırsa bir kıtanın önemli bölümüne, akabinde de dünyanın en kalabalık ikinci ülkesine açılma imkânı sunuyor.
Bir başka önemi ise, yıllardır bölgemizi domine eden ve neredeyse sadece doğa, birazda alışveriş eğilimine sahip bir pazarın dışında başka ilgileri olan bir coğrafyaya açılabilmek kentin pazarlanabilir imkânlarının çeşitlenmesine de vesile olacak. Özellikle çok büyük yatırımlara ihtiyaç duymadan, hali hazırda elimizde olan kıymetli bir değere – deniz ve plaj - sadece erişim kolaylığı sağlamamızın dahi ilk etapta yeterli olduğu misafir potansiyeline sahip bir coğrafyadan, Orta Asya’dan bahsediyoruz.
Welcome on board fiyasko; Tiflis – Trabzon uçuşları
Nasıl ki Taşkent uçuşunu sunduğu fırsatlar nedeniyle yılın en kıymetli gelişmesi saydıysak, aynı fırsatları barındırabilecek, yıllarca konuşulan ve istenen bir hattın, tabiri caizse heder edilmesini de yılın en büyük fiyaskosu olarak anabiliriz. Biri diğerine ihtiyaç duyabilecek ve sahip oldukları turizm haritasının genişlemesine imkân sağlayacak bu iki kenti nasıl oldu da birbirine bağlayamadık? Bir başka deyişle ,’Başarılı olmak için ne yapmamak gerekir?’ sorularının cevaplarını bulabileceğimiz bir fiyaskodan bahsediyoruz.
Başarılı olmaması kadar kritik olan bir başka husus ise olası doğru operatörlerin yapacağı girişimler öncesinde ‘denendi ama olmadı’ izlenimi oluşturacak ve belki de uzun bir süre bu hattın tekrar hayata geçmesine de engel olunacak.
İki başlık, iki farklı sonuç
Başından itibaren sürece hakim biri olarak söyleyebilirim ki, birinci başlıktaki başarının ana unsuru sektör elitlerinin yani işin profesyonellerinin sürecin içinde olmasıdır. İkinci başlık ise daha önceki yazılarda da söylemiştim ve hala durum aynı, kimse enkazı sahiplenmiyor.
Kıymetli okurlar bilime ve bilgiye olan inancımız gereği başarının asli unsurlarına atıf yapmaya devam edeceğiz. Umulur ki kıymetinin daha çok bilindiği bir yıla giriyor olalım.
Mutlu yıllar.