Maç öncesinde kazanmaya daha fazla ihtiyacı olan takım Ç. Rizespor'du. Çünkü ateş çemberinden henüz tam olarak kurtulamadı. Trabzonspor ise haftayı galibiyetle kapatan Başakşehir ve Bursa'dan uzaklaşmamak istese de, takımdaki mental yorgunluk oyuncuların ve hocanın konsantrasyonunu olumsuz etkiliyor. 

 

Trabzonspor haftalar sonra yeniden kazandı ama hem oynadığı futbol, hem de hocasının saha içi tercihleri ile tepki almaya devam ediyor. Yanal'ın geçtiğimiz hafta on birde düşünmediği Salih, Yusuf ve Cardozo'yu bu kez başlangıç düdüğü ile sahaya sürmesinin yanında, bu tür rakipler karşısında sürati ile adam eksiltme becerisi yüksek Yusuf Erdoğan'ı savunmanın solunda denemeye devam etmesi Trabzonspor'dan çok rakibin işine yarıyor. 

 

İlk yarıda oyunun kontrolünü ekinde tutan bordo mavililer karşısında Ç. Rizespor'un gole kadar kayda değer atağı yoktu. Aynı şekilde skora en yakın oyuncu Cardozo'nun kaleyi ilk düşündüğü dakika ise 32 idi. Ama rakip kaleyi değil, kendi kalecisi Hakan Arıkan'a orta sahadan geri pas vererek bu istatistiği gerçekleştirdi. 

 

TRABZON YİNE MAHKÛM OYNADI

 

Salih Dursun'un golünden sonra devam eden Rizespor baskısı 40. dakikaya kadar devam etti. İlk yarının son beş dakikasında Trabzonspor'un arka arkaya bulduğu üç net pozisyonu değerlendirememesi futbol şımarıklığından başka birşey değil. 

İkinci yarı tamamen rakibin kontrolünde geçti. Gol arayan Ç. Rize karşısında Trabzonspor pozisyon da buldu. Ama oyuncuların kafasında ligin bitmiş olması kolaya zora çevirdi. Son dakikalarda gelen Deniz Yılmaz golü maçın beş dakika erken bitmesini sağladı. 

 

Trabzonspor üç puan kazandı ama sorunları devam ediyor. Ligin başından beri devam eden orta saha yetersizliği ve dengesizliği bu maçta da net olarak görüldü. Ersun Yanal'ın her ne olursa olsun takımı Avrupa'ya taşımak adına lig konsantrasyonunu yüksek tutması lazım. Hocasını gören oyuncu da ligden uzaklaşmış görünüyor. 

 

ÖZER ATEŞLE OYNUYOR!

 

Ersun Hoca, Cardozo'yu kafasından silmiş, Cardozo da Trabzonspor'u. Özer Hurmacı-Mehmet Ekici ikilisinin saha içerisindeki rol kavgası bu takıma zarar veriyor. Özer'in haftalardır devam eden huysuzluğu ve saha içerisindeki pas tercihleri bunun en büyük göstergesi. 

 

Bu maç için başta Hakan Arıkan olmak üzere Uğur Demirok ve Salih Dursun'a da ayrı bir alkış gönderelim. Sadece görevini yapan, formasına terini, kanını veren oyuncular çoğalmalı. Hakan'ın, Uğur'un, Salih'in yaptıkları Özer Hurmacı'ya örnek olmalı.

 

Trabzonspor'un 10 numarası bu takımdan Mustafa Yumlu'nun neden gönderildiğini unutmamalı ve bir kenara yazmalı...