Ekonomide zaman tüneli

Bir devletin ve milletin büyük yıkımını bazen savaşlar başlatmaz. Bazen o yıkım, mürekkebi kuruyan bir antlaşmayla, gözlerden uzak ama halkın sofrasında hissedilen bir yıkımla başlar.
Osmanlı’nın 1838’de İngiltere ile imzaladığı Balta Limanı Ticaret Antlaşması, sadece bir "ticaret belgesi" değil, bir imparatorluğun ekonomik esaretinin ilk satırıydı.

O günün yöneticileri, “serbest ticaret” diyerek Batılı tüccarlara iç pazarı açtı. Ama unutulan şuydu:  " Serbestlik, güçlüler için kazanç; zayıflar için felakettir. "

Yerli üretici, sanayisiz kalan Osmanlı, İngiltere’nin buharlı makinelerle ürettiği mallarla baş edemedi. Çiftçi battı, esnaf kepenk indirdi. İthalat coştu, üretim durdu. Ve devlet, açıklarını kapatmak için borçlanmaya başladı.

Bu borçlar, 1881’de Osmanlı toplumunu " Düyun-u Umumiye " ile tanıştırdı. Yani Osmanlı, kendi topraklarındaki vergi gelirini dahi Avrupalı alacaklıların eline bıraktı.

Özelleştirmeler, kredi arayışları. Bütçede açık var, döviz kıt, gençler işsiz, üretim ise hâlâ ithalata bağlı. Ekonomik kararlar, içeride bir türlü şekillenmiyor. 1838'den 2025'e  aynı döngü: " Borç – bağımlılık – kriz – yeniden borç."

Ekonomik kriz, yalnızca yönetimsel değil, tarihle yüzleşemeyen bir toplumun krizidir.

Düyun-u Umumiye bugün yok belki ama yerine " Yabancı fonlar, Varlık Fonu satışları, Swap anlaşmaları " var. Sadece tabelalar değişti. Sorunun şekli ise aynı.

Ne IMF ne Körfez fonları ne de yabancı yatırımcı efsaneleri… Milletin kurtuluşu ancak ve ancak yerli üretim, milli savunma sanayi üretimi, bilimsel tarım ve sanayi politikası, bağımsız mali disiplin ile mümkün.

Aksi halde, 1838’de başlatılan bu hikâyeyi torunlarımız da yazmaya devam eder. Zaman değişir aynı durum ve sonuçlar milletin kaderinin değişmez parçası olmaya devam eder.

" Tarih sadece geçmişi değil, geleceği de anlatır. Biz onu dinlemeyi reddettiğimiz sürece, çöküş sadece bir ihtimal değil; kaçınılmaz son olur. "

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şal Arşivi

BAĞIMLILIK ÇORAKLAŞAN ZİHİNLER

01 Aralık 2025 Pazartesi 11:35

Dünden bugüne Aydın Balcı

19 Kasım 2025 Çarşamba 12:58

İhtirasın bedeli

11 Kasım 2025 Salı 11:46

Haysiyet Cellatları

05 Kasım 2025 Çarşamba 11:20

Yeniden doğuş

29 Ekim 2025 Çarşamba 09:55

Beşerin Samimiyet Öyküsü

22 Ekim 2025 Çarşamba 11:08

Entellektüel yalnızlık

16 Ekim 2025 Perşembe 10:00

Sosyal Medya Tarihçiliği

06 Ekim 2025 Pazartesi 14:32

Karakter mi kariyer mi

02 Ekim 2025 Perşembe 10:53