Bazı karşılaşmalar vardır. Taktik, teknik her ne varsa hak getire. Futbol bir spordur, ama son dönemde ülke futbolunda yaşananlardan sonra sadece spor olmadığını hep beraber yaşadık. Bu nedenledir ki çok farklı anlamları üzerinde taşıyan bir karşılaşma. Bende bu nedenle hem rakibin, hem de başkanının adını ısrarla kullanmayacağım.
Sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta Tayfa Grubundan bir kardeşimiz yazmış. Eksikliklerimiz; Zokora’nın cezalı, Vittek’in sakat olması. Fazlalıklarımız ise, onur, gurur ve haysiyet… Bundan daha iyi nasıl anlatılabilir ki?
Yönetimin yaptığı maça gitmeme uygulamasının yanlış olduğunu belirtmek isterim. Her ne olursa olsun, orada mutlaka yönetim kurulu olmalıydı. Hem de olabilinecek en kalabalık şekilde.
Trabzonspor sahada Şampiyonlar Ligi formatında yer aldı. Oyun anlayışı bunu gösterdi. Orta sahanın kenarlarındaki Serkan ve Halil hücumdan daha çok, iki savunma beki Celustka ve Marek Cech’e yardımcı olmak adına savunmaya daha yakın. Şenol Hoca rakibin kenar savunmacılarının sıkça hücumu düşünmeleri nedeniyle, kenarlara çift önlem almış. Alanzinho’nun hızlı çıkışları ve Burak Yılmaz’ın önüne atılacak toplarla da gol arayışı.
Rakibin orta sahada top yapması izin verilirken, kendi ceza sahamız önünde birden kalabalıklaşarak savunma sertleştiriliyordu. Colman’a uygulanan baskı diğer maçlara oranla az olunca hücum fırsatları da bulduk. Ancak Glowacki-Halil anlaşmazlığına konsantrasyon kaybı da eklenince 0-1 geriye düştük.
İkinci yarı farklı başladı Trabzonspor. Trabzonspor tehlikesini gören Cüneyt Çakır aldı sazı eline, çıktı sahneye. O Cüneyt Çakır ki, Avrupa’da en üstteki hakemimiz. Şimdi burada bir parantez açalım.
Metris’teki malum şahsın, maçların hakemleri ile ilgili konuşmalarının olduğu tapeler ortada. İlgili malum şahıs, kendi takımının maçlarına ısrarla istediği isimlerden birisinin de Cüneyt Çakır olduğunu unutmayalım. Ki malum şahsa bu konuşmalar sorulduğunda, FİFA kokartlı hakemleri istemek hakkımız şeklinde cevap veriyor. Sarı kartı olan Gökhan Gönül’ün Cech’in ayalarına attığı tekmede ikinci sarı kartı çıkaramayan Çakır, Aykut’a ikinci sarı karttan kırmızıyı göstererek “Günahların Takımı”na katkı sağlıyordu.
ORTA SAHASIZ OYUN
On kişi kalan Trabzonspor’da Şenol Hoca, Colman-Adrian ve Serkan Paulo Henriupe değişiklikleri ile orta sahayı boşa çıkardı. Savunanlar ve hücum edenler. Hocayı bu cesareti ve akılcı uygulamasından dolayı tebrik etmek gerekir.
Yayıncı kuruluşun iki spikerinden kıdemlisi olan Melih Şendil efendinin pozisyonlarda yaşadığı hazımsızlığını anlamakta zorlanmıyoruz artık. Başta 61.dakika olmak üzere maçın birçok noktasında koro halinde edilen küfürlerde saha kenarındaki mikrofonların sesini kısmayan yönetmene ne demeli? Demek ki maç sonunda gelen telefonlar kimyalarını epey bozuyor.
Maçın skoru ne olursa olsun, özeti Trabzonspor sevdalısı kardeşimizin sosyal paylaşım sitesinde yazdığı cümlede saklıdır. Oyuncu bazında eksiğimiz olabilir. Ama onur gurur ve haysiyetimiz fazlası ile sahadaydı. Bu değerlerden mahrum olup, sahaya süremeyenler düşünsün…
