Hafta içerisinde basın kuruluşlarınca yapılan haberlerde “Trabzonspor tarihinin en önemli maçlarından birisi” olarak tarif edilen CSKA sınavı, bordo mavili camianın ”Avrupa arenasındaki en önemli maçı” olarak nitelemek yanlış olmaz.

               Maçtan iki gün önce çokça dillendirilen “ilgisizlik” gündeminin ise boş olduğunu maç esnasında gördük. Trabzonspor taraftarı gözbebeklerini bu önemi sınavda yalnız bırakmadı. Mega Skor Burak Yılmaz’ında siftah yaptığı büyülü Avrupa arenası için aslında her şey hazırdı.

               Süre ilerledikçe Trabzonspor’un saha diziliminde alışılmışın dışında bir görev dağılımı gördük. Skora göre risk aldığı maçlar hariç, iki ön liberodan vazgeçmeyen Şenol Güneş, Colman’ı birkaç adım önde görevlendirmiş. Kazanmak zorunda olan bir takım için olumlu düşünülebilir. Ancak, ilk dakikalarda hızlı gelişen CSKA ataklarını görünce Zokora’nın o bölgede yalnız kaldığını gözlemledik. Şenol Hoca, teorikte mutlaka bu bölge için bir şeyler düşünmüştür. Ancak, teorikte düşünülen pratikte gerçekleşmedi. Bu nedenle ilk yarıda tehlikeli pozisyonlar yakalayan rakip CSKA Moskova oldu.

               CSKA oyuncuları Burak Yılmaz için üst konsantrasyon ile oynadı. Her pozisyonda 2-3 Rus oyuncuyu Burak ile birlikteydi. Burak Yılmaz’ın boş kaldığı anlarda ise yardımcı hakemin bayrağı havadaydı. Buna birde ısrarla havadan oynama isteği eklenince ilk yarı bizim açımızdan kısır geçti.

               60’ta Şenol Güneş iki değişikliğe birden gitti. Belli ki kafasında kazanmaktan başka bir düşünce yok. Halil ve Serkan’ın yerine Paulo Henriuqe ve Alanzinho oyuna dahil oldular.  Değişikliklerle, orta sahada Henriuqe sağa, Alanzinho sola yerleşirken, Colman ilk yarının aksine Zokora’ya yakın oynamaya başladı.

               Bu değişikliklerden sonra bordo mavililer rakip kaleye daha hızlı gitmeye başladı. Alanzinho ile bulduğumuz pozisyon gol olmasa da tribünleri harekete geçirdi. Trabzonspor’un bu hareketliliğine karşın rakip CSKA, Cauna’yı oyuna alarak cevap verdi. Ki bu oyuncu ilk maçtaki 2.golün sahibiydi. Derken 73’te Doumbia’nın gördüğü kırmızı kart oyunun yeniden şekillenmesi gerekliliğini gösterdi.

               On kişi kalan rakip karşısında daha üstün bir oyun beklerken, özellikle Henriuqe’nin anlamsız top kayıpları bu düşünceyi sekteye uğrattı. Trabzonspor bu dakikalarda anlamsız bir panik havasına büründü. Celustka’nın sağdan getirip Burak’ın kaleciye nişanladığı top dışında pozisyon bulamadık.

               Grubun diğer maçında İnter, Fransız temsilcisi Lille karşısında 3 puan alıp toplamda puanını 9’a çıkartmışken, alınacak 3 puan bir üst turun garanti olması anlamına geliyordu. Uzatmalarda direkten dönen top ise şanssızlıktan başka bir şey değildi. Macera devam ediyor.

***

               4 Kasım Cuma günü saat 20:00’de Sivas 4 Eylül Stadyumunda Spor Toto Süper Lig’e ait 10. Hafta karşılaşması oynanacak. Faili meçhul sezonun düğüm noktalarından birisiydi geçen yılki mücadele. Adli mercilerin futbol katillerinin izini sürdüğü ve yakaladığı bir karşılaşmaydı bu.

               Ey Trabzonsporlular! Türk futbolunun ciğerine oksijen çekmek isteyenler. Unutturulmak istenen bazı şeyleri unutma ve unutturma… Cuma günü yani 4 Kasım 2011 saat 20:00’de temiz futbol için ülkenin her yerindeki futbol sevdalılarını “1 dakika karanlık”a davet ediyorum.