Kendi sahamızda oynanan ilk maçın golsüz sona ermesi rakip açısından avantaj görünse de, her iki takımın futbolcularını tartıya çıkarttığınızda bordo mavililer ağır basıyor. Bu nedenle Videoton kontrollü oyunu tercih ederek başladı. Başlangıçta Trabzonspor'da rakibine uydu.

                Sahadaki bordo mavili onbir, mevcut şartlarda olabileceklerin en iyisi. "Bu neden oynamadı?" diye sorabileceğiniz bir oyuncu yok. Kendisinden bekleneni veremeyen sayısındaki istikrar (!) ise devam etmekte.

                İlk yarıda daha çok Serkan Balcı ve Volkan Şen'in kullandığı sağ kanadı kullandı Trabzonspor. Rakip ise kendi sağ kenarından çok sol çizgisini ve orta bölgeyi kullanmayı tercih etti. İlk yarıda bizim sol, rakibin sağ çizgisinde görev alan oyunculara fazla görev düşmedi. Alanzinho'nun hızlı çıkışları orta yuvarlak yakınlarında heyecan yaratsa da, 15-20 metre mesafe sonrasına geçemedi. Brezilyalıyı ya faul ile durdurdular, ya da ikili üçlü sıkıştırma ile etkisiz hale getirdiler.

                Sakatlıktan çıkan Volkan Şen'in sadece heyecan veren oyunu sonrasında ikinci yarıda Halil Altıntop tercih edildi. Halil belki Volkan kadar sprinter değil ama, iki yönlü oyunda daha dengeli bir oyuncu. Yeri sağ çizgi mi? O da değil.

                İkinci yarıda rakibin daha da risk alacağını düşünmüştük. Şenol Hoca'nın ilk yarıdaki dengeli futbol tercihi de bu mantık üzerineydi. Videoton takımının golü düşündüğü anlarda dört kişi ile rakibini yakaladı Trabzonspor. Ancak bu pozisyon ofsayttan öteye gidemedi.

                Trabzonspor takımının daha fazla gol pozisyonu bulması için, merkezdeki orta saha futbolcularının oyunu rakip sahaya taşıması ve 20-25 metre daha ileride oynaması gerekli. Sadece orta saha da değil. Savunmanın da bu süreçte geride kalmaması, önde oynayan orta sahası ile arasında boşluk bırakmaması gerekir. Bu süreçte daha fazla pozisyon bulunabilir.

                Uzatma dakikalarında kontrol yine bordo mavili oyunculardaydı. Rakip, ikinci yarıda 5-10 dakika da olsa yaptığı toplu hücum yanlışına düşmedi. Skoru penaltı atışlarına götürmek istediler.   30 dakikalık uzatma süresinde de değişen bir şey olmadı.

                Penaltılarla da olsa elenmez üzücü. Bu takım Avrupa'da olmalıydı. Avrupa'da istikrar sağlamalıydı. Şimdi, transferlerin neden geç yapıldığı tartışılacaktır. Bu tartılma haklıdır. Trabzonspor transferleri daha önceden bitirmeliydi.

                Avrupa’da olmayacağız diye düşünülen isimlerden vazgeçmek büyük yanlış olur. Avrupa’da devam edilseydi daha fazla isim takviye gerekliydi. Trabzonspor’un kadrosu lig için bile yeterli değil. Hepimiz forvetten şikayet ederken orta sahamızı unutmayalım. Hamur yoğrulmazsa fırına ekmek girmez. Forvetlere top gelmiyor ki gol bekleyelim.