Muhammed Eraslan

Muhammed Eraslan

Bütün mutlu turizm beldeleri birbirine benzer

“Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.”

Anna Karanina isimli büyük eserine bu sözlerle başlıyor Tolstoy. En son katıldığım Antalya Turizm Fuarının organizasyon şeklini ve katılımcıları deneyimlerken aklıma bu kıymetli romanın ilgili cümlesi geldi.

Şöyle ki; etkinliği ölçülebilen ve bu ölçümlerde pozitif veriler kaydeden tüm faaliyetler incelendiğin de en önemli özelliğin meselenin odağına mesleki birikim ve yeterliliği almış sermaye hareketlerinin olduğu açık bir şekilde gözlemlenebilmektedir.

Sermaye ve profesyonel bileşenlerin birbirine olan ihtiyacı bir çok iş kolunda olduğu gibi bir bilim olmasa da sosyal etkileşimin en önemli duraklarından olan ve kendi başına bir endüstrisi olan turizm içinde aynı derecede önemli.

Hepimizin malumu olan bu gerçeği tekrar paylaşmamın ana nedeni ise şehrimizin bu ortalamada kendisine nasıl bir yer seçtiği ve bu yerini yadırgayıp yadırgamadığı gerçeğini sizlerin huzurunda irdelemek.

Hiç şüphe yok ki şehrimiz derinliği olan bir mirasa ve bu mirasın turistik bir hareketlilik sergileyeceği kıymetli bir coğrafyaya sahip. Büyük tarihçilerden dünya tarihinde iz bırakmış ünlü gezginlere kadar kendisini ispat etmiş kişilerin eserlerinde bu mirasın izleri çok rahatlıkla sürülebilmektedir.

Bu doğrultuda bu miras nedeniyle bizden önce kuşakların katkı sunduğu veya şahitlik ettiği turizm hareketliliğin başlangıcı da hiç şüphe yok ki çok daha eskilere tarihlendirilebilir. Bu vesile ile hepsine şükranlarımızı sunmamız gerektiği aşikar.

Peki bizler bugün ne yapmaktayız ve aslında ne yapmalıyız? Şehrin en etkin haber sitesindeki bu alanı işgal etme nedenim yukarıda da belirttiğim gibi tam da bu.

Yukarıda Tolstoy’dan alıntıladığım cümleyi emin olun bir edebiyat köşesi oluşturmak için yazmadım. Bunu alanında mahir olan hocalarımıza bırakırken aynı nezaketin şehirde turizme katkı sunan bunu meslek ve tutku edinmiş turizm profesyonellerine de bırakılmasını önemle rica ediyorum. Çünkü tüm mutlu turizm beldeleri birbirine benziyor (arge, profesyonel kabiliyet, uluslararası kültürler arası farkındalık vb) . Mutsuzların ise kendine has inatları ve ihtirasları var. (benim odam güzel, bir arkadaşım dedi ki, şu kadar para yatırdım vb).

Yukarıda bahsettiğimiz miras ve onun bulunduğu bu coğrafya da en önemli eksiğin bu profesyonellerin katkı sunacağı ortamın olmayışı ve bunun sonucunda olmazsa olmaz ‘Turizm Kültürü’ dediğimiz bilincin şehrimizin dağlarına , caddelerine, otel lobilerine, köylerine ,yaylalarına deniz kıyılarına, balıkçı teknelerine hatta maalesef kamu binalarına dahi tam olarak sirayet etmemiş olması.

Çok hızlı bir değişim yaşayan dünyamızın hızına bu bilinç oluşmadan yetişmek imkansız. Bu doğrultu da sektörümüze ve şehrimize katkı sunmak için sektör temsilcilerinin sesi olmaya çalışacağım. Selam niteliği taşıyan bu yazımı daha sonraki fırsatlarda detaylandırmak üzere müsaadenizle, iyi ve keyifli bir yaşam diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Muhammed Eraslan Arşivi

Parmak Arası Terlikliler ve Trabzon Turizmi

08 Aralık 2025 Pazartesi 09:35

Şehrin küresel gücü marka oteller

24 Kasım 2025 Pazartesi 09:38

Kuru pasta çalıştayı ve dünya turizmi

10 Kasım 2025 Pazartesi 09:22