Trabzonspor sadece kazanmakla kalmadı, aynı zamanda kendi evindeki yenilmezliğini de sürdürdü.
Papara Park’ta Trabzonspor, Kayserispor’u 4-0 gibi net bir skorla geçerek taktiksel hassasiyetini, hücum yeteneğini ve psikolojik üstünlüğünü ortaya koyan bir performans sergiledi. Bu sadece bir futbol maçı değil, mükemmelliğin bir örneğiydi.
Trabzonspor, Okay’ın 11. dakikada attığı erken golle maçın temposunu da belirlemiş oldu.
Orta saha oyuncularının topla oynama becerileri ve tempoyu kontrol etme kabiliyetleri, Trabzonspor’un oyun ritmini belirleyen temel unsurlar oldu.
Onuachu, Zubkov ve Augusto’nun üçüncü bölgede yaptıkları baskılar rakibin ileriye çıkmasını zorlaştırdı. Dolayısıyla bu galibiyet sadece puanla ilgili değil, kimlikle ilgiliydi. Ortaya koydukları kimlikle, kendi yükselişlerinin mimarı olduklarını da gösterdiler.
Bir parantez de Onana’ya açmak gerekiyor. Yaptığı kritik kurtarışlarla takımını oyunda tuttu, galibiyetin mimarlarından biri oldu.
Sonuç itibarıyla, Trabzonspor’un performansı birlik ve beraberliğin dışa vurumuydu. Oyunun her aşamasına hâkim bir futbol sergilediler.
Dört farklı gol atan ve kalesini gole kapatan bir takım olarak, mükemmelliğin tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtladılar.