Ben uzun zamandır böylesine ilginç bir maç daha izlemedim. Gel-gitleri hayli fazla olan bir müsabakaydı. Şöyle ki; Trabzonspor'un üç, Kayserispor'un iki şutu direklerde patladı ki, futbol sahalarında bu çok nadir görülen bir olaydır.
Neyse, Trabzonspor, Okay Yokuşlu’nun harika golüyle 1-0 öne geçmesine rağmen, çok kopuk oynadılar. Nedeni şudur? Fatih Tekke hoca Olaigbe’yi kötü performansından dolayı yedek kulübesine oturtmuş, yerine de Augusto’yı sol kanatta görev vermesidir... Dolayısıyla bordo-mavili takımın dengesi bozuldu. Bu durumda Onuachu’da yalnız kaldı... Birde, Oulai ve Folcarelli ikilisi çift 8 gibi oynadılar. Okay tek başına orta alanda yetersiz kaldı. Dolayısıyla, Kayserisporlularda cesaretlendi ve gel-gitleri hayli fazla olan bir müsabaka izledik durduk.
Direklerde patlayan şutlar dışında yine her iki takımın net gol pozisyonları da vardı. Kaleciler Onana ve Bilal’in harika kurtarışları farklı skorların da ortaya çıkmasını engelledi. Oulai’den devam edelim. İdman ve maç eksiğine rağmen, canla başla oynadı. Hırsı ve azmi tam da Trabzonspor taraftarlarının arzuladığı görüntülerdi. Oulai biraz daha güçlenirse bordo-mavili takımın değişmez ismi olabilir diyorum…
Onana’nın Uğurcan’dan sonra nasıl bir performans sergileyeceği de çok merak konusuydu. Ama görünen şu ki, harika oynuyor. Mükemmel bir Premier ligi tecrübesi olduğu apaçık ortada. Tebrik etmek lazım… Ben Trabzonspor’un genç kalecilerinin yerinde olsam, sabah-akşam Onana’nın yakasını bırakmazdım, umarım öyle yapıyorlardır…
Fatih hocanın Sikan takıntısı devam ediyor.Augusto'yu da sağ açığa hapsetti. Halbuki kazansana Sikan’ı, ne kaybedersin ki. Bilmiyorum, yanılıyor muyum?
Zubkov’un maçta ben kaç şut çektiğini bir ara sayamaz hale geldim, fakat dönen o topların kimsenin umurunda olmadığını da gördüm. Halbuki, o pozisyonlardan biri gol olabilir, balık ağına takılabilirdi. Fatih hocanın bu anlamda oyuncularını daha fazla uyarması gerekiyor.
Trabzonspor ikinci yarıya çok süratli başladı. Zubkov ve Folcarelli’nin şutlarını Bilal gene çıkardı ama o da artık bir yere kadardı. Oulai’nin korner atışına Augusto kafayla dokundu ve takımını 2-0 öne geçirmesini bildi.
Şimdi gelelim asıl konuya. Sevgili Trabzonspor taraftarlarına seslenelim. Takımınız öyle ya da böyle şampiyonluk yarışının içerisindedir…
Evet herkesin kafasında ‘Galatasaray ve Fenerbahçe’den biri bu ligi götürür’ var. Doğru gibi gözüküyor, geniş kadrolarından dolayı… Tamamda kimsenin şampiyonluğu garanti değil ki. Net bir şekilde Beşiktaş ve Trabzonspor’da bu işin içerisindedir.
Trabzonspor’un puanı 17 oldu… Dediğimiz sırada, Saviç’in derinlemesine harika pasında Zubkov skoru 3-0’a taşıdı.
Onuachu da son dakikada noktayı koyup 4-0 lile maçı tescilledi.
Yani demem şudur. Bordo-mavili taraftarlar, takımlarını kesinlikle yalnız bırakmasınlar. Futbolcu bunu hissederse o da bırakır. Soru şu? 17 puana ulaşan bir takımın tribünleri dolmuyorsa herkes şapkasını önüne koyup bin kere düşünmesi gerekmektedir. Demedi demeyin..