Şenol hoca…

Biliyorum ki; Trabzonspor’u Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’den sonra şampiyon yapabilecek,kim ne derse desin şu an ki 3. teknik adam sensin.

Dilerim ki; Bu şampiyonluk bir an önce gelsin ve ardından sen, takımın Alex Ferguson’u ol.

Tüm futbol birimleri senin emrinde ve denetiminde olsun.

Trabzonspor’un başında da, kulübede hak eden yeni bir isim senin gözetiminde yerini alsın.

Tabi ki bunlar, 7.şampiyonluktan sonra olmasını beklediğimiz, dilekler, görüşler, temenniler ve de öneriler.

*

Şenol hoca…

Teknik direktörlükten önce, siz bir eğitmensiniz, öğretmensiniz.

Bu günden öteye
katlanmak sana, hoş görmek sana, gönül almak sana, belki de üzülmek taraftarlarınla, bize düşer.

Varsın öyle olsun, sen yeter ki ipi göğüsle.

kem gözler, geveze ağızlar ve fesatçılar bize, bağışlamak sana düşsün.
Gayret göstermek, bütünleştirmek ve birleştirmek sana,
çatışma ve anlaşmazlık da bize düşsün.

*

Şenol hoca…

güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, sözümüz yok.

sabretmesini bil,  
açık sözlü ol, her yazılanı da, söyleneni de üzerine alma.
Eşini,dostunu, yakın akrabalarını, arkadaşlarını, unuttun demiyorum,sakın unutma.

Bilmelisin ki; bereket büyüklerle ve sana gelecek dualarla gelir.
Antrenörlük ve kaleci camiasında, hatırlı iken maddiyatını ve itibarını kaybedenleri unutma.

Kalecileri ve meslek taşlarını hatırla.

Onların dünyasını paylaş ve yaşat ki, sen de onların dualarıyla yaşa...
*

Şenol hoca…

Trabzon lisesinin bahçesinden ve Sebat Gençlik takımının kalesini koruduğunuzdan beri sizi tanırım, sizde beni.

yaşça, tecrübe, birikim ve bilgice benden büyüksünüz.
Fakat unutmamalısınız ki, yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette olmuyorlar...

Trabzon seni sokaklarda, halkın arasında görmek istiyor.

Gariban bir amatör futbol antrenörün cenazesine git.

Tanımadığın birinin düğününden içeri aniden salona gir, git damatla, gelini kutla.

Şaşıracak ve sevinecek olan oradaki insanların, mutluluğuna ortak olduğunu göster.

Ayakkabı boyacısının sandalyesinde otur, ayakkabılarını boyattır.

Bir sanatçının sergisinden içeri balıklama dal.

Bir ilkokulun önünden geçerken, bahçeden içeri gir, aç bir sınıfın kapısını pat diye içeri at kendini.

Bak bakalım o minik gözler sana neler diyecek

Basının, masının, kimsenin haberi olmadan.

yolun uzun, işin zordur.

Sevenin de var, sevmeyenin de, yükün ağırdır bilirim.
*

Şenol hoca…

Dünya kupasının şampiyonluğundan döndünse, bilesin ki bu o günkü naylon Brezilya takımından değil, aldığın duaların azlığından olmasın?

Trabzonspor da,1996 da ve 2005 de kaçan şampiyonluklarda takımın başında sen vardın. Kaçan bu şampiyonlukların gözü nemli en yakın şahitlerindenim.

Bu sefer daha başarılı ve şampiyon olmanı gönülden istiyoruz.

Ama bu iş sadece maddiyatla değil, maneviyatla da oluyor bilmelisin.

Ben dostum ve dostlar acıyı ve de doğruyu söyler.

*

Şenol hoca…

İçtenlikle inanıyorum ve biliyorum ki;Beşiktaş’ı yeneceksin.berabere de kalsan güzelliktir.

Cezalı Kasımpaşa maçını da istediğin Ankara da değil, sana ve takımına hasret olan fazla sayıda taraftarlarının bulunduğu şehirlerden birinde oyna.

İşine ayırdığın zamanı, ailene ayıramıyorsundur biliyorum.

Bırak artık şu tesislere kapanmayı.

dışarıda seni sevmeyi ve sevgini bekleyen delikanlı bir Trabzon var.

Bırak protokol davetlerine, ödül törenlerine, siyasilerin gelmesine, gitmesine, yalandan dolandan gecelere katılmayı.

Artık etrafına,

Biraz zamanından, biraz elinden, biraz cebinden ve biraz da gönlünden vermenin vakti gelmedi mi?