Yurt ve şehir içi ve de yurt dışı kombinesi olan, maça gelmiyor, gelemiyor ya da gelemeyecekse, bi zahmet biletini olmayana, alamayana aktarsın. Siz 2. Şampiyonluğa inanmazsanız, Drama Köprüsü'nün üzerinden yürümekte olan bu takım nasıl inanacak?

Ha, diyorsanız ki; "Ekonomim ya da zamanım müsait değil veya önemli bir nedenim var. Bu yüzden bu haftaki hakkımı, önümüzdeki perşembe akşamı oynanacak olan, Monaco maçında kullanmak istiyorum." Buna da bir şey diyemem. Bu takım geçen sezon sizinle beraber hücum, sizinle beraber defans yaptı. Unuttunuz mu?

Akyazı'da ev sahibinde, Peres, Visca, Serkan ve Dorukhan'ın sakatlığı devam ederken, misafir Kasımpaşa'da ise Tarkan ve Koita, aynı durumdaydı.
                                   *

Belki yorgun, belki isteksiz fotoğrafı veren şampiyon, geçen sezon 9. Hafta liderlik koltuğuna oturmuştu. Aynı filmi bu gecede seyredecektik ama olmadı.

Zor deplasman için, dersine iyi çalışmış ve iyi kapanan ve de 4'lü çakılı defans oynayan Kasımpaşa ekibi, hak ettiği puanı aldı diye yazacağım ama parmaklarım varmıyor. Neden mi? Trezeguet'in ilk yarıda kaleci Ertuğrul tarafından düşürülmesinde, orta hakem Hüseyin Göçek'i uyarmayan VAR daki Alper Ulusoy ile Koray Gençerler partnerine ne demeli? Bu pozisyon anında VAR odasında tavla mı oynuyorlardı? Trabzonspor'un değil sadece, hak eden hiç bir takımın hakkını, VAR da YOK etmeyin Aga!

Hamsik, Yusuf Yazıcı, Enis Bardhi ve Djaniny'ye ne demeli bilmem? Yorgun musunuz, isteksiz mi? Bilelim. Ama ayıptır ya, kendinize az çeki düzen verin, yakışmıyor!

Aklımda başka ne kaldı fosforlu derseniz; Gomez'in kafası, Marek'in ceza alanı içindeki şutu, Ömür'ün sağdan sıfırdan kale içine kesip, alında atın dediği ama başta Enis Bardhi'nin koşmayıp seyrettiği ve kimsenin olması gereken yerde olmadığı gol pası.
                                        *

Haftalar öncede yazdığım gibi, bireysel kabiliyetle kenarlardan rakip oyuncu eksilterek, sıfır çizgisine inecek ve içeri topu kesecek oyuncun yoksa zorlanırsın. Bu arada giren çıkan oyuncuna her kimseler, 'Yuh' çekmek, hangi taraftarın tribünlerde gönlünü rahat ettiriyor bilmem! Bunu yapmayın, yaptırmayın.

Bordo mavililerin bir an önce toparlanması lazım. Zirvede yedi takım var, biri kendisi. Ama bu gece ayın karanlık yüzüydü. Bu mevsimde; Yağmurda düşmeyen bıldırcın sürülerinin yüzünden, eve eli boş dönmenin hüznüydü!

Yalan yok! Geçen sezondan bu takımda 3 kişiyi arıyorum. Bireyselde rakipten adam eksilten Anthony Nwakaeme, genelde dikine oynayıp dripling yapan Abdülkadir Parmak ve arka planda kulübeyi ve kadroyu hep ayakta ve de diri tutan Egemen Korkmaz.

Ayrıca; özellikle Akyazı'da, Faslı oyuncu Lahtimi'yi son yarım saat, yorgun rakip defansın karşısına, gözüm kapalı atarım sahaya...

Hani dersin ki; bu takım son dakika olsa dahi golünü atacak ama bu gece o hava yoktu. 15 dakika daha olsa bu maç yine 0-0 biterdi.

Bunlar olacak. İniş, çıkış grafiği devam edecek ama Trabzon takımı tempoyu yakalayacak. Önemli olan daha ligin 9. Haftasında kimsenin inancını, azmini kaybetmemesi.

Anlayacağınız; Bordo mavililer bu sezonda da, 9. Hafta liderlik koltuğuna oturacaktı ama üç puan yerine bir puan alarak, koltuğu bu seferlik 'Ret' etti.