Olayları tasvip etmiyor ve onaylamıyoruz!

Bizi anlamınızı da hiç beklemiyoruz…

Böyle bir gayretimiz de yok ve olmayacak da.

Şiddetin doğru olmadığını biliyoruz.

Hiçbir şeyin arkasına saklanmayı da düşünmüyoruz.

Kendimize inanıyoruz…

Yaşadıklarımızın, çektiğimiz acıların ne anlam taşıdığını en iyi bizler biliriz.

◊◊◊

Olayları yapanları kınıyoruz!

Bizlere teröristmişiz gibi davrananları kınadığımız gibi!

Keskin nişancıları çatılara yerleştirenleri kınadığımız gibi!

PKK ile barış yapıp, Trabzon şehrine düşman kesilenleri kınadığımız gibi!

Bu şehrin  insanlarını gerdikçe gerenleri kınadığımız gibi!

Övünçlerimizi, kazanımlarımızı bir çırpıda yok sayanları kınadığımız gibi!

Bizleri bu ülkenin zencisi yerine koyanları kınadığımız gibi!

◊◊◊

Olayları yapanların bir an önce adalete teslim edilmesini istiyoruz!

Hiçbir suçluyu savunmayı marifet saymak gibi bir alışkanlığımız yok.

Başkanın söylediği gibi cezamızı çekmeye hazırız.

Hiçbir nedenin ve gücün arkasına sığınmak gibi bir düşüncemiz yok.

Erdem gösterip “Bu yanlışı biz yaptık ve yapmamalıydık!” diyebiliyoruz.

Siz de  “ Evet şike yapılmış, suçlular cezalarını çeksin! ” diyebiliyor musunuz?

◊◊◊

Avni Aker’de kaos yaratanların adil bir şekilde yargılanmalarını istiyoruz!

Allah nur içinde yatırsın, -konuyla ilgili -Mustafa Kemal’in arkasına sığındığımızda yok.

Maalesef başkanımız kulübümüzü iliklerine kadar siyasete sokacağını söylese de camia olarak siyasetten de bir şey beklemiyoruz.

TFF yönetimini yok kabul ettiğimizden herhangi bir medette ummuyoruz.

Necip Türk basınını, tiraj korkusu nedeniyle gerçekleri yazmaktan korktuğu için acizliklerini ortaya koyduklarından kendi hallerine bırakıyoruz.

◊◊◊

Bizler vicdani muhasebemizi yapıyoruz ve diyoruz ki:

“O taşları atanları Allah ıslah etsin!”

Siz de bizim gösterdiğimiz cesareti gösterip kendi gerçeklerinizle yüzleşe bilecek misiniz?

Örneğin; “ Başkanımızın cezasını Yargıtay onadığı halde neden hala cezaevinde değil!”  diye kendinize soracak mısınız?

Trabzonluları vahşi terörist ilan ederken,  taraftarlarınızın polis otolarını yakmaları, işyerlerini tahrip etmeleri karşısında neden sessiz kaldığınızı açıklayabilecek misiniz?

UEFA’yı,  ölmüş bir insanla kandırabilme fikrini kimden aldığınızı söyleyebilecek misiniz?

Avni Aker’de bir çok takım alkışlarla uğurlanırken size  layık görülen muamelenin gerekçesini  düşünecek misiniz?

İsterseniz biz söyleyelim.

Sahtekarlığınızdan!

Hırsızlığınızdan!

Kanun ve ahlak dışı işler çevirdiğinizden?

◊◊◊

Her şeye rağmen bu yaşanılanlar yine de olmamalıydı!

Ekmeğinize yağ sürmekten öte, bizlere yakışmadı.

Kendini sorgulayan ve muhasebesini yapan insanların kazanacağını iyi bilenlerdeniz.

Ve siz kaybettiniz.

Kaybettiniz, çünkü insanlık suçu işlediniz ve bunun suç olmadığını iddia ediyorsunuz!