Sivasspor- Trabzonspor

Yönetim bölük pörçük.

Camia sessiz sedasız…

Taraftar patlamaya hazır canlı bomba gibi…

Böyle bir Trabzonspor’dan başarı beklemek ne kadar inandırıcı olur bilemem, ama bildiğim bir şey var ki, Trabzonspor hızla uçuruma doğru sürükleniyor…

Düşünebiliyor musunuz, taraftarı kendi sahasındaki bir maçı oynatmamak için daha başlamadan eyleme geçiyor…

Düşünebiliyor musunuz, bir kulübün başkan yardımcısı başkanını sürekli istifaya davet ediyor.

Düşünebiliyor musunuz, bir kulübün başkanı kendi yöneticisini, adam tutarak başka bir yöneticiyi dövdürtmekle suçluyor.

Düşünebiliyor musunuz, bütün bunlar yaşanırken koca bir şehir sessizliğe bürünmüş takımının uçuruma gidişini izliyor.

Evet, kulübün içinde bulunduğu ekonomik tablodan elbette ki bugünkü başkanı sorumlu tutamayız.

Başkan, iyiniyetli olarak para bulma gayretleri içine girdi. Zaman zaman da parayı da buldu ve günü kurtararak bugünlere geldi.

Başkan Hacıosmanoğlu, seçildiği günden beri Trabzon’un dinamiklerinden hep uzak durdu.

Trabzonspor’un kurullarını hiç takmadı.

Eski Başkanları, teknik direktörleri hiç dinleme gereği duymadı…

Dar bir pencereden kulübü yönetmek istedi.

Zamanla kendi içinde de ciddi yönetim ayrışmaları yaşandı. Birlikte olduğu yöneticiler birer birer istifa ediyorlar. İstifa edenlerin hepsi de başkanı suçluyor ve hatta her platformda onun istifasını istiyor.

Camiadaki birlik beraberliği sağlama adına hiç bir adım atmadı.

Hep taraftarı arkasına alarak yoluna devam etmeyi yeğledi.

Ama bugün artık taraftar da yanında değildir.

Hacıosmanoğlu yalnız ve yardımcısızdır.

Sadece Hacıosmanoğlu değil, Trabzonspor’da yalnız ve yardımcısız bırakılmıştır.

Sadece Trabzonspor değil, pilot takım 1461’de kaderine terkedilmiş, adeta “Ne haliniz varsa görün” denilmiştir.

Bütün bunlar yaşanırken Başkan Hacıosmanoğlu daha fazla direnmemelidir.

Yargıtay kararını beklemeden biran önce kongre kararı alıp bu takımın ve şehrin önünü açmalıdır.

İyi niyetle geldi, iyi niyetle bu kararı almalıdır.

İçindeki Trabzonspor sevgisi ona bu kararı aldırmalıdır.

Çünkü yönetmek ekip işidir, birlik beraberlik işidir,  para işidir.

Şu anda bunların hepsi yok hükmünü almıştır.

Böylesine bölük pörçük, böylesine birbirine düşman yönetim anlayışı ile bu takım başarılı olamaz.

Sivas maçı…

Başkan Hacıosmanoğlu, Fenerbahçe maçı oynansaydı galip geleceklerini söylemiş. Bence bu çok inandırıcı değil.

Eğer başkan takımına güveniyorsa niçin Hami’yi de yanına alıp seyirciyi engellemedi?

Maçın oynanması için ne kadar çaba sarf etti?

Bu çabaları yapmış olsaydı belki maç oynanacaktı.

Oynanmasa bile verilen 6 maçlık seyircisiz oynama cezası, “Yöneticilerin olayları önleme çabaları” gereği ceza 3 veya 4 maç olarak verilirdi.

Hatırlayın geçen yıllardaki Fenerbahçe maçlarını…

Şenol Güneş tribünlerin önüne kadar gelerek yabancı madde atan seyircileri nasıl engellemişti.

Kaleci Onur dışında seyirciyi engelleme gayreti içinde kimse olmadı. Onu da hakem görevlendirdi.

O zaman hangi galibiyetten bahsediliyor anlamış değilim.

Taraftar bile takımına güvenmediğinden olsa gerek maçın oynanmasına müsaade etmedi.

Şimdi herkes kına yaksın…

Bordo mavili futbolcular hangi kafa ile Sivas maçını oynayacaktır.

Hangi taktik anlayış onlara Fener maçını unutturur.

Sivas da önemli eksiklikler var ama yine de Trabzonspor’un galip gelmesi adına çok umutlu değilim. (Tahmin: %55:1  %45:0)

Fenerbahçe- Kayseri Erciyes (Tahmin:1)

Karabükspor- Galatasaray (Tahmin:2)

Rizespor- Beşiktaş (Tahmin:%55:2 %45:0)

Eskişehir- Elazığspor (Tahmin:1)

Kasımpaşa- Gençlerbirliği (Tahmin:1)

Akhisar Belediyesi- Antalyaspor (Tahmin:%55:2 %45:0)

Konyaspor- Gaziantepspor (Tahmin:%60:1 %40:0)

Kayserispor- Bursaspor (Tahmin: 2)