Av.Günfer Erkuloğlu

Av.Günfer Erkuloğlu

What’ın Ne..?

Geçmiş gün; kızım 3 yaşlarında, İngilizce çalışıyoruz. Öğretiyorum “What is your name?” adın ne demek yavrum. Hadi söyle.

My name is Günfer. Hadi söyle. Bir söylüyor, iki söylüyor bunalmış oynamak istiyor.

Peki diyorum son bir kez İngilizce bana “adın ne” de seni bırakacağım.

Pırıl pırıl bakıyor ve söylüyor. “Anne, What’ın ne?”

Hepimizin malumu yabancı dil biliyor olmak artik mecburiyet. Makbul olanı bir değil birkaç yabancı dil bilmek üstelik.

Portföyünde bu kazanımı barındıran kişiler hayatta istediği yere bir adım önde varabiliyor, kabul.

Kafasına koyan için zorluk sadece sözlükte bir kelime. Çok hürmet ettiğim meslektaş bir ağabeyim kırk yasından sonra başlamış İngilizce öğrenmeye ve geldiği nokta dudak uçuklatacak bir seviyede.

Bu yazıda da pek tabii birilerine bulaşmadan olmayacak..:)

Bugünün şanslıları da iki kelime bile yabancı dilde diyalog kuramayan, fakat ondan bundan duymuş olduğu kelimeleri günlük konuşma cümleleri içine serpiştirenler, ki tadından yenmez.

Arkadaşım, yurt dışında bir yerde "ben çay alayım" demeyi bilmezsin ama “..bu konuyu WORD’e dökmek gerek” dersin. “Söylemek gerek” demenin suyu çıkmış gibi.

“Bir şey aldım, tamamen NATUREL.” Hadi canım..Doğal deseydin anlamazdım.

Sosyal paylaşım sitelerinde İngilizce yorumlar yapanlar, fotoların altına İngilizce beğeniler yazanlar. Hava yağmurlu, çok güzelsin, mutluluklar, iyi ki doğdun demek alaturka ya, mana aynı ama İngilizce söylendiğinde çok daha etkili gibi.

Sanırsın kendi başına Avrupa Birliğine girdi girecek.

Acımasız mı oldu..? Kusura bakmayın. Yabancı dil bilmek mutlaka harika ama lütfen ana dilimizi sevip sahip çıkalım.

Bu sizsiniz; kimliğiniz. Emin olun on kelimelik cümle içerisinde sekizi bile yabancı dilde olsa, bir şey anlatamıyor ise anlatamıyordur.

Yabancı kelimelerle süslemek cümlelerinize anlam katmaz, katamaz.

Konuşan sizsiniz, evet cümlelerle ve fakat gözlerinizle mimiklerinizle, vurgunuzla aynı zamanda.

Çok rica ederim ama az okuyor olmaktan sebep toplamda 100 kelime ile hayatını idame ettirirken, başka dillerden alıntı kelimeler şöyle geri dursun.

He bi de o bangır bangır söylenen yabancı parçalara geleceğim. Anlamlarını bilmeden eşlik ettiğiniz o şarkı sözlerinin bir kısmı edepsiz, rezil anlamlar içeriyor.

Samimiyetle uyarıyorum…Yabancı şarkılarda büyük keyifle;  “Bana onu yap..bana bunu yap.. Oramı çek, buramı tut… annem umuma hizmet ediyor.” demelerinizden önce ricam, bir kere daha düşünmeniz..

Trabzon’da yabancı dil öğrenmek için ne yapılabilir kısmına gelirsek; Benim bildiğim harika bir yer var ve çocuklarım da çok çok memnun.

Trabzon’un en kıymetli öğretmenlerinden, İngilizce hazinesi Melih Teomete ve muhteşem İzmir’in her konuda ışık saçan temsilcisi İrem Demirbay emek verdikleri yerlerinde sadece İngilizce öğretmiyor, aynı zamanda yabancı dil bilmenin avantajlarını öğrencileriyle paylaşarak onlara keyifli, özgüvenli bir dünyanın kapısını da açıyorlar.

Benden söylemesi..

 

Haftadan notlar:

1461 nasıl takım olunur, nasıl kafa tutulur, topyekün bir şehrin kalbi nasıl aynı ritimle attırılır hatırlattı. Helal olsun size..
Bu hafta daha önemli hiçbirşey yok..

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR