TRABZON’A YAKIŞANLAR VE YAKIŞMAYANLAR

Trabzonlu olmak bir ayrıcalık olsa da, gurur duyduğumuz kimliğimizin Trabzon’a ve Trabzonluya yakışmayan olaylarla erozyona uğratılmaması için çok daha fazla özen göstermeliyiz.  

Trabzon, günümüzde, Karadeniz Bölgesinde, Samsun'dan sonra gelen ikinci büyük sahil kentimizdir.

 ‘Şehzadeler ili’ unvanı ve tarihinden miras kalan sanat- kültür şehri kimliği ile haklı bir gurura sahip olan ilimiz bu özelliğini son yıllarda yaşadığı talihsiz olaylarla hızlı bir şekilde erozyona uğratmaktadır.

İşte Trabzon’a yakışan ve yakışmayan, başka deyişle gurur duyduğumuz ve üzüldüğümüz olayların bazıları:

Gurur duyduklarımız:

* 1955 tarihinde Ankara ve İstanbul illeri dışında, Anadolu’da Türkiye’nin 4. büyük eğitim kurumu olan Karadeniz Teknik Üniversitesini Trabzonlular kurmuştur.

* 2 Ağustos 1967'de kurulan Trabzonspor, profesyonel futbol ligleri tarihinde şampiyon olan 5 kulüpten biri ve şampiyon olmayı başaran ilk Anadolu kulübüdür.

* Ülkemizde eğitim görmek isteyen fakat buna maddi gücü yetmeyen gençlerimizin okuyabilmesi için 4 Mayıs 1967 tarihinde Vehbi KOÇ önderliğinde kurulan Türk Eğitim Vakfının 11 ilde faaliyet gösteren şubelerinden biri de Trabzon da hizmet vermektedir.

* Türk Eğitim Vakfına ait 250 kişilik Trabzon kız yurdu Ankara ve İzmir’den sonra Anadolu’da kurulan ilk kız yurdudur.

Gurur duymadıklarımız

* 5 Şubat 2006'da Trabzon daki Santa Maria Kilisesi'nin Katolik rahibi Andrea Santoro’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesi.

* 19 Ocak 2007 tarihinde, Agos gazetesinin Ermeni asıllı genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi.

* 28 Ekim 2015 tarihinde Trabzonspor-Gaziantepspor karşılaşmasından sonra hakemlerin 4 saat boyunca soyunma odasında zorla tutulması.

Sonuç: Trabzonlu olmak bir ayrıcalık olsa da, gurur duyduğumuz kimliğimizin Trabzon’a ve Trabzonluya yakışmayan olaylarla erozyona uğratılmaması için çok daha fazla özen göstermeliyiz.