Gürol Ustaömeroğlu

Gürol Ustaömeroğlu

Koç Holding Şaşırtıyor...

 

İtalyan Milleti’ni severim. Şamatacı ve şakacıdırlar. Tipik Akdeniz Kanı taşırlar. Her yola uyarlar. İtalyan Otomobilleri’ni belki de bu yüzden çok severim. Yaklaşık 30 yıldır İtalyan Otomobilleri kullanırım. Gerçi eşim bir süredir Alman Otomobili’ne dönüş yapmıştı  ama bendenizin İtalyan Israrı sürmektedir. İtalyan Otomobilleri’ni halkımıza sevdiren kuruluşların başında Koç Holding’in geldiğini hatırlatmamıza gerek yoktur. Ama bu holding bugün başta otomobil olmak üzere bazı konularda nedense kafa karışıklığı izlenimi vermekte ve bizleri şaşırtmaktadır.

Malumunuz Başbakan ERDOĞAN’ın yerli otomobil üretimi konusundaki ısrarlı beyanatları kamuoyunu epey meşgul etmişti. Başbakanın bizzat kendisinin veya  bakanlar aracılığı ile verdiği mesajlardan vazife çıkaran KOÇ Holding, “mesaj alınmıştır” diyerek İtalyan Ortakları ile görüş alışverişinde bulunmuş ve konu hakkında istekli olduğu izlenimini vermişti. Hatta mesele Devrim ve Anadol Otomobilleri’nden ilham almaya kadar gitmişti.

Fakat bir süre sonra Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa KOÇ bu isteğinden dönüş yaptı. O’na göre 2.5 milyar avro’luk devlet desteği olmadan hatta olsa bile böyle bir proje gerçekçi değildi. Çünkü ekonomik değeri yoktu.Yine Mustafa KOÇ’a göre günümüzde otomobillerin milliyetlerinin de önemi kalmamıştı.Yerli ise işte Doblo, yerli bir otomobildi. 40 yıl önce El’in Amerikalı’sı, Alman’ı, Japon’u, İtalyan’ı otomobillerini radyosu ile satarken 30 yıl önce montajını yaptığı otomobillere paspas, sağ dikiz aynası, emniyet kemeri, arka cam sileceği bile koymayıp bunu lüks sınıf adı altında ayrıca pazarlayan bir holding için bu açıklama ilginç bir çıkış olmuştu.

Aslında KOÇ Holding’in kamuoyunu şaşırtan tek davranışı bu değildi;

12 haziran seçimlerinden önce Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Holding Eniştesi ( Vehbi KOÇ’un damadı ) İşadamı İnan KIRAÇ, 12 Haziran seçimlerini CHP’nin kazanacağını iddia etmişti. Başbakan ERDOĞAN’da bu iddiaya “ Risk almaktadır” diyerek cevap vermişti. Hemen akabinde İnan KIRAÇ Başbakandan randevu talep etmiş ve kapıda 1.5 saat bekledikten sonra görüşebilmişti. Görüşmenin “yanlış anlaşıldım” mealinde bir görüşme olduğu basına sızmıştı. KIRAÇ ayrıca o dönemlerde özellikle yurt dışı taksi üretimi ihalesi için hazırlık yapıyordu. İhaleyi ne yazık ki kaybetti ama projenin akıbeti ne oldu bilemiyoruz.

Yine malumunuz; Başbakan ERDOĞAN başkanlık sistemi konusunda ciddi bir tartışmadan yana olduğunu epeydir söylemektedir. Bu sistem üzerine doğal olarak toplumun her kesimi görüş beyan etmektedir. Konuya KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa KOÇ da dahil olmuş ve “başkanlık sisteminin ülkemize yarar getirmeyeceğini, mevcut parlamenter sistem işlerken başkanlık sistemine dönüşün ne derece doğru olduğu konusunda şüpheleri olduğunu” dile getirmişti. Buraya kadar her şey normaldi. Gayet de medeni, demokratik bir bakıştı.

Ama bir süre sonra bu kez KOÇ Holding Onursal Başkanı Rahmi KOÇ bir beyanat veriyor ve “başkanlık sisteminin ülkemize fayda getireceğini” söylüyordu. Rahmi KOÇ yalnızca bunu söylemiyordu, söylediği başka şeyler de vardı; “Başbakan 3 dönemdir çok başarılı. Ayrıca çok karizmatik biri ve harika bir konuşmacı”.

Bu farklı görüşlerin hangilerinin KOÇ Holding’in resmi görüşü olduğu bilinememektedir. Ama bilinen bir şey var ki o da son beyanattan yaklaşık 1 hafta sonra ülkemizin en büyük ihalelerinden olan Köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ihalesini Koç Holding’in de ortağı olduğu üçlü konsorsiyumun 5.72 milyar dolar fiyat ile kazandığıdır. İlginç olan diğer detay ise konsorsiyum ortaklarından birinin son yılların yükselen yıldızlarından ÜLKER Grubu’nun olduğudur. % 20 ile en az paya sahip gibi görünse de ÜLKER Grubu’nun bu ortaklıktaki rolü çok yüksek boyuttadır.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR