Hava yağmurlu zemin ıslak ve saha istemeseniz de biraz ağırlaşmış zaten. Böyle bir

ortamda 19 yıl öncesinden  eski bir tanıdık ile oynuyorsun.

    Arada gözle görünen bir fark var doğrudur. Trabzonspor’un 25 kişilik toplam oyuncu kadrosuna karşı İtalya’nın Lazları !.. Lazio ‘nun kadrosu tam 38 kişi beyler.

    Peki Lazio, o eski Lazio mu ? Değil. Öyle iken bile o Lazio ‘yu İtalya da elimizden 1994 Yılında İspanyol hakem Nieto kurtarmıştı resmen.

                                                    *

    Trabzonspor’da bu karşılaşmada ilk kez 18 kişilik kadroda olmaması gerekenler kadroda yoklar,tam isabet. Batuhan,Volkan,Emre,Kadir,Zeki Yavru,Kadir ve Kaleci Fatih.

    İlk yarıda yani ilk 45 dakikada Trabzonspor bu sezon ilk kez futbol oynadı diyebiliriz. Çok yan pas hatası yapmasına rağmen , çok da yerden ayağa ve hızlı oynadı.

Bak ; Gördün mü ? Futbol oynayınca önünde rakip duramaz, ilk yarı skoru : 3-1

   12 dk’da Yusuf’un çapraz deparı, 22 dk ‘ Adrian ın sol ayak üstü ile topa nefis şamarı ve 35.dk’da Henrique’nin yine önüne bomboş düşen pozisyondaki ballı golü.

    Henrique, bir kez de kendi bireysel kabiliyetinle bir gol at da, şu azımı dişimi kırayım. 3-1 , 3-2 ve 3-3 ‘den sonra yakaladığın net pozisyonların tek bir tanesini gole çevirebilsen Trabzonspor sahadan galip ayrılacak,rakip oyundan düşecek.

    Bordo mavili ekip oynarken ve oynayamazken taraftarlar ayakta tüm yağmura rağmen ama yağmurdan ıslanmayan kapalı tribündekiler misafir sanatçı gibi.

    Bi Nargile ile köpüklü kahveleri eksik, yazıklar olsun.

                                                    *

    Avrupa liginde Avni Aker’de Trabzonspor ilk maçına çıktı. Gerçek ve samimi taraftarları tribünlerdeydi. Maddi yada manevi imkanı olmayanlar gelemediler. Bu imkanları olup da tribünlere gelmeyenleri ise asla taraftar saymıyorum. Onları kendi hallerine bıraktım zaten !..

    İlk yarıda bu iyi futbola rağmen Colman’ın bazı pozisyonlarda aciz kalışı ve ikili mücadeleler de, topu hep rakibe kaptırması ve oyundan düşmesi , hep rakibin atağı olarak ev sahibinin kalesine  geri döndü. Ardından da sakatlanması ve oyundan çıkması dengeleri bozdu, yinede bu haliyle sahada kalabilseydi faydalı olurdu diyebilirim.

                                                    *

   Bitmeyen yağmurla yorulup sahanın içerisine düşen göçmen Bıldırcın kuşlarına, ikinci yarıda Trabzonspor’un oyuncuları da eklenince, son 45 dakika tam bir bitmeyen çile gibi geldi.

    Yürüyen Trabzonspor ,koşan Lazio. Özelikle 60.dakikadan sonra orta sahaya tamamen hakim olan İtalyan ekibi Candreva ,Hernanes ve Anderson gibi iyi adamlarını alıp, yerlerine daha iyilerini sokunca, Trabzonspor kendi yarı alanına hapis oldu.Üstelik sakat olan Alman oyuncusu Klose'den de yoksundu

    İtalyan milli takım formasını giymiş Floccari’nin oyuna girdikten sonra 84 ve 85. dakikalarda attığı goller konuk ekibe beraberliği getirdi.

   Keita Balde ve  Brezilya milli takım oyuncusu Ederson’un ikinci yarı forma giymeleri Lazio’nun ayakta kalmasına sebep oldu. Aslında Trabzonspor yakaladığı pozisyonları gole çevirebilseydi belki de bu karşılaşma 4-1, 5-2 gibi farklı bir sonuçlarla da lehine bitebilirdi.

  Son 5 dakikaya 3-3 girildiğinde ise herkes gibi bende dua ettim.Maç bu skorla bitsin diye. 10 dakika daha olsaydı inanın Trabzonspor 4.golü yerdi.

                                                      *

   Tüm bunlara rağmen başta kaleci kaptan Onur’un gününde oluşu, Bosingwa gibi bir tecrübeye, özellikle Olcan, Mustafa, Adrian, Zokora ve Yusuf’un   katkı sağlamasına da bir saygı alkışı lütfen.

   Kolay değil o ağır sahada 90 dakika mücadele etmek, bilenler iyi bilir.

   Yalnız, bu dakikalarda Mustafa Akçay kulübeden çıkıp oyuna, oyuncuları açısından göz motivasyonu dahi olsa saha içerisine müdahale etmeliydi. Sanırım oda yenilebilecek 4.golden çekindi ki kulübeden çıkmadı. Burada hatalı. 

   Karşılaşmanın 2.yarısında Akçay’ın da maç sonrası dediği gibi psikolojik olarak alan savunmasına geçen ev sahibi ekip, Lazio takımın kendisiyle bu yarıda tek kale oynamasına müsaade etti.

   Malouda’da toplara basma yerine gelen topları ezince, Trabzonspor 2.yarıda resmen el frenini çekti. Lazio takımını bir daha böyle yakalayabilirler mi bilemem ?

   Aykut Akgün ve Alanzinho’nun oyuna girmeleri bir şeyleri değiştirir diye bekledik ama keşke girmeselerdi. İkisi de kötü başladı ,rezil tamamladı. Hele Alanzinho’nun kaçırdığı 4.gol fırsatı saç, baş yoldurttu. Konsantrasyonları sıfırdı.                                                                      

                                                        *

    İsveçli hakem triyosu ise  başta orta hakem Martin Hansson olmak üzere, maç sonrası tebrikleri hak etti.

    1994 yılında yine bu mevsimde, Trabzon’da ve Roma’da ( 2 ofsayt golle ) Trabzonspor’u aynı skorlarla 2-1 mağlup eden Lazio’dan,  19 yıl sonra rövanşı alma  fırsatı yakalanmıştı.

    Sanırım 94’ün hesabı, önümüzdeki Aralık ayında Roma’ya kaldı.