Recep Ergenç

Recep Ergenç

Hangisinden sorumluyuz

Geçen hafta Türkiye Kalkınma Bankasında, Diyarbakırlı girişimcilerin ricası üzerine 30 milyon dolarlık yatırımlarının finansman görüşmelerine katıldım.

 

Banka yetkilileri en son söylenecek sözü en başta söylediler; Biz bu yatırımı destekleriz. Kredilendirilmesi için elimizde banka kaynaklarımız ve dış finansman kaynaklarımız var. Yetkililer Bankanın istediği teminat oranlarını anlattı ve beklediğimiz soru geldi; Kredinin teminatlandırılması konusunda ne düşünüyorsunuz?

 

Yatırımcılar konuyu yönetim kurullarında görüşmek için süre istediler.

 

Bankanın Necati Bey Caddesinde görüşmeyi tamamladık, İzmir Caddesindeki binaya geçtik.   Son görüşmeden çıkarken hepimizi bir hüzün kapladı. Bu hüznü dağıtabileceğimizi düşündüğüm, Bankanın dış finansman bölümünden neredeyse birinci derecede sorumlu değerli bir bürokrata uğradık.

 

Çok iyi karşılandık, ziyaret onu da memnun etti.

 

Laf lafı açtı. 1997"den bugüne gelen tanıdıklığa da sığınarak söze girdim, İşler yeterli hızda bir türlü yürümüyor. Sürekli defans (mazeret) üretiyoruz, bürokrasi ağır işliyor, hatta tıkanıyor. Bir evrakı kırk kişi imzalıyor. Sürekli Ankara"ya gel- git, diye eleştirilerini, sıraladım.

 

Çaylar yudumlanırken değerli bürokrat söze girdi.

 

Üretilen her defans (bürokrasi) daha önce yaşanmış bir deneyimin sonucunda meydana gelir. Canı yanan, sorumluluğu dağıtmak için çare üretir, imza sayısını çoğaltır vb.

 

Onbir yıllık tanıdıklığa bir daha sığınıyorum, yetkinlik alanına giriyorum bürokratın; Peki siz yurtdışında çok ciddi finansman görüşmelerine gidiyorsunuz. Oradaki görüşmelerde de bizdeki gibi sıkı defans ile karşılaşıyor musunuz?

 

Bu kere bürokratımız bir kahkaha patlatıyor. Batıdan bir pencere açıyor önümüze.

 

BİR Batıda insanlar hangi seviyede olursa olsun yaptıklarından değil, yapmadıklarından sorumlu olurlar. İKİ Batıda insanların iş tanımları yapılmıştır. Bu durumda insan hiç yaptığından sorumlu olur mu, ceza ya da ödül alır mı? ÜÇ bizde ödül ya da ceza alanlara bakın, hepsi yaptığı işlerden dolayı verilmiştir. Batıda tam tersidir. Ceza, iş tanımlarını yerine getirmeyenlere, ödül ise, iş tanımlarının ötesinde katkı verdikleri çalışmalar için verilir.

 

Üçüncü sektöre (Sivil Toplumculuğa) gönül vermiş biri olarak, manevi değeri olan ödüllerime bir baktım.

 

Eski Vali Hüseyin Yavuzdemir"in bir takdir belgesinde şu cümle yer alıyor, Küreselleşme sürecinde  AB  Hibe Programlarının Trabzon"a kazandırılması… nedeniyle başarılarınız takdirle karşılanmaktadır.

 

Bir başkasını Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu vermiş, Organize Sanayi Bölgemizin Mesleki Eğitim Kurumlarıyla işbirliğinin gelişmesine verdiğiniz katkı nedeniyle…

Bu takdir belgelerinin hiçbirinde bireysel bir menfaat yok. İş tanımım içinde yeri yok.  Trabzon"a katkı var. Olanak buldukça katkı vermeye devam edeceğim.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR