Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Dinamo ”Mis” gibi bayram…

  Bordo Mavililerde, Tolunay Kafkas’ın görevine son verilmeden 200 bin dolar alacağı vardı, gönderilince 1.800.000 dolar da tazminatı eklendi.

fotofon.jpg

aci.jpg
mor.jpg

kurs.20121221113523.jpg

   Kendisi ile oturup anlaşılmalıydı, gelişi gibi, gidişi de şık olmadı. Trabzonsporlu Tolunay’da !..  kulübünü mahkemeye verdi. Hangi tarafa sorsan “ Ben haklıyım “ diyor. Gel de çıkın işin içinden. 

   Malouda’ya yer açmak için , Marek Cech gönderildi. Kendisine 500 bin avro taksitler halinde, Avrupa bankaların da geçerli olan çekler verildi.

   Bosingwa geldi. Bu oyuncuya da yer açmak için “ Gitmem de gitmem” diye tutturan Sapara ile 800 bin avro ya git, diye anlaşıldı. 80 bin avro’luk çeklerden oluşan toplam

400 bin avro eline tutuşturuldu. Ocak ayında kulüp bulursa kalan 400 bin avro verilmeyecek. Eğer kulüp bulamazsa yada oynamak istemez de yan gelip yatmak isterse, kendisine kalan 400 avro da taksitler halinde ödenecek.

   Anlayacağınız Trabzonspor yönetiminde aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

   Önemli değil !.. Nasıl olsa ödemeleri yapan birileri var diyorsanız, bana da sivrisinek saz olur.

                                                      *

   Maça gelince; Bayramın ilk günü. Yerlisi ,gurbetçisi, misafiri tribünleri doldurdu. Hatırı sayılır boşluklar çok az denecek kadardı. Genelde stadyum kapısındaki bazı görevlilerin değişik kapılardan, çaktırmadan içeri aldıkları eş, dost , akraba, tanıdık, bileti olmayıp ta merdivenlere oturunca, UEFA cezayı yazacak demektir,haberin olsun stadyum Müdürüm.

   Rakip de Veselinoviç , ev sahibinde de Colman cezalı. Dinamo Minsk tam bir deplasman takımı, son 5 maçının 2’ sini deplasmanda oynamış ve galip tamamlamış. Bu 6.maçı ve 3. deplasmanıydı.

   Adamlar belli gol atmaya, tur atlamaya gelmiş. Sahaya 1-4-2-3-1 şeklinde dizildiler. Tek santraforun arkasında 3 hücum oyuncusu.

   Maçın başında İstanbul dan davetle gelen Karadenizli sanatçılardan bir kemençe havası, iş olsun, torba dolsun  diye. Ne gerek var anlamadım, anlayan varsa beri gelsin.

                                                      *

   Oyunun 20.dakikasında Henrique, çaprazda, vurmayıp soluna  çekse boş kaleye vuracak, ama olmadı. Hele 32.dakika da Adrian’ın yerden sert şutu kaleci Sulima’dan döndü ama Henrique ve Olcan bu topa hazırlıksız ve uzak kaldılar.

   İlk yarıda hatta ilk 70 dakika da  her iki takım için, ne bir net pozisyon ne de futbol vardı diyemeyiz.

   Karşılaşmanın 60.dakikasında sakatlana Giray, yerini Aykut Demir’e , Minsk takımında da  Koto, formasını Khvaschinski’ye bıraktı.

   Maçın 65.dakikasına girildiğinde  yine Henrique, topu ters ayağı ile düzeltmeye kalkmasa,  bordo mavililer ilk golü bulacaktı. İki dakika sonra Adrian’da yerini  seyircisinin önünü ilk kez çıkan Malouda’ya verdi.

                                                      *

   Öyle bir maç ki son 20 dakika ya kadar seyir zevki sıfır. Malouda oyuna girdi ,oyun hareketlendi ama kendini hep yalnız hissetti. Sağdan, soldan bir orta yok. Gelişine kafaya çıkıp vuracak biri yok. Vurabilecek Janko ile belki Batuhan onlarda hazır değil, ortalarda, hatta kadroda yok.

   Dinemo Minsk’in gole yaklaştığı tek pozisyon 78’de geldi. Stasevich’in serbest vuruşunu son anda kaleci kornere çeldi.

   Misafir takımın teknik adamı  Maaskant , son 20 dakika baktı maç gidiyor forvetinin  üçleyerek tüm riskleri aldı. Çabuk ve seri adamı  Adamoviç’in yanına Figueredo’yu ve Khvaschinski’yi gönderdi.

    Son 6 dakika kala 1461 Trabzon takımından kiralık alınan, Menajeri Fenerbahçeli Batur Altıparmak !..  olan Yusuf Erdoğan, ilk kez Trabzonspor’da forma giydi.

                                                     *

    Sezona iyi başlayan kulağı çekilmesi gereken Colman’ın maç boyunca eksikliği hissedildi. Takımda oyun kuracak bir beyin olmayınca Malouda yalnız adamı oynadı. Kimse bu oyuncuya top kazandıramadı.

    Bence  uzatmalarla bu son 10 dakikada ,Mustafa hoca, Zeki’yi kenara almalı Celustka’yı sağ beke kaydırmalı ve Olcan’ı sol beke çekmeli ve oyuna Alanzinho’yu sokmalıydı. Bu benim fikrim.

    Trabzonspor’da  Aykut’lar , Celustka , Mustafa Yumlu takımın iyileriydi. Sade ve basit oynadılar, rizikoya girmediler. Oyunun son 20 dakikası izleyenlere heyecan verebildi.

     Bu arada unutmadan maç sonrası basın odasında açıklama yapan Trabzonsporlu iki oyuncudan Mustafa Yumlu kardeşime, bir ağabey nasihatım olsun. Mustafa , bugünden tezi yok bol bol kitap oku. Futbolun değil ama cümle kurman ve diksiyonun çok kötü.

    İsviçre Futbol Federasyonundan  Stephan Studer, Avni Aker stadyumunda  son yıllarda gördüğüm yabancı uyruklu en iyi orta hakemdi.

    Bu 90 dakikada gol çıkmadı ama tur çıktı. Böyle oynarda 19 Ağustos da lig maçına, 22 Ağustos da UEFA Avrupa ligine girmeden önceki son rakiple karşılaşana kadar, Trabzon takımı futbolunun üzerine katamazsa işi zor. 

    Her şeye rağmen atmosfer güzeldi ve Dinamo Minsk takımı, pardon Dinamo Mis en azından Bordo Mavili camiaya, bayram şekeri gibi geldi.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR