Son yıllarda Trabzon başta olmak üzere bölge illerin de Turizm büyük bir ivme kazandı artık bölge illerinin geleceği ne sanayide nede ticaret de turizm ile şekillenir hale geldi. Yapılan bazı yanlışlara rağmen Turizm yine en gözde sektör ve beklentiler çok üst seviyede. 

Turizm denince akla hemen  deniz ve güneş turizmi gelir hep , doğal olarak ama bu turizm çeşidi Karadeniz de geçerli değil yılın büyük bir bölümü yağışlı olan  bölgede yaz mevsimin de güneş tam anlamı ile kendimi en fazla bir ay gösterir.

Peki Karadeniz bölgesi ve yaşadığımız şehir Trabzon da turizmin ivme kazanmasında ki en önemli faktör doğa ve tarihi yapılar anlamında çeşidin bol olması. Doğa ve kültür turizmi, bölgeyi ve Trabzon’u bir çekim noktası yapmış durum da. 

Son zamanlar da bölgedeki turizm çeşitlerine “Dizi Turizmi” de eklendi. Nasıl mı? 

Herkesin malumu Trabzon da ( Sürmene ve Araklı ) çekilen “Taşacak Bu Deniz“ adlı dizi, “Dizi turizmi“ dediğimiz tanımlamayı tavan noktasına taşımış durum da, geçmiş yıllar da bölgede çeşitli dizi ve filmler çekilmişti. Ama bu kadar yoğun bir ilgi görmemişti. Çekimleri devam eden bu dizinin çekimlerin yapıldığı ilçeleri bir cazibe noktasına dönüştürdü. Özellikle hafta sonları dizin sahnelerinin çekildiği mekan ve setlere vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Sadece Trabzon ve içinden değil çevre illerden gelenler ile set mekanları dolup taşıyor.

Bölgede çekilen sinema ve dizilerin en önemli katkısı da o yörenin tanıtımını  sağlıyor. Özellikle bu yapımlar yurt dışında gösterime giriyor ve yayınlanıyorsa turistlerin gelmesi daha da kolaylaşıyor. Bundan güzel bir tanıtım olmaz diye düşünüyorum.

İşte bu dizlerin çekildiği yerlerin yerel yönetimleri bu durumu turizm anlamında fırsata çevirmek için büyük uğraş veriyorlar. Başta da Sürmene belediyesi geliyor. Belediye başkanı Hüseyin Azizoğlu turizme önem veren bir başkan, ilçesinin turizm de gelişmesi için daha iyi tanınması için bu tür fırsatları iyi değerlendiriyor. Dilerim diğer belediye başkanları da turizm anlamında ayaklarına kadar gelen bu fırsatlardan ilçeleri adına yaralanırlar.

“ Dizi Turizm” dedik ve beraberinde gelen yoğunluk bazı tehlikeli durumları da ortaya çıkarıyor. Ne gibi diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bir örnek ile açıklayayım, yukarıda belirttiğim  dizinin bazı sahneleri Sürmene’ de deniz kenarın da yapılan çekimlerin de vatandaşlar doğal olarak araçları ile gelmek zorunda kaldıkları için, yol üzerinde oluşan araç  yoğunluğu trafik sorununu da  beraberin de getiriyor. Bu duruma geçtiğimiz hafta sonu bizzat şahit oldum. Karadeniz sahil yolu üzerin de sağlı sollu park edilen araçlar ve yoldan karşı dan karşıya geçen insanlar trafiği tehlikeye düşürüyor. Ve bu tehlikeli durumu ortadan kaldırmaya çalışan tek bir trafik ekibi  vardı. O da bazı anlar da yetersiz kalıyor. Allah’a şükür şu ana  kadar üzücü bir hadise yaşanmadı. Dilerim bundan sonrada yaşanmaz. Gerekli önlemler daha da artırılmalı.

Artık hayatımızda “Dizi Turizmi “ diye bir gerçek var. Yaşamımıza yeni giren bu olgunun kısa süreli mi yoksa uzun vadelimi olacağı bundan sonra bölge ve Trabzon da çekimleri yapılacak dizi ve filmlere bağlı.

Ama şu bir gerçek ki “Dizi Turizmi“ ile ayağımıza kadar, turizm anlamın da gelen bu fırsatı elimizin tersi ile itmeyelim. Bu fırsatı iyi değerlendirelim. Turizmin gelişmesi için en önemli faktörlerin başında tanıtım geliyor. “Dizi Turizmi” de bunda büyük bir rol oynuyor.