Trabzonspor- Mersin  İdmanyurdu

Karabük maçı öncesi “Halilhodziç’den çılgın veda” diye yazmıştım.

Evet ama, bu kadar da çılgınlık yapabileceğini doğrusu beklemiyordum.

Kadro yapısıyla bu denli oynamak..

Futbolcular arasında ayrım yapmak..

Yenilgi sonrası ihanet suçlamasında bulunmak çılgınlıktan da öte..

Vahid hoca artık uzatmaları da bitirdi, penaltı atışlarını bekliyor.  

Gitmek için can atıyor.

Giderken de milyon avroları götürmek istiyor..

Siz bakmayın yönetimin, “Arkasındayız” açıklamalarına..

Onlar da kendilerini kurtarmak için Vahid hocayı yem yapmaktan kaçınmayacaktır.

Çünkü Aralık korkusunu her hafta daha şiddetlice hissedeceklerdir.

Vahid hocayı penaltı atışları sonrası gönderip, kendileri de uzatma dakikalarını oynamak  istiyorlar.

Bunun için Vahid’in alternatifini bile bulmuşlardır.

Kafalarında  isimler gidip gelmektedir..

Aslında sorun ne Vahid’de, ne de futbolcularda.

Sorun,  bu kulübü kendi gerçeklerinden uzaklaştıranlarda.

Sorun, plansız ve hesapsız transfer yapanlarda.

Sorun, kulübü kin ve nefret poltikasıyla yönetenlerde.

Ve en büyük sorun da bütün bunlara destek olup alkış tutanlardadır.

Eskiden herkeste Trabzonspor’u karşılıksız sahiplenme duygusu vardı.

“Benim Trabzonspor’um” deniliyordu.

Oysa şimdi “Senin Trabzonspor’un” oldu.

Onun için sorun sadece Vahid hoca değildir.

Vahid hoca penaltı atışları sonucu mutlaka gönderilecektir.

Ama ya gerisi.

Yeni gelecek teknik direktör de bu kadro yapısıyla çok üst seviyede sonuç alamaz.

Çünkü, bu futbolcu kadrosu Vahid hocaya rağmen ligde Fenerbahçe hariç, oynadığı en zayıf rakiplere karşı bile üstünlük kuramadı.

Bu anlayışla da gelmesi çok zor.

İstatistiklerde bunu doğruluyor.

Ligde hiç galip gelemeyen takım Trabzonspor.

En az topla oynayan takım Trabzonspor.

En çok oyuncu değiştiren takım Trabzonspor.(Medjani ve Belkalem’in hiç değiştirilmediklerini ve sürekli oyunda kaldıklarını dikkatinize sunarım)

En az gol atan takım Trabzonspor.

En az pozisyona giren takım Trabzonspor.

Beş lig maçında toplasan 10 pozisyonu yok.

Defansıf anlayışıyla övünülürken, Karabük de bu anlayışın da çöktüğünü gördük.

Böyle bir takımın Mersin’i yenmesini beklemek bence mucize olur. (Tahmin:0)

Galatasaray- Fenerbahçe(Tahmin: %60:0  %40:1)

Beşiktaş-Sivasspor(Tahmin:1)

Rizespor- Balıkesirspor (Tahmin:%55:0 %45:1)

Bursaspor- Eskişehrispor (Tahmin:1)

Akhisar – Kasımpaşa (Tahmin:%55:1  %45:0)

Gençlerbirliği- Kayseri Erciyes (Tahmin:1)

Gaziantep- Karabükspor (Tahmin: %60:1 %40:0)

Torku Konya- İstanbul Başakşehir (Tahmin:1)