Trabzonspor’un Makedon temsilcisi Rabotnicki takımına elenirken duyduğum üzüntüyü tarif edemem.

Sadece bizler şok olup şaşırmadık..

Sahada kendi takımların fotoğrafını çekecek tek bir gazeteciyi bile Trabzon’a getiremeyen Rabotnicki turu nasıl atladık diye hala kendilerine soruyordur eminim

İster köy takımı deyin,ister şehir takımı..

Bir Cardozo’nun maliyeti kadar takıma elendik, gitti!

Karşılaşma sonrası turu atlamanın sevincini yaşayan Makedonların sevinci ise görülmeye değerdi.

Türk futboluna damgasını vuran dört büyük takımdan birini elemenin haklı gurunu yaşadılar

Valla helal olsun hepsine!

Sen gel Avni-Aker’de binlerce taraftarın önünde hem de on kişi ile Trabzonspor’la 1-1 berabere kal turu atla..

Valla olacak şey değil!

UEFA Avrupa Ligine veda ettik.. Döndük Lige.. Artık tek odaklanacağımız şey şampiyonluk olmalı..

Ben aslında bu yazımda Trabzonspor’dan ziyade Türk futbolunun içine düştüğü kötü durumdan bahsetmek istiyorum

Kötü diyorum çünkü ne sahada ne masada Türk futbolu iyi gitmiyor..

Daha sezon başlamadan Avrupa maçlarında tel-tel döküldük..

Fenerbahçe tepe-taklak oldu,Başakşehir havlu attı, Trabzonspor elendi !

Türk futbolunun başarısı bana göre asla içeride değildir.

Eğer biz dünya çapında takımlara karşı kazanıyorsak, Avrupa’da kupaya talip oluyorsak işte ben buna başarı derim..

Süper Lig,Türkiye Kupası ve Süper Kupa bana kalsa işin hikayesi..

Rabotnicki’ye elendiğimiz yerde Fener’i yensek ne olacak,Beşiktaş’ı Galatasaray’ı yensek ne olacak!

Haksız mıyım!

Trabzonspor’un hedefi büyük olmadıktan sonra!

Türk futbolunun içinde olduğu vahim duruma sadece tek bir örnek vermek yeterli..

Süper Lig’de geçen sezon takımın başında 34 hafta kalıp bu sezon takımın başında olan tek bir antrenör var..

O da İstanbul Başakşehir’i çalıştıran Abdullah Avcı..18 kulübün 11’i sezona yeni teknik adamla başlıyor

Diğerleri de ilerleyen haftalarda göreve gelmişti..

Böyle bir istikrarsızlık olur mu Allah aşkına

Başarısızlıkların tek faturası hocalara mı kesilecek..

Uzun yıllardır bu kafalarla gidiyor işler!

Kulüp başkanlarına,yöneticilere,futbolculara fatura kesilmeyecek mi?

Bakalım biz Şota’ya ne kadar dayanıp-fırsat tanıyacağız!

Türk futbolu emin ellere,sağlam düşünen beyinlere,ve de cesur yüreklere teslim değil ne yazık ki.

Eğer zihniyet değişmezse çok büyük yara almaya devam eder,Avrupa da sıradan takımlara bile elenir gideriz..