Akçaabat Sebatspor"un ne gibi sıkıntılar yaşadığı bilmeyen yoktur. Cumhuriyet tarihi ile yaşıt olan, Türk futboluna nice yıldızlar kazandıran köklü kulüplerimizden Akçaabat Sebatspor"a eski yöneticiler ve futbolcular darbe üzerine darbe vururken, geçen sene bu güzide kulübümüzde yöneticilik yapan İbrahim Deveci mütevazılık yaparak alacaklı olduğu 150 milyarı bir kalemde sildi.
İşte yönetici buna derim
150 milyar bazı iş adamlarının gözünde çerez parası olurken, bazıları ise bu paradan ne olur ki! gibi sözler sarf eder. Hiç önemli değil
Önemli olan can çekişmekte olan bu kulübe bir tekmede o"nun vurmamasıdır. Çünkü İbrahim Deveci"nin bu davranışı Sebatspor kulübünde ismini duyuran, para kazanan ve Sebatspor"un reklâmı ile bir yere gelenlere ders olmalıdır.
Bugün kü Sebatspor"da futbolcusunun, Teknik Direktörünün paralarını alıp almadıklarını bilemiyorum. Yönetimin kalan borçlarla boğuşması ve kulübü refaha kavuşturmak için çırpınmaları ortada. Spor totodan veya iddiadan gelen paralar kulübün kasasına değil, telmih koyduranların ceplerine gitmesi, kulübün arabasını borca karşılık tesislerin önünden çektirip Akçaabat"ta yolun kenarında çürümesine göz yumanlarına içi sızlamıyor mu?
Şimdi sormak lazım
İbrahim Deveci Sebatspor"da bir yıl yöneticilik yaptı. Buna karşılık hiç ismi gündeme gelmedi. Çarşaf çarşaf gazetelerde haberleri çıkmadı. İşi ile meşgul oldu. Ama Sebatspor"un ihtiyacı oldu cebinden çıkarttı. 150 milyar parasını verdi. Görevden ayrıldı. Verdiği parasına telmih koydurmasına rağmen sonradan Avukatını arayarak tembih"in kaldırmasını söyledi.
İbrahim Deveci, Şeker Ertem ve H.İbrahim Akçay verdikleri paraların temliklerini kaldırdılar. Yani paralarını kulübe bağışladılar. Sebatspor"da yöneticilik yapan hangi babayiğit bunu yapar.
Helal olsun İbrahim Deveciye
Birçok eski yönetici ve futbolcusu, teknik heyeti faizi ile birlikte paralarını alırken
O yere düşmemek için çırpınan Akçaabat Sebatspor"a tekmede vurmadı.
KANKALAR BOZUŞTU
Mehmet ile Yunus"un yıldızları bu aralar barışmıyor.
Birbirlerine laf söylemeden duramıyorlar..
İkisinin elinde topda olsa tüfekte olsa saldırıya geçecekler.
Ama yemek oldumu hiç kaçırmazlar.
Birbirlerinin yediği yemeğe kollarlar.
Yunus"un müdürü her hafta sonu onları Derecikte bir yere yemeğe getirir.
Geçen hafta bizim hacı karaman abide katıldı bu yemek grubuna..
Müdür bey işi biliyor..
Kimlerle yemeğe gideceğini de çok iyi biliyor.
Dedik ya Yunusla Mehmet"in bu aralar yıldızları uymuyor diye.
Yunus Mehmet"in yemeğe gelmesini istemedi.
Ancak Müdür Bey Mehmetsiz olmaz diyerek önden kesti attı
Derecikte bir balık lokantasına giden Mehmet Yunus, Hacı Karaman ve Müdür bey masanın donatılmasını ister.
Yunus balık yer Mehmet Hacı Karaman ve Müdür köfte isterler.
Bir hışımla yemeğe koyulurlar.
İki kızarmış balık yiyen yunus"a bu yetmez iki tane daha ister.1 kilo üzerinde köfte yiyen diğer üç isme köfte yetmez iki kilo daha isterler. Masaya üç tabak dolusu salata gelir.
Bu dört kafadar yemekleri afiyetle yerler ayağa kalkarlar.
Ama dedik ya araları serin olan bu iki kanga yine arabanın içerisinde birbirlerine laf sokuşturmadan edemezler.
Bakalım bunların küskünlüğü nereye kadar sürecek.
Aralarını yapmaya çalışan Hacı Karaman abi Salih abi ve Yunus"un müdürü bile bu ikiliye söz geçiremiyor.
