Ocakbaşı

Ocakbaşı

İşteTrabzonspor’un Özü

Trabzonspor- Gaziantepspor

Kayseri Erciyes maçını izlerken aldığım keyif, bana şampiyonluk yıllarını hatırlattı..

Bu keyif, sadece takımın iyi futbol oynayıp, deplasmanda son yılların en farklı galibiyetini almasıyla değil, yerli futbolcu ağırlıklı, özellikle de altyapı orjinli futbolcuların çokluğu bana bu hazzı yaşattı..

Yıllardır hem antrenör konusunda, hem de futbolcu konusunda hep yerli, hatta ve 

hatta, yerlinin de yerlisini savundum  durdum.

Neden mi?

Çünkü, Trabzonspor’un şampiyonluk yıllarına veya şampiyonluğa en yakın oynadığı yıllara baktığım zaman hep yerlilerin, altyapı orjinli futbolcuların çokluğu dikkatimi çekmişti.

Ne zaman yabancı ve pahalı futbolcuya kapıları açtık, işte o zaman hem saha sonuçları, hem de ekonomik olarak battık.

Son Erciyes maçına baktığım zaman ilk onbirde Mustafa Yumlu,Kadir, Caner, Zeki, Yusuf gibi 5 altyapıdan gelen futbolcu vardı.

Bu yetmedi, yedeklerde de Mustafa Akbaş, Abdulkadir ve Gökhan Alhas’ı da gördükçe keyfim daha da arttı.

Kadroda 8 tane yerlinin yerlisi ve de altyapı orjinli futbolcu. Bunlara sakat olan Özer ve cezalı olan Aykut’u da eklediğimiz zaman Trabzonlu 10 futbolculu bir kadroyla karşılaşıyoruz.

Trabzonspor adına bu, son 35 yılın en büyük öze dönüşüydü.

Belki zorunluluktan ortaya çıktı ama, bunda Mustafa Akçay’ın payının yanısıra, Hami Mandıralı’nın cesaretini de unutmamak gerek.

Hami Mandıralı teslim olmadı..

Türkiye’de ne yazık ki bütün takımlar yabancı futbolcuların esareti altındalar..

Her istedikleri yerine geliyor.

Paralarını zamanında alıyorlar. Alamadıkları zaman norterden ihbarname gönderiyorlar.

İstedikleri zaman oynuyorlar, istedikleri zaman ülkelerine gidip, istedikleri zaman geliyorlar.

Yöneticileri de teslim almışlar, teknik direktörleri de..

 Kulüplerde yerlilere adeta ikinci sınıf futbolcu gözüyle bakılıyor.

Paralarını zamanında alamazlar..

Çekleri, günü geldiğinde uzun tarihli başka çekle değiştirilir.

Parasını istedikleri zaman en büyük suçlu ilan edilirler.

Bütün takımı onların sırtlaması beklenir.

Yanlış bir pas, veya kaçırılan golde, tepkinin en alasını alırlar.

Teknik direktörler egolarını onlar üzerinde denerler.

İşte genç bir teknik adam olan Hami Mandıralı  bu düzene dur diyerek, ayrıcalıklı yabancılara teslim olmadı.

Trabzonspor’da kendini ispat etmeye çalışan bir teknik adam için bu onurlu duruşu sergilemek kolay değildi.

Belli ki, Hami Mandıralı, Trabzonspor’un şampiyonluk yıllarını çok iyi etüt etmiş. Hem yerli, hem de Trabzonlu futbolculara güvendi ve onlar da onu mahçup etmedi.

İşte Trabzonspor’un özü bu..

Yumruk şowlar indi..

Biz yıllarca Mehmet Özdilek ile Hikmet Karaman’ın Trabzonspor’a gol attıkları zamanki yumruk şowlarını izledik ve kahrolduk.

Ama Hami Mandıralı onlara öyle bir ders verdi ki, ikisinin de yumruğu bırakın havaya kalkmayı, cebinden bile çıkamadı.

Önce Mehmet Özdilekli Gençlerbirliğine 3 gol, sonra da Hikmet Karamanlı Erciyes’e 5 gol..

Trabzonlu futbolcuların çoğunlukta olduğu bu kadro, hem iyi oynuyor, hem iyi mücadele ediyor, hem savaşıyor, hem yardımlaşıyor hem de farklı kazanıyor..

Bu anlayışdaki Trabzonspor’un Avni Aker’de Gaziantep’i de yenmesini bekliyorum.(Tahmin:1)

 

Fenerbahçe- Rizespor (Tahmin:1)

Sivasspor- Beşiktaş (Tahmin:0)

Elazığspor- Galatasaray (Tahmin:0)

Gençlerbirliği- Bursaspor (Tahmin:0)

Kasımpaşa- Antalyaspor(Tahmin:%60:0 %40:2)

Kayserispor- Karabükspor (Tahmin:%55:0 %45:2)

Eskişehir- Kayseri Erciyes(Tahmin:%55:1 %45:2)

Torku Konya- Akhisar Belediyesi (Tahmin:%60:0 %40:1)

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR