Ocakbaşı

Ocakbaşı

Akçay’a selam, Hami ile devam

Karabükspor- Trabzonspor

Mustafa Akçay’ın ayrılmasına gerçekten üzüldüm.

En azından böyle gitmemeliydi.

Çünkü, başarısız sonuçların tek sorumlusu o değildi.

Trabzonspor’da yönetim içi sorunlar  Mustafa hocaya yanlışlar yaptırdı.

O, bu sorunlar altında ezildi.

Bu ezilmişlik ona hata üstüne hata yaptırdı.

Takım kurmakta sıkıntı yaşadı.

Transferde sıkıntı yaşadı.

Oyuncu tercihlerinde sıkıntı yaşadı.

Sezon başından beri herkes santrafor transferi beklerken ihtiyaç olmayan veya daha az ihtiyaç olan mevkiilere Aykut, Maoluda ve Bosingva transferleri Mustafa hocanın aklını karıştırdı.

Devre arası yaklaşırken  gündem yine santrafor transferi iken ismi hiç duyulmamış Kasımpaşa’dan Şahin,  Romen futbolcu  Aleks ve Özer’in  alınması, Mustafa hocanın futbolcu tercihlerindeki hatalarını iki katına çıkardı.

Oysa Trabzonspor’un en önemli sorunu santrafordu.

Alınan futbolcuların mevkiilerinde eksiklik yok, hatta fazlalık vardı.

Bu yüzden kafaya tekme atan Giray, Serkan ve Zeki Yavru, kurtarıcı rolündeki Alanzinho, genç yetenek diye transfer edilen Yasin ve Soner, Trabzon’un çocuğu Aykut Akgün gibi futbolcular harcandı gitti.

Şimdi soruyorum, alınanların, gönderilen bu futbolculardan çok büyük farkı var mı?

Maliyetleri dışında fark olmadığı gibi gidenlerin daha faydalı olduğu gerçeğide  haftalar ilerledikçe ortaya çıktı.

Böyle yanlışlar içerisinde, Mustafa Akçay değil, kim olursa olsun başarılı olması sözkonusu değildi, olamazdı da..

Yönetim kurulunun önemli üyelerinden ve seçimde başkan Haciosmanoğlu’nun sağ kolu  olan Sebahattin Çakıroğlu’nun,  Trabzonspor’u şoförsüz ve muavinsiz otobüse benzeten  açıklamaları,  kulübün tek adamlı bir sistem tarafından yönetildiği eleştirileri,  kulüp içindeki durumu gözler önüne seriyor.

 Böyle bir sistemden başarı beklemek doğru olmasa gerek.

Bu sistem, daha baştan bazı yöneticileri, Ünal Karaman’ı, Alper hocayı yedi.

Elbetteki Mustafa Akçay’ı da yiyecekti. Mustafa hoca bunu sezdi ve ilk yarının sonunda istifa etmişti. O gün geri dönme hatasını, şimdi daha ağır bedelle ödeyerek gitti.

Buradan çıkan sonuç, asıl sıkıntının  yönetimsel olduğu gerçeğidir.

Bu sistem şimdi yabancı hoca arayışında.

Bu, hem yeni ve daha ağır bir maliyet demek, hem de böyle süreçlerde yabancı hocaların faydalı olmadığı gerçeğidir.

Hele hele de Trabzonspor gibi bir takımda bu hataları daha öncede gördük ve yaşadık.

Yeni bir hataya düşmeden Trabzonlu bir teknik adam ile bu geçiş süreci geçirilmelidir. Şu anda bu görev Hami’ye verilmişken  onunla da devam edilebilir.

En azından sezon sonuna kadar Hami’nin de ne yapabileceğini görmek gerekir diye düşünüyorum.

Sonuç:

Yabancı bir hoca alana kadar,  kulübe ek maliyet getirmeden yerlinin yerlisi en akılcıl çözüm olsa gerek.

Karabük maçını sorarsanız, bu kargaşada onu düşünen fazla yok gibi. Önce teknik adam, sonra maç konuşuluyor.

Normal takımlar  yeni teknik adam değiştirdikleri  ilk maçlarında genellikle iyi sonuç aldığı gerçeği vardır.

Bu durum bizi Trabzonspor’un da normalde Karabük’den iyi sonuçla ayrılabileceği gerçeğine taşıyor.

Ama Trabzonspor normal bir takım olmadığı için bize kazanır dedirtemiyor.

Karabük takımı sahasında daha başarılı sonuçlar alırken, Trabzonspor’un deplasman kabusunu da hesaba katmak gerekir.(Tahmin:%60:1 %40:0)

 

Fenerbahçe- Kasımpaşa(Tahmin:1)

Antalyaspor- Galatasaray (Tahmin:2)

Beşiktaş- Bursaspor (Tahmin:%60:1 %40:0)

Rizespor- Gaziantepspor (Tahmin:%60:1 %40:0)

Eskişehirspor- Sivasspor (Tahmin:1)

Kayserispor- Gençlerbirliği (Tahmin:%60:1 %40:0)

Akhisar Belediyesi- Kayseri  Erciyes(Tahmin:0)

Konyaspor- Elazığspor (Tahmin:0)

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR