Koca şiddeti sonucu hayatını kaybeden Ayşe Paşalı ile Türkiye gündeminde zirveye oturan kadın şiddeti, Herald Tribune gazetesinde dün soyadı gizlenen Gökçe isimli genç kadının dramıyla yankı buldu.

14 yaşında ailesi tarafından zorla evlendirilen ve evliliğinin ilk gününden itibaren kocasından şiddet görmeye başlayan Gökçe, defalarca gittiği polis tarafından her seferinde evine geri gönderildiğini, hatta bir polis memurunun kocasına, “Bacaklarını kır ki bir daha kaçamasın” dediğini anlattı.

Şimdi 37 yaşında olan kadın yediği dayak sonucu 22 yaşındayken evi terk etti. O günden sonra da kabus günleri başladı. Yıllarca sığınma evleri ve arkadaşlarının evinde kocasından saklandı. Yerini tespit ettiğini düşündüğü zamanlarda polis araçlarında bile geceyi geçirdiği oldu. Eşi yıllarca peşini bırakmadı. Hatta bir keresinde Gökçe’nin yerini öğrenmek için annesini kaçırıp erkek kardeşini de bıçakladı.

Bir yılda 160 kadın cinayeti

Gazeteye yaşadığı bu kâbus dolu yılları anlatan Gökçe, yeni yasa ile kimliğini değiştirip yeni bir hayata başlamayı istediğini, hayattaki en büyük isteğinin ise 15 yıldır görmediği iki çocuğunu ve ailesini yeniden görmek olduğunu söyledi. Tüm başvurularına rağmen devletin kendisine sahip çıkmadığını söyleyen Gökçe, “Benim devletim kadının 1 numaralı düşmanı” diye konuştu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu tarafından yayınlanan istatistiklere göre 2011 yılında 160 kadın eşleri ya da akrabaları tarafından öldürüldü. Bu bir önceki yıla göre yüzde 200’lük bir artış anlamına geliyor.

Tecavüze uğrayan kadın sayısı 179 olarak kayıtlara geçerken 70 kadın da intihar etti. Yeni yasaya göre 50 bin nüfuslu bölgelerin her birinde bir sığınma olması gerekiyor. 79 milyonluk Türkiye’de şu an bulunan sığınma evi sayısı ise sadece 63.