Aziz Nesin öyküsü gibi

 Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde yayımlanan yerel 'Bizim Gebze' gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Oğuz'un bir yakınının, 9 yıl önce kendi sağlık karnesiyle hastanede tedavi olması ve kanserden ölmesi trajikamik olayları da beraberinde getirdi. Ahmet Oğuz,

Aziz Nesin öyküsü gibi

 

Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde yayımlanan yerel 'Bizim Gebze' gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Oğuz'un bir yakınının, 9 yıl önce kendi sağlık karnesiyle hastanede tedavi olması ve kanserden ölmesi trajikamik olayları da beraberinde getirdi. Ahmet Oğuz, hastane kaydında 'kendisi' görünen ve ölen kişinin cenaze namazına katılırken, yaşadığını kanıtlamak için de 9 yıl uğraştı. Oğuz bir taraftan da aynı nüfus cüzdanı ile üniversite bitirip sürücü belgesi aldı.
 
İddiaya göre 2003 yılında Tarkan Oğuz adlı bir yakını tarafından nüfus cüzdanı ve sağlık karnesi gizlice alınan Ahmet Oğuz, o süreçten sonra inanılmaz şeyler yaşadı. Ahmet Oğuz'un nüfus cüzdanı ve sağlık karnesi hastaneye giden Tarkan Oğuz, bir süre tedavi gördükten sonra kan kanseri olduğu ortaya çıktı. Bir süre sonra da aynı hastalık nedeniyle vefat etti. Hastane de Tarkan Oğuz'un ölümünü ilgili yerlere, onun nüfus kağıdı ve sağılık karnesini kullandığı için 'Ahmet Oğuz' olarak bildirdi. Yakınının cenazesine de katılan Ahmet Oğuz'un hayatı ise bundan sonra değişti. 
 
'MERHUM AHMET OĞUZ BEYEFENDİ'
 
Cenaze namazı kılınırken, imamın kayıtlara bakarak "Merhum Ahmet Oğuz beyefendi" demesi üzerine bir anda kendisini ölmüş gibi hissettiğini söyleyen ve "Resmen kendi tabutumu taşıyıp, kendi cenaze namazımı kılmış oldum" diyen Ahmet Oğuz yaşadıklarını da şöyle anlattı:
 
"Tarkan Oğuz isimli akrabamın sağlık durumu iyi değildi ve sağlık güvencesi de yoktu. O dönem yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle tedavi için hastaneye gidemiyordu. Bir gün benim sağlık karnemi ve nüfus cüzdanımı alarak hastaneye gitmiş. Hastanede tedavi altına alındıktan sonra ise kan kanseri olduğu ortaya çıktı. Kısa bir süre sonra ise hastanede vefat etti. Vefat ettikten sonra anladık ki benim kimliğim ve sağlık karnemle hastanede yatmış. Benim ismimi kullandığı içinde resmi evraklarda ben ölü olarak kayıtlara geçtim."
 
ÜNİVERSİTE BİTİRİP EHLİYET ALDI 
 
Daha sonra ise durumu düzeltmek için mahkemeye başvurduğunu anlatan Ahmet Oğuz sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Bu süreçte de üniversiteye hazırlanıyordum. Karadeniz Teknik Üniversitesi'ni kazandım ve kayıt yaptırmaya gittim. Bir sıkıntı olacağını düşünüyordum ama hiçbir sıkıntıyla karşılaşmadım. Daha sonra ise Kocaeli Üniversitesi'nde farklı bir bölüm okudum. Burada da herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Bu yıllar arasında ehliyet için başvuru yaptım. Ehliyetimi de herhangi bir sıkıntı olmadan aldım. Bunun yanı sıra, bütün polis ve askeri GBT sorgulamalarında da hiçbir sıkıntı yaşamadım. Gazeteci olduğum için yazdığım yazılar hakkında şahsıma açılan çok sayıda dava oldu. Kayıtlarda ölü bir vatandaş olmama rağmen, hakkımda açılan davalara defalarca girip çıktım. Kısacası, kayıtlarda ölü olmam bu yaşadıklarımın hiç birisine engel olmadı. Sadece resmi nikah ve sağlık sigortası gibi işlemleri yapamıyordum. Onca yıl resmiyette sağ olduğumu devlete inandıramadım. Ancak 9 yıl süren büyük uğraşlardan sonra mahkemem sonuçlandı ve kimliğimi dün alabildim. Önümden kalkan engel ise dediğim gibi sadece evlilik ve sağlık sigortası olacak."
 
YAŞAR YAŞAMAZ GİBİ
 
Yaşadıklarının Türkiye Cumhuriyeti'nin acı bir gerçeği olduğunu kaydeden Ahmet Oğuz, "Haddinden fazla yavaş işleyen hukuk sistemine ölmediğimi 9 yılda zor anlatabildim. Devletin bir tarafı ölü olduğumu kabul etti, bir tarafı ise kabul etmedi. Şimdi kimliğime yani hüviyetime kavuştum. Yeni yasayla birlikte çıkacak olan çipli kimlikler umarım bu tür yanlışlıkların önüne geçer" diye konuştu.
 

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Yaşam