18 yaşındaki kız arkadaşı Münevver Karabulut’un başını testereyle keserek öldüren Cem Garipoğlu (21), “Cezam bittiğinde 34 yaşında olacağım. Çin’e gidip hukuk okumak istiyorum. Adil yargılandığıma inanmadığım için avukat olmaya karar verdim” dedi. Cinayet günüyle ilgili detay anlatmaktan kaçınan Garipoğlu, “Pişman mısın?” sorusunu yanıtsız bıraktı 

 

Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu, Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde Habertürk’ün sorularını yanıtladı. 24 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından cezaevinde geçireceği yılları iyi değerlendirmeye çalıştığını söyleyen Cem Garipoğlu, üniversite sınavlarına hazırlandığını ve hukuk okumak istediğini ifade etti. Garipoğlu, “Buradan tahliye olduktan sonra Çin’e gidip uluslararası hukuk okumak istiyorum. Daha önce 1-1.5 yıl Çin’de yaşamıştım. Çince konuşmayı ve yazmayı biliyorum. Sevdiğim bir ülke. En çok gelecek vaat eden ülke olarak görüyorum. Bu nedenle Çin’e yerleşip eğitimimi tamamlamak istiyorum. Şimdi 21 yaşındayım 34 yaşımda tahliye olacağım. 34’üncü yaşıma hazırlanıyorum” diye konuştu. 

 

‘EN BÜYÜK CEZA VİCDANIM’ 

Neden hukuk okumak istediği sorusuna ise kendisine verilen cezayı gerekçe gösteren Garipoğlu, “Adil bir yargılama olduğuna inanmıyorum. Kamuoyu baskısı nedeniyle en üst sınırdan hapse mahkûm edildim. Bana verilen en büyük ceza aslında vicdanım. Ömür boyu yaşayacağım bunu. Verilen hapis cezasının fazla olduğunu düşünüyorum. Zaten bu nedenle AİHM’ye başvurduk. Orada henüz yargılama başlamadı. Orada yargılamalar uzun sürüyormuş. Çıkacak sonucu bekliyorum” dedi. 

 

KOĞUŞ ARKADAŞI GASPÇI 

Cezaevinde 2 kişilik koğuşta kaldığını ve oda arkadaşının gasp suçundan mahkûm olan biri olduğunu kaydeden Garipoğlu, “Bana yardımcı oluyor. Cezaevi deneyimi benden fazla. Yalnız kalmayı istemezdim” diye konuştu. 

 

‘SPOR YAPARAK KENDİME BAKIYORUM’ 

Cezaevine girdikten sonra ilk başlarda kilo aldığını ancak daha sonra spor yaparak kilo verdiğini belirten Garipoğlu, şunları söyledi: “Şimdi 21 yaşımdayım. Sürekli kilo alıp veriyordum. Spora başladıktan sonra dengeli bir kiloya kavuştum. Cezaevinden yana bazı mahkûmlar şikâyetçi. Ancak benim hiçbir şikâyetim yok. Burada zamanımı spor yaparak ve ders çalışarak geçiriyorum. Çince’mi geliştirmek için uğraşıyorum.” 

 

‘PSİKOLOĞA BİR KEZ GİTTİM’

Silivri Cezaevi’ne nakledikten sonra sadece bir kez psikolog ile görüşme fırsatı bulduğunu dile getiren Garipoğlu, “Cezaevinde yaklaşık bin mahkûm var. Hepimiz için atanmış sadece bir psikolog var. Bu nedenle sık sık görüşme şansımız olmuyor. Ben bir kez görüşebildim. Ruh halim iyi mi kötü mü bilmiyorum. Buradaki herkes gibiyim” dedi. 

 

BEYAZ TÜRKLER CİNAYET İŞLER Mİ?

Hangi ruh hali içerisinde Münevver Karabulut’u öldürdüğüne ilişkin sorumuz üzerine suskun kalmayı tercih eden Garipoğlu, yaşam öyküsünü yazma teklifimiz için babası Nida Garipoğlu ve avukatı Aytekin Kaya’nın onayını almamız gerektiğinin altını çizdikten sonra, “Benim için öncelikli onay avukatımın onayı olacak. Avukatım onay verirse hayat öykümü size anlatırım. Beyaz Türkler nasıl bu duruma gelir, bu sorunun yanıtını veririm” ifadesini kullandı. 

 

‘KARABULUT AİLESİ’YLE GÖRÜŞMEDİM’

Cezaevinde kendisini ziyarete gelen arkadaşları ve akrabaları olduğunu da açıklayan Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’un ailesinden biriyle cezaevinde görüşmediğini ve görüşmek istemediğini de vurguladı. Karabulut Ailesi’nden söz ederken gözlerini kaçıran Garipoğlu, “Pişman mısın?” sorusunu da yanıtsız bıraktı. 

 

NİDA GARİPOĞLU: KARŞI TARAFIN ACISI BİZDEN FAZLA

Cem Garipoğlu ile yazı dizisi yapmak için izin istediğimiz baba Nida Garipoğlu, bu duruma sert tepki göstererek şunları söyledi: “Meşhur mu olmak istiyorsunuz? Bizim acımız bizden fazla. Karşı tarafın acısı bizden daha fazla. Böyle bir durumda oğlumun tekrar gündeme gelmesini istemiyorum. Karım ve oğlum cezaevinde. Benim ne olacağım belli değil. 2 bini aşkın sigortalı çalışanım var. Bir sürü sorunumuz var. Acıları hatırlamak ve hatırlatmak kimseye yarar sağlamaz.”

 

NASIL GÖRÜŞTÜM 

Cem Garipoğlu’nu röportaj yapmaya ikna edebilmek için savcılık izniyle Silivri Cezaevi’ne gittim. Kapalı görüşte, camla kaplı görüşme odasına Cem Garipoğlu, kot pantolon ve beyaz ‘swetshirt’ ile geldi. Saçlarını kazıttığı ve tıraş olduğunu görünce, kendisini geleceğe hazırlayan ve cezaevi koşullarına uyum sağlamış biri olarak değerlendirdim. Büyüdüğünü belirtme gereği duyarak “Artık 21 yaşımdayım” diyen Cem Garipoğlu, mimikleriyle ve konuşmasıyla dikkatli olmaya gayret etti. Mart 2009’da yaşadığı olayı sorduğum her soruyu “Avukatımın onayı olmadan konuşamam” diyerek yanıtlamaktan kaçındı.