Prof.Dr. Osman Bektaş

Prof.Dr. Osman Bektaş

TRABZON-BEŞİRLİ HEYELAN SAHASI

Basından izliyoruz:

‘Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü Trabzon Şehir Geçişi Kanuni Bulvarı kapsamında yapılan Beşirli Tünelleri’nde sondaj çalışmalarından olumsuz jeolojik koşullar çıkması üzerine Trabzon Belediyesi’ne başvurdu. Tünellerle ilgili imar plan tadilatı değişikliği yapılmasını isteyen Karayolları, tünellerin ötelenmesini talep etti.

Şekil1: Trabzon’un Boztepe sırtının denize bakan yamaçlarında, özellikle batı kesimdeki örtü kayaçlarının bulunduğu Yıldızlı, Akyazı ve Beşirli ( kırmızı bölge) heyelan riski açısından kritik bölgelerdir.

Sanki Amerika’yı yeniden keşfediyoruz.

Trabzon ilinin batısının gevşek örtü kayaçlarından oluştuğu,

Denize bakan dik yamaçlarda fay ve kırıklarlarla bloklara bölünen Beşirli, Akyazı, Yıldızlı bölgelerinin her an kaymaya hazır olduğu,

Çanak şeklinde olup yağmur sularını biriktiren Beşirli yerleşim alanında yer altı su seviyesinin yüksek olması nedeniyle bazı binaların bodrumlarında su bulunduğu, bazı binaların ve yolların kaydığı,

Gerekli ve yeterli jeolojik-jeofizik etütler yapılmadan yerleşime açılan Beşirli çanağında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün haritasına göre birçok eski, yeni ve potansiyel heyelan sahalarının varlığı bilinen gerçeklerdir.

Bu konudaki daha ayrıntılı bilgileri 6 Eylül 2010 tarihli ‘Beşirli Heyelan Sahasına Dikkat’ adlı köşe yazımızda bulmak mümkündür. (OKUMAK İÇİN TIKLAYIN)


Şekil 2: Beşirli yöresinin faylı-kırıklı, heyelanlı yapısını gösteren harita. Bektaş,2010

 

Bütün bu gerçekler karşısında yapımı planlanan tünellerin ötelenmesi mümkündür.

Ancak Beşirli yerleşim alanındaki binaları nasıl öteleyeceksiniz?

Beşirlinin mühendislik sorunları çözülmeden bölge imara nasıl açıldı?

Bunun sorumlusu hangi kuruluş veya kimlerdir?

Salt kişi veya kurumları suçlamak, geçmişte yapılan hatalar üzerinden niteliksiz politika yapmak sorunu çözmez tam tersine kaos yaratır.

Çünkü bu tür olumsuzluklar gelişmişlik yolunda ödenmesi gereken bedellerdir.

Güzel bir deyiş var; hata yapmadan mükemmelliğe ulaşılamaz.

Başka deyişle gelişmişliğinde bir bedeli vardır.

Biz bu bedeli ödeyeceğiz!

BEŞİRLİDE HEYELAN TEHLİKESİ NASIL AZALTILABİLİR?

Heyelan tehlikesini azaltmak, can ve mal kaybını en aza indirebilmek için Büyük Şehir Belediyesi ve ilgili kamu kuruluşları ile bölge sakinlerinin koordineli çalışmaları şarttır.

Bu aşamada mühendislik yöntemleri yanı sıra ağaçlandırma ile bölgeden suyun deşarjı ve yer altı su seviyesinin düşürülmesi heyelan tehlikesini azaltabilecek temel faktörlerdir.

Beşirli yamaçlarının yöre sakinleri tarafından ağaçlandırılması ve yer altı su seviyesinin düşürülmesi (biyolojik deşarj) kısa zamanda sonuç alınabilecek bir yöntemdir.



Şekil 3: Beşirli sakinlerinin bölgedeki yeraltı su seviyesinin düşürmek ve heyelan tehlikesini azaltmak için çevreyi ağaçlandırması geçerli bir yöntemdir.

Özetle Beşirli yöresindeki heyelan tehlikesini en aza indirebilmek için:

* Beşirli Çanağının sırtlarına düşen yağmur suları bölgede oluşturulacak olan enine ve boyuna yüzey drenaj ağı ile yerleşim alanından uzaklaştırılmalıdır.

* Beşirli Çanağına girebilecek suların önemli bölümü batıda Kirli Dere, doğuda ise Kisarna Deresi ile deşarj edilebilir.

* Su girişi önlenmiş olan Beşirli Yerleşim Alanında yeraltı su seviyesi önemli miktarda alçalacağı için kitle kayma riski de o ölçüde azalmış olur.

* Şiddetli yağışlarda yüzey drenaj ağı nedeniyle su girişi ve suya doygunluğu önlenmiş, bu nedenle de ağırlaşmamış potansiyel heyelan blokların kayma olasılığı da azaltılmış olur.

* Yerleşim alanındaki daha küçük ve susuz dereler inşaat malzemeleri ile doldurulmuştur. Bu derelerin ıslahı gerekmektedir.

* Yamaçların teraslama yöntemiyle eğimi azaltılmalıdır. Ayrıca potansiyel heyelan sahaları derin köklü ağaçlar ile ağaçlandırılarak olasılı kitle hareketleri önlenmelidir.

* Beşirli yerleşim sahasının daha üst kotlara doğru gelişmesiyle kitle hareketlerinin daha da etken hale geleceği unutulmamalıdır.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR