TBMM’sin de dün tarihi bir karar alınarak, İmralı’da yatan bebek katili terörist başının adeta ayağına gitme kararı verildi.
Bazı kesimler bunu “ Terörsüz Türkiye” sloganı adı altın da yaşanan süreçlerde atılan en önemli adımlardan biri de dün alınan karar olarak nitelendirilirken, yine bazı kesimler açısından ülkede olduğu söylenen sözde “Kürt soru” ( bence Kürt sorunu yok terör sorunu var ) nunun çözümüne yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.
Ne olursa olsun yüz yıllar boyunca dünyaya yön vermiş, Büyük Türk Devleti, 40 yıl boyunca askerimizin ,polisimizin ve vatandaşlarımızın canına kıyan, terör örgütü başının, bebek katilinin ayağına gitmemelidir. Çok görüşme yapılması isteniyorsa konferans yöntemi ile bu görüşme yapılabilir.
Bu durum gencecik yaşların da vatan toprağını kanı ile sulayan şehitlerimizin aziz kemiklerini sızlatırken, şehit ve gazi ailelerimizin de büyük tepkisine neden olmuştur. Bu tepkinin siyasi anlam da sonuçları olacaktır, muhakkak, öte yandan bu sürece destek verem veya vermeyen her siyasi parti bu konu da attığı adımları sıkı hesaplar yaparak atıyor düşüncesindeyim.
Evet ülkemiz de bir terör sorunu vardı ve bu sorun son yıllar da yapılan başarılı çalışmalar ile bitme noktasına gelmiştir ve bu sorun artık ivedilikle bir çözüme kavuşturulmalı, sonlandırılmalıdır. Ama bu sonlandırma aşamasının için de terörist başının ayağına gitme seçeneği olmamalıdır. Bu seçenek derin yaralar açabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu sorunu bitirebilecek güç ve kudrete sahiptir.
Bazılarına yine belirtmek de yarar görüyorum. Ülkemiz de bir Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır. Bu süreci olmayan Kürt sorununun çözümüne yönelik kullanmak isteyenler bunu iyi bilmelidirler.
Terör sorununun çözümü TBMM’dir. İmralı değildir.
Ahmet Çağlar Yıldırım