Kayıp Hayatlar

Bi-şey yapmalı…

"Annen ne iş yapıyor?" sorunun cevabı çoğu kez "ev hanımı"dır.

Kadına biçilen misyonla bu meslek (ev hanımlığı) kutsallaştırılmıştır.

Ev hanımlığı en kutsal mesleklerden biri haline getirilerek, kadının bu mesleği önemsemesi sağlanmış ve namus kavramıyla sınırlar çizilip güvence altına alınmıştır.  

Kabuğunu kıran kadınlarımızı es geçiyorum.

Sözüm kabuğunu kırmak isteyen, hayata karışmak isteyen ancak şartlarından dolayı sınırlarını zorlayamayan kadınlarımıza.

Biliyorum onlara bu şekilde ulaşmak zor.

Ancak "bi şeyler" yapmak isteyen insanların da dikkatini çekmiş oluruz belki.

Hepimizin gözü önündeler.

Her gün gözünü yeni güne açtığında ne yapacağını bilmek (ev işi, yemek, çocuk, televizyon ve komşu ziyareti) nasıl bir duygu biliyor musunuz?

Ekonomik özgürlüğü kocasının, babasının, ağabeyinin tasarrufunda olan kadınlarımızın isteklerini, arzularını, ihtiyaçlarını zorunluluk gereği ertelemesi insana yapılmış en büyük haksızlığın örneği değil mi?

Ülkede demokrasi adına "türban"ı işaret eden kesim için bu haksızlıklar, nasıl teferruat olarak değerlendirilebiliyor anlamak mümkün değil.

Demokrasi anlayışınız bu mu? Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz?

Bence türban bu haksızlıkların yanında kocaman bir teferruat.

Kadına türban özgürlüğü sağlamaya çalışan bir devlet anlayışı neden kadına yaşamını kolaylaştıracak özgürlüğü sağlamıyor sağlayamıyor?

Ekran karşısında, komşu ziyaretlerinde geçirilen saatler, insan gücü israfının karşılığı değil midir? Nesil onların elinde büyüyor üstelik, kendilerine ne verilmiş ki, onlarda çocuklarına bir şeyler verebilsin.

                                                                         ***

Bi-şeyler yapmalı…

Kadınları evlerinden çıkartmalı.

Trabzon"a istihdam naralarıyla tüketim merkezleri (alışveriş merkezleri) açmaktansa kadınlara çalışma ortamı sağlayacak fabrikalar kurularak üretim sağlanmalı.

Halk eğitim merkezleri genişletilerek sadece el işine yönelik faaliyetler değil, kişisel gelişim eğitimleri verilmeli ve bu eğitimler ücretsiz hale getirilmeli.

Kadın hakları savunucuları daha aktif çalışmalı ve karar mercilerine sivil baskı artmalı.

Burada başta Valimiz Nuri Okutan"ın eşi Demet Okutan hanımefendi olmak üzere Trabzon bürokrasisinin eşlerini, siyasetçilerin ve önde gelen işadamlarının eşlerini de

"bi-şeyler" yapmaya davet ediyorum.

Kayıp hayatları kazanma adına, hayata onları da karıştırma ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını sağlamak adına ne yapılabiliyorsa yapmayı istiyorum. Sizde isteyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Haber61 Arşivi

Cektir Cuktur Ceğiz Cağız

14 Nisan 2016 Perşembe 15:17

İstanbul ekonomisinin nabzı

12 Nisan 2016 Salı 15:44

Sen önce ağzını temizle!

11 Nisan 2016 Pazartesi 12:48

Bu sezon böyle

11 Nisan 2016 Pazartesi 09:07

Sığınmacılar insan değil mi?

11 Nisan 2016 Pazartesi 08:59

Biri UEFA mı dedi?

11 Nisan 2016 Pazartesi 08:51

UEFA'da Bu Hesap Tutmaz Usta!

01 Nisan 2016 Cuma 13:36

Kuralları yeniden öğrendik

24 Nisan 2009 Cuma 21:06

Trabzon Kazanı

05 Mart 2009 Perşembe 13:07

Sadri Şener neden kızdı...

03 Mart 2009 Salı 18:06