"İşte gerçek milliyetçilik budur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'den KKTC'ye Su Temin Projesi" ile bir hayalin gerçek olduğunu belirterek, "İşte gerçek millilik budur, gerçek milliyetçilik budur, gerçek yerlilik budur. Bunun bilinmesi lazım. Lafla olmuyor bu iş. Uygulamayla

"İşte gerçek milliyetçilik budur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'den KKTC'ye Su Temin Projesi" ile bir hayalin gerçek olduğunu belirterek, "İşte gerçek millilik budur, gerçek milliyetçilik budur, gerçek yerlilik budur. Bunun bilinmesi lazım. Lafla olmuyor bu iş. Uygulamayla oluyor" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) su ihtiyacını karşılamak üzere 2011 yılında yapımına başlanan ve "asrın projesi" olarak adlandırılan "Türkiye'den KKTC'ye Su Temin Projesi'nde mutlu sona bugün ulaşıldı. Dünyada ilk kez uygulanan ve "asrın projesi" olarak adlandırılan, Mersin'in Anamur ilçesindeki Alaköprü Barajı'ndan Girne'deki Geçitköy Barajı'na denizden su taşıyacak projenin açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Başbakan Davutoğlu, KKTC Başbakanı Kalyoncu ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.

Açılış töreninde konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye'nin hassas bir dönemden geçtiğini belirterek, 1 Kasım seçimlerine değindi. Akıncı, "Kuşkusuz sizler hassas bir dönem geçiriyorsunuz, 2 hafta sonra sandık başına gidecek oylarınızı vereceksiniz. KKTC'de de seçim olduğu zaman Türkiye bize dönüp baktığında bizi bir ve bütün görüyor. Bizim renklerimiz, düşüncelerimiz, partilerimiz arasında fark gözetmiyor ve bundan dolayı büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Aynı şekilde ben de Türkiye'mize baktığımda hepinizi bir ve bütün olarak görüyorum ve hepinizi kucaklıyorum" diye konuştu.

Ankara'daki terör saldırısına da değinen Akıncı, "Bir hafta önce Ankara'da 97 kardeşimizi yitirdiğimiz korkunç bir terör olayı yaşandığında sizlerle beraber biz de ağladık. Eğer Ankara ağlıyorsa Lefkoşa gülemez dedik, eğer Türkiye yas tutuyorsa KKTC de yas içindedir dedik. Temenni ederim ki o korkunç olaylar bir daha yaşanmasın, bu güzel ülke barış ve huzura kavuşsun. En büyük temennim budur" ifadelerini kullandı.

Bir hafta önce kederi, şimdi bir büyük sevinci paylaştıklarını vurgulayan Akıncı, küresel ısınmanın yaşandığı günümüzde suyun petrolden daha önemli hale geldiğini söyledi. Türkiye'den, Anamur'dan Geçitköy'e akacak olan bu suyun, Kıbrıs'ın üretimini artıracağının altını çizen Akıncı, "Sarı olan rengimiz gerçek anlamda bizi bir yeşil adaya döndürecek ve bu sadece üretimi değil, aynı zamanda ekonominin gelişmesini, KKTC'nin kalkınmasını da getirecek. Böylesi bir gelişme, elbette Kıbrıs'ta kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kendine daha çok yeterli bir KKTC'nin yaratılması demektir. Böyle bir yapı, gelecekte bir çözümde çok daha güçlü olacaktır, gelecekte Avrupa'nın içinde daha çok yarışabilecektir. Yeni bir teknolojiyle ilk defa böylesi bir proje gerçekleşiyor. Sürdürebilirliği çok önemli bu projenin. Sürdürülebilirliği, beraberinde yeni ufuklar açacaktır. Doğu Akdeniz'de doğalgaz, su, elektrik, bütün bunların karşılıklı bağlılık ilişkisi içerisinde tüm taraflara kazanç sağlayacağını ben şimdiden görebiliyorum" şeklinde konuştu.

"KIBRIS'IN SUYUNU İLERİDE GÜNEYLE DE PAYLAŞABİLİRİZ"

Kıbrıs'ın güneyindeki doğalgaz yataklarının sadece Rumlara ait olmadığını dile getiren Akıncı, şöyle devam etti:

"Orada bizim de hakkımız var. Bir enerji koridoruyla o doğalgaz muhtemelen İsrail, Mısır gazıyla da birleştirilerek, gelecekte Türkiye üstünden Avrupa'ya gönderilmesi en akılcı yoldur. Bunu uzmanlar söylüyor. Bu akılcı yol çerçevesinde, Kıbrıs'ın suyunu da ileride bu teknolojiyle miktarını da artırarak güneyle de paylaşabiliriz, belki daha başka yerlere bile uzatabiliriz. Dolayısıyla gerçek anlamda bir barış suyunu konuştuğumuzu ben de teyit etmek isterim. Bu projeye kararlılık, büyük emek, büyük takip ve her aşamasında ilgisini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Onun bu konuda gösterdiği irade olmasa belki hala daha bu konuda bir sonuç almış olmazdık. Bunu söylemek benim vicdan borcumdur. Onun yanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, ikisinin birlikte yaptığı çabalar, sayın ilgili bakanların birlikte yürüttüğü çalışmalar bize bu mutlu sonucu getirmiştir. Türk halkı bugün 2,5 milyon mülteciyi barındırıyor. Bu mültecilerle aşını, yerini paylaşıyor. Bu büyük bir alicenaplıktır. Şimdi de bize yaptığı katkıların yanına bir ek olarak bizimle suyunu da paylaşıyor. Tüm Türkiye'ye teşekkür ediyorum."

"BU MİLLET, HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLURSA AŞAMAYACAĞI HİÇBİR ENGEL YOKTUR"

Daha sonra kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, açılışını yaptıkları KKTC Su Temin Projesi'nin Türkiye'ye ve Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimize hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçen herkese teşekkür etti. Dün gece Kazakistan'dan Türksat 4B uydusunu başarıyla uzaya gönderdiklerini belirten Erdoğan, "Dün gökyüzünde büyük bir başarıya şahitlik etmiştik. Bugün de Akdeniz'in altında benzer bir başarının şahitliğini yapmak üzere buradayız. Bu millet karadan gemileri yürüttü, bu millet boğazın altından Marmaray'ı inşa etti. Bu millet şimdi de Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a yine denizin altından 107 kilometrelik su naklini gerçekleştiriyor. Bu millet önümüzdeki yıl Avrasya Tüneli'ni yine boğazın altına inşa ediyor. Bu millet bir olursa, diri olursa, beraber olursa, kardeşçe yürürse, hep birlikte Türkiye olursa aşamayacağı hiçbir engel yoktur" dedi.

"BU PROJE BİR HAYALİN GERÇEKLEŞMESİNİ İFADE EDİYOR, GERÇEK MİLLİLİK BUDUR"

Kıbrıs'a su temin edecek Alaköprü Barajı'nın temelini başbakanlığı döneminde yine Anamur'da attığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Alaköprü Barajı, çok istisnai olarak katıldığım temel atma törenlerinden biridir. Bu barajın inşasını öngörülen tarihten de önce Mart 2014'te tamamladık. Aynı şekilde Kıbrıs tarafında inşa edilecek Geçitköy Barajı'nın temelini de 2012 yılında attık, öngörülen tarihte bitirdik. Dünyada ilk kez uygulanan bir mühendislik çalışmasıyla deniz altında askılı sistemle inşa ettiğimiz deniz geçişi boru hattını Ağustos ayında tamamladık. Böylece Alaköprü Barajı'ndan alınacak yıllık 75 bin metreküp suyu, 24 kilometresi Türkiye tarafında, 80 kilometresi denizde ve 3 kilometresi de Kuzey Kıbrıs tarafında olmak üzere 107 kilometrelik bir boru hattıyla Geçitköy'e aktarmış bulunuyoruz. Halen ciddi bir su sıkıntısı içinde olan KKTC'nin 50 yıllık içmesuyu ve tarımsal sulama ihtiyacını bu projeyle karşılıyoruz. 1 milyar 600 milyon liraya mal olan bu proje bir hayalin gerçekleşmesini ifade ediyor. Bugüne kadar hayalden gerçeğe dönüştürdüğümüz pek çok projenin yanına Kuzey Kıbrıs'a denizin altından geçen borularla su götürülmesini böylece gerçekleştirmiş oluyoruz. İşte gerçek millilik budur, gerçek milliyetçilik budur, gerçek yerlilik budur. Bunun bilinmesi lazım. Lafla olmuyor bu iş. Uygulamayla oluyor."

"TÜRKİYE'DEN SUYU ALDIK GETİRDİK, KIBRIS'TA BULUŞTURDUK"

Projenin nasıl hayata geçtiğini de anlatan Erdoğan, "Adalar'a benzer bir şekilde su götürmemiz üzerine bu proje bize gelmişti. 1996 yılında Veysel Bey bütün gayretiyle denizin altından boru döşeyerek adalara su götürmüştür, sıkıntıyı gidermiş olduk. Bunun üzerine dönemin KKTC Tarım ve Orman Bakanı, "Biz de adayız, bize de su getirir misiniz?" diye sormuştu. Ben de kendisine "Zamanı geldiğinde elbette yaparız" demiştim. Başbakanlığımız döneminde başlattığımız çalışmaları bugün hamdolsun sonuca ulaştırıyoruz. Bir güzel Kıbrıs türküsünde ne deniliyor; "Portakal atışalım, beraber kapışalım, sen oradan gel ben buradan, Kıbrıs'ta buluşalım." Biz de Türkiye'den suyu aldık getirdik, Kıbrıs'ta buluşturduk. KKTC artık yarım asır boyunca içme suyu ve tarımsal su sıkıntısı çekmeyecek" dedi.

Geçtiğimiz 13 yılda gerçekleştirilen hizmetleri de tek tek sayan Erdoğan, Türkiye'de 13 yılda 2 bin 559 enerji, sulama, içme suyu amaçlı tesis inşa edildiği bilgisini verdi. Türkiye'de sulanabilir arazi toplamının 85 milyon dekar olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunun 32 milyon dekarı, 2002 yılına kadar suya kavuştu. Biz ise sulanabilir arazi miktarını 61 milyon dekara yükselttik. Halen devam eden projelerle bu rakam 71 milyon dekarın üzerine çıkacak. Biz bin günde bin adet gölet ve sulama tesisi inşa ederek 1 milyar 700 milyon dekar araziyi suya kavuşturduk. Şehirlerimizin içmesuyu meselesini uzun vadeli olarak çözdük. Çünkü biz su, yol medeniyettir demiştik. Suyu olmayan ülkenin medenilikten bahsetmesi mümkün mü? 13 yılda hayata geçirdiğimiz projelerle hidroelektrik üretimini yükselttik ve büyük bir başarıya imza attık. 2019 yılına kadar 40 milyar kilovat enerji potansiyelimizi daha devreye alacağız, yani enerjimizi çeşitlendiriyoruz ve daha da iyi olacak. Muratlı, Ermenek, gibi dev barajları tamamlayıp hizmete aldık. GAP'ı 2019'a kadar tamamlamak için süratle çalışıyoruz. GAP'ı dünyadaki en büyük gıda merkezlerinden biri haline getireceğiz."

"BELEDİYENİN İŞ MAKİNELERİYLE HENDEK AÇANLARLA MİLLETE HİZMET GİDER Mİ?"

Bir diğer önemli projenin de Akdeniz'e akan suyu Konya Ovası'na yönlendirerek 8,5 milyon dekar arazinin sulanması olduğunu belirten Erdoğan, "2019 yılına kadar bu rakamı 11 milyon dekara yükseltmeyi hedefliyoruz. Terörle, kimlik siyaseti yapmak suretiyle soruyorum sizlere Allah için bu yatırımlar yapılabilir mi? Sokak aralarına, caddelere belediyelerin iş makinelerini kullanmak suretiyle hendek açanlarla millete hizmet gider mi? Soruyorum sizlere. İşte 1 Kasım bunun değerlendirileceği gündür, bunu hatırlatmak istiyorum. Onun için görevimizin ne denli ağır olduğunu bilmemiz lazım, daha çok çalışmamız lazım, daha çok koşmamız lazım. Türkiye büyümeye, kalkınmaya gelişmeye devam ediyor. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bu anlayışla yürüyoruz. Su gibi aziz olun diyorum. İnşallah birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz daim olsun. Biz birbirimizi Allah için seviyoruz, sevmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler