Ayşe Panuş, uzun yıllardır kadın hakları, LGBTİ+ mücadelesi ve sendikal faaliyetler alanında aktif olarak çalışan bir insan hakları savunucusudur. Eğitim-Sen üyesi olan Panuş, aynı zamanda Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) aktivistleri arasında yer alıyor. Feminist hareket içerisinde tanınan bir figür olan Panuş, Kaos GL Derneği ile çeşitli sosyal adalet kampanyalarında da dayanışma içinde görev aldı.
Ayşe Panuş neden tutuklandı?
Ayşe Panuş, 21 Şubat 2025 tarihinde İstanbul’da HDK’ye yönelik geniş kapsamlı operasyon kapsamında gözaltına alındı. Hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlaması yöneltilen Panuş, geçmiş yıllara ait telefon görüşmeleri ve sosyal etkinliklerdeki katılımları gerekçe gösterilerek tutuklandı. Savcılık, “kaçma riski” bulunduğu iddiasıyla tutuklama talebinde bulundu ve mahkeme bu talebi kabul etti.
Soruşturma dosyasında toplam 30 kişi hakkında tutuklama kararı verilirken, Panuş’a yönelik suçlamaların büyük kısmı 2012–2013 yıllarına ait teknik takip kayıtlarına dayandırıldı. İnsan hakları örgütleri, dosyada güçlü deliller bulunmadığını savunarak tutuklamaların siyasi nitelik taşıdığı yönünde eleştirilerde bulundu.

158 gün sonra tahliye kararı
Ayşe Panuş’un dosyası daha sonra Antalya’ya sevk edildi. 29 Temmuz 2025’te Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti, Panuş’un tutukluluk halinin sona erdirilmesine karar verdi. Mahkemenin tahliye kararı, insan hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri tarafından memnuniyetle karşılandı.
Hak savunucularından tepki: “Deliller zayıf, süreç siyasi”
Panuş’un tutuklanması ve 158 gün süren tutukluluk süresi boyunca birçok sivil toplum kuruluşu, yargılamanın siyasi olduğu ve delillerin yetersiz olduğu yönünde kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Tahliye kararı, bu eleştirilerin ardından “gecikmiş bir adalet” olarak yorumlandı.
Kaynak: