ELEKTRİK KESİNTİLERİ VATANDAŞLARI İSYAN ETTİRDİ!

Trabzon, sürekli olarak karanlığa gömülüyor. Neredeyse her gün elektrik kesintisi yaşanıyor. Trabzon merkez, ilçeler ve kırsal mahalleler, yıllardır zamansız ve uzun süren elektrik kesintileri nedeniyle mağdur durumda.
Özellikle turizm kenti olan Trabzon’da, yaz aylarında yaşanan kesintiler turizm sektöründe hizmet veren işletmeleri son derece olumsuz etkiliyor. Buzdolaplarındaki gıdalar kullanılamaz hale geliyor. Yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle ev, iş yeri ve otellerdeki klimalar çalışamaz duruma geliyor.
Elektrik kesintileri yüzünden insanlar sürekli asansörlerde mahsur kalıyor ve bu durum ciddi panik ataklara yol açıyor. Sebebi belli olmayan bu kesintiler, her yönüyle büyük bir sorunu gözler önüne seriyor. İnsanların yaşam konforunu bir kenara bırakalım, günlük yaşantılarında bile ciddi aksaklıklar yaşanıyor. Telefonlarını ve bilgisayarlarını şarj edemeyen vatandaşlar, adeta dünyayla bağlantılarını koparmak zorunda kalıyor.
"Elektrik dağıtım şirketinin nasılsa bana muhtaçlar" düşüncesiyle yaptığı bu keyfi uygulama, vatandaşları adeta isyan noktasına getirmiş durumda. Nasıl ki vatandaş elektrik faturasını zamanında ödemediğinde elektriği kesiliyorsa, dağıtım şirketleri de vatandaşı mağdur ettiklerinde ciddi yasal yaptırımlara tabi tutulmalıdır.
Bu durumda sadece mağdur olan vatandaş olmamalı; dağıtım şirketleri de yaşattıkları mağduriyetin bedelini ödemelidir.
KAVGAYI BIRAKIN, TRABZON’U KURTARIN!

Uzun zamandır iktidar partisi ile muhalefet partisi milletvekilleri arasında polemikler yaşanıyor. Ortahisar Belediyesi yetkilileri ile Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, sosyal medyada sürekli didişiyor.
Özellikle Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı Cüneyt Zorlu adeta pusuya yatmış, Büyükşehir Belediyesi’nin eksikliklerini sosyal medyada ifşa etmeye çalışıyor. Sonrasında sosyal medya da başlayan kavga belediye meclis gündemine kadar taşınıyor…
Hakkını teslim etmek lazım, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise bu konuda daha sakin ve temkinli davranıyor.
Fakat vatandaş bu paylaşımlarla ilgilenmiyor. Her iki belediyeden de eleştiri yerine hizmet bekliyor. Çünkü bu tür paylaşımları yapabilecek imkânlara vatandaş da sahip. Kendi telefonlarıyla çekecekleri video ve fotoğraflarla dertlerini pek tabii ki kamuoyuyla paylaşabilir dertlerini anlatabilirler…
Muhalefet yapmayın demiyoruz! Fakat” sırf muhalefet etmek için muhalefet yapmamanızı” öneriyoruz!
İktidar ve muhalefet partilerinin karşılıklı söz düellosunun ardından çay ve fındık üreticilerinin mağduriyetleri giderilmiyor. Trabzon’daki işsizlik azalmıyor. Belediyeler daha üst düzeyde hizmet vermiyor. Trafik sorunu çözüme kavuşmuyor.
Yani bu gereksiz sürtüşmeler hiç kimseye bir şey kazandırmıyor. Vatandaş sizlerden bir araya gelerek sorunlarını çözüme kavuşturmanızı istiyor. Hepinizin derdi Trabzon’u kalkındırmak, kente hizmet ederek yaşam konforunu arttırmak değil mi? Madem hizmet için göreve geldiniz, o zaman “er meydanı” sizin. Merkezi siyasiler ne yaparsa yapsın, yerelde siz vatandaşı mağdur etmeyin.
TRABZON’DA BOĞULMA VAKALARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ!

Trabzon’da her yıl yaz aylarında boğulma vakaları yaşanıyor. Özellikle çocukların sıcak yaz havalarında sıcaktan bunalmaları ve ailelerine haber vermeden arkadaşlarıyla birlikte denize girmeleri sonucu birçok boğulma vakası yaşanıyor. Çocukların yeterince yüzme deneyimi olmaması, bunun yanında denize girilecek alanların neresi olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları bu tür ölümlere neden oluyor. Birçok ailenin ocağına ateş düşüyor, insanların hayatları sönüyor.
Peki, bütün bu gelişmeler yaşanırken Trabzon Valiliği yeterli önlemleri alıyor mu?
Tabii ki de hayır!
Denize yoğun olarak girilen yerlere öncelik verilmesi, yüzme alanlarında ilk yardım kabini/odası oluşturulması ve gerekli personel ile malzeme desteğinin sağlanması, il ve ilçelerde oluşturulacak denetim ekipleri tarafından sık ve düzenli denetimlerin gerçekleştirilmesi, denize girilen yerlerde “Boyunuzu Geçebilir”, “Çeken Akıntı”, “Alkollü Şekilde Denize Girmek Risklidir”, “Yüzme Bilmeden Denize Girmek Tehlikelidir”, “Kayalıklardan Atlamak Hayati Tehlike Taşır” gibi uyarıcı ibareler içeren tabela ve broşürlerin dağıtılması konusunda valiliklere genelgeler gönderildi. Ancak Trabzon’da bu konuda ya gerekli adımlar atılmadı ya da konunun üzerinde yeterince durulmadı.
Trabzon Valiliği’nin bu konuda yaşananlardan ders çıkarması ve bundan sonra yaşanabilecek bütün olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için şimdiden bir seferberlik başlatması gerekmektedir. Toplumun bilinçlendirilmesi için güçlü bir algının oluşturulması şart. Okullar, üniversiteler, kaymakamlıklar, belediyeler, muhtarlıklar, sivil toplum kuruluşları, sağlık örgütleri, spor kulüpleri hep birlikte hareket ederek bu olayların asgari düzeye indirilmesi mümkündür.
Bugünden tezi yok, çalışmaların bir an önce başlatılması ve yeni can kayıplarının önüne geçilmesi gerekmektedir.
ÖĞRENCİLER GELİYOR, KİRA FİYATLARI UÇUYOR!

Eylül ayı itibarıyla üniversiteler yeni eğitim-öğretim yılına başlıyor. Trabzon’da biri vakıf, ikisi devlet olmak üzere üç üniversite bulunuyor. Yaz mevsiminde turizm, yılın geri kalan kısmında ise üniversite öğrencileri kent ekonomisini canlı tutuyor. Turistlerden boşalan şehir, bir anda gençlerin akınına uğruyor. Bu da Trabzon’un sürekli dinamik ve hareketli kalmasını sağlıyor.
Fakat gelen öğrencilerin tamamı KYK yurtlarında kalamıyor. Bunun sebebi ya kendilerine yurt çıkmaması ya da daha özgür hareket edebilmek için daire kiralama ihtiyacı duymaları.
Malum, Türkiye genelinde olduğu gibi kira fiyatları Trabzon’da da oldukça yükselmiş durumda. Buna bir de elektrik, su ve doğalgaz faturaları eklenince öğrencilerin giderleri ciddi şekilde artıyor.
Yurtlarda kalan öğrenciler ise nispeten daha az harcama yapıyor. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeklerini kaldıkları yurtlarda yiyebiliyorlar. Tabii, evde kalacak öğrencilerin gıda giderleri de oldukça yüksek. Bu nedenle hem kira hem de diğer giderleri karşılayabilmek için 3-4 arkadaş bir araya gelerek masrafları paylaşma yoluna gidiyorlar. Buna rağmen bir öğrencinin aylık gideri 25 ila 30 bin lira arasında değişiyor. Kira, gıda ve ulaşım giderleri oldukça pahalı.
Trabzon’da öğrenciler için belirlenen kiralar da oldukça yüksek. Normal bir daire sıradan bir aileye 20 bin liraya kiralanırken, öğrenciler için bu rakam 30-35 bin lira bandına çıkabiliyor. Üstelik bu fiyatlar, çok tercih edilen ya da konforlu daireler için bile değil.
Trabzon’daki ev sahiplerinin, öğrenciler konusunda biraz daha hassas davranması gerekiyor. Kentimize gelen her öğrenci, ekonomiye ciddi katkı sağlıyor. Trabzon’un daha fazla tercih edilebilmesi için herkesin biraz daha fedakârlık yapması ve dışarıdan gelen öğrencilere kucak açması gerekiyor.
Kaynak: