Anahtar Deliği 17.12.2025 - Eski bakanın oğlu tribünde arbede çıkardı

ESKİ BAKANIN OĞLU TRİBÜNDE ARBEDE ÇIKARDI

Trabzonspor ile Beşiktaş arasında oynanan derbi müsabakasında Akyazı Stadyumu tıklım tıklım doldu. Biletler satışa sunulur sunulmaz yarım saatte tükendi. Yurt içi ve yurt dışından gelen taraftarların sayısı da oldukça fazlaydı.

Siyaset, iş, sanat ve spor dünyasından birçok isim de tribündeki yerlerini aldı.

Bu kadar kalabalığın olduğu bir ortamda olay olmaması mucize olurdu…

Trabzon’un spor camiasının etkin isimlerinden bir arkadaşımızla karşılaştık.

Trabzonspor-Beşiktaş maçında yaşadığı nahoş olayı anlattı. Üzüldük!

Trabzon’un önemli kurum temsilcilerinin ve ailesinin karşılaşmayı locada takip ettiğini söyledi ve devam etti:
“Müsabakanın 10’uncu dakikasıydı. Ağabeyim, locanın önünde ayakta duran gençlere sahayı göremediklerini ve karşılaşmayı oturarak izlemelerini rica etti. Bunun üzerine gençler, ağabeyimlerin bulunduğu locaya dönerek ağza alınmayacak hakaretler ettiler. Ciddi bir arbede yaşandı. Gençler, alkolün etkisiyle hırçınlaştıkça hırçınlaştılar. Olay, polisin müdahalesiyle son buldu. Tabi bütün tadımız tuzumuz kaçtı. Şehir dışından gelen değerli misafirlerimize mahcup olduk.”

Yaşanan bu olayın en can alıcı ve üzücü kısmı, olay çıkartan kişinin Trabzonlu olan eski bir bakanın oğlu olmasıydı.

Yanlış duymadınız, eski bakanın oğlu…

Üstelik locadaki insanlara hem hakaret ediyor, hem de “Ben falancının oğluyum” diyerek kendini övüyordu.

Ne kadar üzücü bir olay…

Bir siyasetçinin yaşayabileceği en acı olaylardan biri de bu olsa gerek: Evladının onun adını kullanarak insanlara meydan okuması…

Demem o ki, stadyumda güvenliği sağlayan yetkililer, alkolün etkisi altında olan kişileri stadyuma sokmamalı. Hepsini tek tek kontrol etmek zordur; bunu anlayabiliyoruz. Fakat daha dikkatli olmakta fayda var.

Sonuçta insanlar, para harcayarak stadyuma gelip takımlarına destek verip stres atmak istiyor. Vatandaşın keyfini kaçırmaya kimsenin hakkı yok!

***

TRABZON HER SABAH KARANLIĞA UYANIYOR!

Trabzon’da “son iki haftadır güneş oldukça geç doğuyor”.

Sabah işe ve okula gitmek için yola çıkan insanlar “halen daha zifir karanlıkla karşılaşıyor ve büyük şok yaşıyor”.

“Çocuklarını okula gönderen veliler tedirgin”, işi için otobüs veya dolmuş bekleyen insanlar ise “mutsuz”.

Hava “saat 9’da açıyor”, akşam 5’te ise “yeniden kararıyor”. Günün nasıl “sonlandığı anlaşılmıyor”. “Yıllardır kış saati uygulamasına geçilmemesi”, bunun en büyük etkenlerinden biri.

Özellikle kırsal mahallelerde yaşayan insanlar, “karşılarına vahşi hayvanların çıkmasından endişe duyuyor”. Düşünün, köyde yaşıyorsunuz ve çocuğunuz “taşımalı eğitime gidiyor”. Sabah saat 7’de servisine binmesi gerekiyor. Doğal olarak servis, öğrenciyi “belli bekleme alanlarında alıyor”. Ortalık “kapkaranlık, göz gözü görmüyor”. Siz olsanız “tedirgin olmaz mıydınız”?

Zaten insanlar “aldıkları maaşlarla geçinemiyor” ve kafalarında binbir türlü sıkıntı var. En azından “iş yerlerine huzur içinde gitmek istiyorlar”.

Fakat güne “ışıkla değil, karanlıkla başlamak”, insanların “karamsarlaşmasına” ve “güne negatif bir başlangıç yapmasına” neden oluyor.

Bu yüzden “kış saati uygulamasının acilen gözden geçirilmesi elzem” görünüyor.

***

TRABZON’UN TARİHİ MİRASI RESTORASYON BEKLİYOR

Trabzon’da milattan önce 4’üncü yüzyılda, Roma döneminde Tabakhane ve Zağnos vadileri arasındaki yüksek kaya kitlesi üzerine kurulan Trabzon Kalesi ve surları, günümüzde yapılaşmalara teslim olmuş durumda.

Ortahisar Mahallesi’nde, Tabakhane ve Zağnos vadileri arasında bulunan kale surlarına bitişik yapılar inşa edildi. Bu yapılaşma nedeniyle kale surları tahrip oldu, ciddi bir görüntü kirliliği oluştu. Trabzon Kalesi ve surlarının restore edilerek koruma altına alınması gerekiyor.

Hâlen insanların yaşadığı, çeşitli renklerde evlerin bulunduğu surların, ciddi bir onarımdan geçerek doğal güzelliğine kavuşması, Trabzonlu vatandaşların en büyük arzusu. Vadi içinde yapılan kentsel dönüşüm çalışması başarıyla sonuçlanmış olsa da, şimdilerde surlara kurulan evlerin ortadan kaldırılması isteniyor.

İçinde birçok tarihi ev bulunan surların, sur içindeki yapıların da yeniden restore edilerek turistlerin ziyaretine açılması gerekiyor. Belediyeler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Trabzon’daki surların kültür mirası olarak muhafaza edilmesi ve tarihi görüntüsüne kavuşturulması, ivedilikle ele alınması gereken konuların başında yer alıyor.

Kültür başkenti olmaya aday bir kent için, bu konu olmazsa olmazların başında geliyor. Dileğimiz, bu çalışmanın bir an önce başlatılmasıdır.

***

TRABZON BİR KAMBURUNDAN DAHA KURTARIYOR

Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu zamanında gereksiz yere inşa edilen ve bölgenin hiçbir trafik sorununu çözmediği gibi tehlike arz eden Reşadiye Kavşağı'nın yıkılacağı gün iple çekiliyor.

Milyonlarca para harcanarak inşa edilen ve bölgedeki birçok doğal yapının yok edilmesine sebep olan Reşadiye Kavşağı, Trabzon’un en önemli kamburlarından biri olarak karşımızda duruyor.

Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Trabzon’a hizmet için değil, bazı iş insanları ile yaşadığı husumetler yüzünden onların ticaretlerini zayıflatma anlayışı ile inşa ettirdiği kavşak kamunun ciddi zarar görmesine neden oldu.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, bakanlığa raporların gönderildiğini ve sürecin en kısa zamanda başlatılacağını duyurdu.

Belediye Başkanı Genç, Reşadiye Viyadüğü konusunda öz eleştiride bulunarak “her şeyin doğru yapıldığı iddiasında olmadıklarını” belirtti. Genç, baştan beri değerlendirmesini bir öz eleştiri olarak ifade ettiğini ve bazı hatalı kararların alındığını kabul etti.

Reşadiye Kavşağı'nın mevcut durumunun trafik ve yaya güvenliğini ciddi şekilde olumsuz etkilediği vurgulandı. Pazarkapı Camii, duraklar, üniteler ve Avrasya Pazarı'nın bulunduğu bölgede yaya sirkülasyonunun yoğun olması nedeniyle kavşaktan hızlı inen trafiğin güvenlik sorunu oluşturduğu ifade edildi.

Raporlama süreçlerinin tamamlandığı ve bakanlığa yazıların gönderildiği açıklandı. Karayolları ile yapılan görüşmelerde, büyük kirişlerin kullanılabileceği, kolonların ise dolgu olarak değerlendirilebileceği konusunda olumlu görüş alındı. Bakanın da aynı görüşte olduğu ve bunun şehrin ortak düşüncesi olduğu belirtildi.