TRABZON’DAKİ OKULLARDA ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA!
Zaman zaman bu köşede vatandaşların bizlere ilettikleri sorunları dile getiriyoruz. Eğer bu şikâyetler sürekli yapılıyorsa ve dile getirmemiz isteniyorsa, sorunun çözümüne katkı sunmak amacıyla yetkilileri uyarıyoruz.
Trabzon’daki okullarda temizlik ve hijyen konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. İnsan sirkülasyonunun hayli fazla olduğu eğitim yuvalarında temizlik ve hijyeni kontrol altında tutmak elbette zordur, bunun farkındayız.
Fakat sınıfların süpürülmediği, paspaslanmadığı, tuvalet ve lavaboların yıkanmadığı bir ortamı da hoş görecek değiliz. Lavabolarda sabun, tuvaletlerde tuvalet kâğıdının olmaması ihmâlden öte bir durumdur.
Bunun yanı sıra kırık kalebodurlar, lavabolar ve klozetler eğitim gören çocuklar için hayati bir risk oluşturuyor.
Okul yönetimleri “bütçemiz yok” diyor.
Okul Aile Birlikleri “elimizdeki imkânlarla ancak bu kadar yapabiliyoruz” mazeretine sığınıyor.
Milli Eğitim Müdürlükleri ise “başınızın çaresine bakın” telkininde bulunuyor!
Sonuçta sorun ortada duruyor, herkes seyirci kalıyor!
Bunun yanında okullarda kullanılan ortak alanlardaki paslı demir teller, kırık dökük merdivenler, boyasız ve nemden yosun tutmuş duvarlardan bahsetmiyoruz bile!
Trabzon merkezde bu sorunlar belediyelerin desteğiyle bir nebze çözülebiliyor; ancak ilçelerde ve kırsaldaki okullarda durum çok daha vahim.
Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu okulları bir an önce tespit edip acil çözüm üretmesi gerekiyor.
Konuyla ilgili gelişmeleri sizlere aktarmaya devam edeceğiz!

***
İNSANLAR BİR ANDA NEYE UĞRADIKLARINA ŞAŞIRDI!
Yol bakım çalışmaları nedeniyle iki gündür kapalı olan Değirmendere Kavşağı, Trabzon’da trafiği adeta felç etti. Yenimahalle’de başlayan araç kuyruğu, Değirmendere’ye kadar uzandı. Çukurçayır, Boztepe ve Kaymaklı mahallelerinden gelen araçların yanı sıra Deliklitaş mevkisi ile yeni terminal binası karşısında tam bir keşmekeş yaşandı.
Çalışanlar ve öğrenciler okullarına geç kaldı. İmperial, Kemik Hastanesi, Tıp Fakültesi ve Kaşüstü Hastanesi’nde tedavi olacak hastalar randevularına yetişemedi. Trafikte sıkışan vatandaşlar, araçlarından inerek yaya bir şekilde gidecekleri yere ulaşmaya çalıştı. Bazıları ara sokaklara girerek çıkış arasa da bunda başarılı olamadı.
Kentin hem doğusu hem batısı bir anda içinden çıkılmaz bir hâl aldı.
Herşey bir anda allak bullak oldu!
Bütün bunlar yaşanırken vatandaşlar, “Trabzon’da trafik sorunu çözülecekse bu çileye razıyız. Fakat çözüm olmayacaksa bizleri bu kadar hırpalamanın bir anlamı yok.” diye serzenişte bulundu.
Vatandaş haklı…
“Madem çile çekiyorum, sonunda refaha ulaşayım.” diyor.
Bu yüzden müteahhidinden devlet kurumlarına kadar herkes seferber olup, kentin trafiğini düzene sokmalı ve vatandaşın birinci gündeminden düşürmeli.

***
BOŞ KONUŞARAK MUHALİF OLUNMAZ!
Hafta başında Ortahisar Belediyesi Meclis toplantılarını kamuoyu yakından takip etti.
Birçok konunun konuşulduğu toplantılarda AK Parti Grubu’nun gereksiz, tutarsız ve inandırıcı olmayan bir tarzda Ortahisar Belediye yönetimini eleştirdiğini gördük.
Hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan muhaliflik tarzı kamuoyundan karşılık bulmuyor.
Hatta insanlar muhalefet edenlere kızıyor, eleştiriyor, bazen düştükleri bu aciz hâle gülüyor!
Bu yaşananlar aynı zamanda “güven kaybının” yaşanmasına da neden oluyor!
Yarın AK Parti Grubu, Ortahisar Belediyesi Yönetimin yüzde yüz haklı olduğu bir konuda eleştirdiğinde kamuoyu AK Parti temsilcisine “kuşku” ile bakmış olacak…
Böyle bir manzara hoş karşılanmayacak!
O yüzden, “sırf muhalefet etmek için konuşmak” sadece zaman kaybı oluyor. İnsanları siyasetten, siyasetçiden soğutuyor!
İktidarı her zaman çalıştıracak olan muhalefettir. Bu tartışılmayacak bir realitedir. Yerinde ve zamanında gösterilen tepki, eleştiri, bazen baskı, bazen protestolar muhalefetin gücünü gösterir. Burada dikkat edilmesi gereken şey haklı ve adil olabilmektir.
AK Parti’nin kendi belediyelerinde onca eksiklik varken kalkıp da daha az eksiklik bulunan CHP Belediyelerini eleştirmesi kamuoyunda karşılık bulmaz. Çünkü vatandaş, “Sen ne yaptın da başkasına hesap soruyorsun?” der.
Fakat haklı, gerçekçi ve adaletli bir yaklaşımla muhalefet gerçekleşirse demokratik zemin güçlendiği gibi muhaliflikte aslına rücu etmiş olur…
Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın kurmaylarıyla bir araya gelerek yaptığı toplantı, toplum nezdinde çok kıymetli idi. İnsanlar, seçtikleri ve vekalet verdikleri isimlerden hizmet için yarışmalarını istiyor, laf yarıştırmalarını değil!
O yüzden bu iletişim ve teknoloji çağında gençler sizden proje, üretim ve hizmet bekliyor.
Siyasetçilerin, hele de vatandaşın kolay ulaşabildiği yerel siyasetçilerin, bu konuda daha da hassas davranması gerekiyor.

***
ÇELEBİ DÖNEMİ TTSO’YU ÇÖKÜŞE GÖTÜRDÜ!
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın, özellikle son bir yıldır işlevini tamamen kaybettiğini ve iş dünyasının gözünde sıradan bir sivil toplum kuruluşuna dönüştüğünü daha önce de ifade etmiştik.
Trabzon iş dünyasına yön veren, onlarca kişiye istihdam sağlayan patronları bir araya getirip şehrin ticaretine, sanayisine ve ekonomisine yön vermesi gereken mevcut yönetim, ne yazık ki tam bir fiyasko oldu.
Trabzon’da daha önce bu kadar büyük bir sinerjiyle yola çıkıp bu kadar erken sönen bir oluşum yaşanmış mıdır, bu da ayrıca tartışılması gereken bir konudur.
Seçimlere yaklaşık bir yıl gibi uzun bir süre olmasına rağmen, TTSO’da aday olmayı veya yönetime girmeyi arzulayan isimler şimdiden kulis çalışmalarına başladı.
Fakat, TTSO’yu Trabzon’da ve Türkiye’de sıradan bir kuruma dönüştüren, tarihin en kötü dönemlerinden birini yaşatan mevcut başkan Erkut Çelebi de arka planda yeniden aday olabilmek için nabız yokluyor!
İnsan, arkasına dönüp TTSO’yu nereden aldığına ve nereye götürdüğüne hiç bakmaz mı?
Trabzon iş dünyasının en önemli kurumu olan TTSO’nun işlevsiz ve etkisiz bir yapıya dönüşmesi, Çelebi’yi gerçekten rahatsız etmiyor mu?
Eğer bir kurumun başındaki kişi, sorunları çözmek yerine sorunların baş aktörü hâline gelmişse, oradan faydalı bir sonuç çıkmasını beklemek hayalcilik olur.
Çelebi, artık şapkasını önüne koyup,
“Ben bu işi elime, yüzüme, gözüme bulaştırdım… Beceremedim.”
deme cesaretini göstermeli ve erkenden seçime gitmelidir.
Aksi hâlde, TTSO’nun Çelebi ile geçirdiği her saniye,
Trabzon iş dünyasına en hafif tabirle “ihanet”tir!

Kaynak:Haber 61