Trabzonspor’da kurullar sorgulanmaya başlandı.
Özellikle Mali Genel Kurul sonrası.
Sicil Kurulu yönetimle olan uyuşmazlık sonrası istifa etti.
Şu anda Trabzonspor’un oturduğu sandalyenin bir bacağı yok.
Divan Sicil Kurulu'nun yedek üyelerine, ‘gelin Divan Kurulu seçimi bitene kadar bu işi devam ettirin, yeni gelen Divan Kurulu olağan genel kurula kadar yeni bir Sicil Kurulu oluştursun’ çağrısında bulundu.
Yedek üyeler buna olumsuz yanıt verdi.
Diğer taraftan gözler Denetleme Kurulu'na çevrildi.
***
Soru şu;
Denetleme Kurulu, Trabzonspor Yönetimi'ni ‘genel kurula’ çağıracak güçte midir?
Cevabı kesinlikle; evet buna yetkisi var.
Bundan sonra karşımıza ikinci bir soru çıkıyor.
Şu anki Denetleme Kurulu bunu istiyor mu?
İşte bu soru kafaları epeydir meşgul ediyor.
Yapılan aykırı üyelerin varlığı, Yönetim Kurulu'nun bunu kabul etmesi, Divan Kurulu'nun olumlu görüş bildirmesi, genel kurulda yaşananlar, genel kurulda divan seçiminde yaşananlar, muhaliflerin Dernekler İl Müdürlüğü'ne başvurması… daha önceki yerel mahkeme kararı, Yargıtay'daki dosyadan evrak kaybolmaları...
Gibi bunca vaka ortadayken, Denetleme Kurulu'nun sessizliği, ‘Ortada duran bu yükü kaldırmayacağım. Bu yükü kaldırması gerekenler o yükü oraya bırakanlardır. Olağan seyrinden başka bir şey beklemeyin benden!’ görüntüsü veriyor.
“Tarihe kötü anılarak geçme sırası bizde değil! Bize gelene kadar sırada çok isim var” tavrındalar…
İşin özü bu aslında…
***
Geçmişte kurulların hareketiyle yönetimler seçim kararı almadı.
Veya buna zorlanmadı.
Şu anda da Denetleme Kurulu ‘benden de böyle bir şey beklemeyin’ diyor.
Denetleme Kurulu’nun bu görüntüsüne karşı olanlar da var destek olanlar da..
Bir kesim, ‘Bugüne kadar kurullarla bu denli uyuşmazlık yaşayan yönetim olmamıştı’ tezini savunuyor.
Destek olanlar, ‘Trabzonspor’a Denetleme Kurulu müdahale edip seçim kararı alınırsa bu ilerleyen yıllarda kulüp adına hiç iyi olmaz. Bazı şeylerin önünü açar’ görüşünde…
Belki de doğru olan da budur.
Lakin ortada yönetimin uyarılması gereken, ciddiyetle takip edilmesi gereken icraatları göz ardı edilirse Trabzonspor’un geleceği adına bu daha da kötü sonuçları doğurur.
***
Fotoğrafın geneline bakıldığında, umarım Trabzonspor bu kavgalarla uğraşırken yarın çok geç kalmış olmaz.