Recep Ergenç

Recep Ergenç

Serenat Ağrımayan baş kabakta olur

 

Necmi, Tahir ve Ergün Ayçiçek kardeşler Trabzon’da, 1989’da unlu mamüller sektörüne ”Serenat’ı” kurarak girdiler.
Kullandıkları makinelere zamanında bakım, onarım ve servis hizmeti alamadıkları için o kadar çok başları ağırmış ki, artık her biri aynı zamanda birer makineci olmuş çıkmış.
 
Geçen hafta Perşembe günü, Ayçiçek kardeşlerin davetine uyarak (Serenat’ı)  ziyarete gittim. Ayçiçek kardeşlerin geliştirdiği, baklavalık yufkayı tam otomatik olarak açan makinenin çalışmasına tanıklık etmem isteniyordu.
Tanıklıktan önce başladığımız sohbete kısa süre sonra, Ayçiçek kardeşlerin dayıları Aydın Ayçiçek de (Trabzon Coca Cola bayisi) katıldı.
Son on yılda kapanan şirketlerde elti- yenge kavgalarının etki analizinden girdik, şirket anayasalarından çıktık…
 
Sohbet ısındıkça, 
Öğrendim ki; 
Kelkit’ten benim de ziyaretime konu olan tam otomatik baklava açma makinesini görmeye gelecekler de varmış.
Makine hazır, ancak misafirler gelene kadar hazırlanan hamurun da dinlenmesine fırsat yaratılmış oluyordu.
 
Ayçiçek kardeşlerden Necmi sanat okulu mezunu.
Bilgisayarda çizim yapabiliyor.
Ama tüm bildiklerini alt üst eden çizim programlarını (AutoCAD vb) ile iki yıl önce tanışmış. Bu tanışma ile dünyası değişmiş.
Kendine hedef koymuş;
Tatlı işinde en zor üretilen ürün olan “Baklava yufkası”nı üretecek tam otomatik bir makine geliştirmek…
Başta Nemci Usta olmak üzere kardeşlerin başları o günden sonra iki kat daha fazla ağırmaya başlamış.
Bilgisayar başında çok sabahladığı, uyuya kaldığı gece olmuş Nemci Ustanın…
Yılmamış…
 
Baklava hamuru sert olmalı. Çok deneyimli bir ustanın bile iki saat çalıştıktan sonra kolu, kanadı düşer. Hamuru biraz yumuşatınca da bu defa baklava yaprağı istenilen incelikte olmaz. Pişince de çıtır çıtır o ses çıkmaz-mış…
 
O nedenle baklava ustaları çok nazlı olur(muş),
Hastayım der, iki tepsi baklava açar işi bırakır(mış). Ne sipariş, ne de müşterinin beklemesi onu ilgilendirir, en fazla üreteni günlük sekiz tepsi baklavayı zor tamamlar(mış)
 
İşte bu zor üretim makineye yaptırılabilir miydi?
Makinenin,
Mekaniğini
Yazılımını çözmüş ama;
Bir türlü çözemediği merdane sorunları nedeniyle zaman zaman vazgeçmek istediği anlar olmuş.
Ama
Sonunda üç kardeş öyle bir dayanışma göstermiş ki
Tamamladıkları makine ile
Sektörün en zor ürünü olan
Baklava yufkasını,
Su böreğini ve 
Lavaş için istenilenden daha da kaliteli yufkayı açmayı başardılar.
 
Sonunda Beklediğimiz konuklar da geldi.
 
Önce baklava için hazırlanan hamur ön yükleme ile makineye verildi.
İlk çıkan baklava yufkasının altına yerleştirdikleri gazete sayfasını okumamı istediler.
Makinenin açtığı baklava yufkası yaprağı o kadar inceydi ki seller sular gibi gazeteyi yufka yaprağının altından okumaya başladım;
Bir alkıştır koptu gitti.
 
Saatte 35- 45 kilogram baklava hamuru açma başarısı gösteren makine Kelkit’ten gelen tatlıcıların da büyük beğenisini kazandı.
 
Trabzon’da gurur duyacağımız Hekimoğlu başta olmak üzere; Oyman, Tema, Çolakoğlu, Memişoğlu… gibi makine üreticilerine; hikayesini sessizce yazan bir yenisi eklendi: Serenat Makine.
İşe koyulma zamanı. İlk adım DOKA/ Yatırım Destek Ofisinin ziyaret edilmesi olarak planladık.
Toplu iğne üretemediğimiz günlerden bugünlere…
Bu haftalık da bu kadar.
 
Saygılarımla.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR