Arif Çetin

Arif Çetin

Çapraz Sorgu

 

Hayatta gerçeklerden kaçamazsınız. Yalanın ve sahtekârlığın açıldığı tüm yollar çıkmaz sokaktır. Futbolumuzu yönetenler, sorunları öteleyerek labirent haline getirdiler ancak çıkmaz sokakla tanıştılar. Bunlar üzücü. Ülkemizin üç takımı Avrupa'dan men cezası aldı. Daha arkası da geleceğe benziyor.

İstanbul'daki "TemizLİG" mücadelesi ise devam etmekte. Tarımla uğraşan kulüp yöneticilerinin tarlaya yansıyıp yansımadığını tartıştıkları ekip biçme metotlarını, sadece kendilerinin bilmediklerine de şahit olduk. Bu ülkenin hâkim ve savcıları, organik ya da GDO'lu ürünleri ayırt etme konusunda maharetli olduklarını gösterdiler. 

Ülkemin güzel insanlarına kimler GDO'lu ürün yediriyorsa cezasını çekmeli. Sahtekârlığın bölgesi, rengi olmaz, olmamalı da...

PERDE

Tarım konusunda söylediklerimizi bir kenara bırakarak futbola geri dönelim. Çapraz sorgunun ilk gününde Başkan Sadri ŞENER'in arka sıralardan kaldırılarak Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yanına oturtulması ulusal medyada "perde" olarak kullanıldı.

Ümit KARAN’ın Galatasaray sevgisi üzerinden Fenerbahçe antipatisini ve sözde Trabzonspor sempatisi (!) de aynı şekilde. Aylardır planlı bir şekilde devam ettirilen Fenerbahçe'ye suç ortağı bulma çabalarının yeni bir versiyonu. 

Trabzonspor Futbol Takımı için eksik mevkilere takviye çalışmaları devam etse de, Trabzonspor Kulübünün ve Trabzonspor camiasının yıllardır eksikliğini gideremediği konu ise lobi faaliyetleri. Bu eksikliğin giderilmesi, kokuşmuş çöp yığınlarının önüne perde çekilmesini de engelleyecek ve sadece önümüzdeki sezonun değil, bundan sonraki yılların da en büyük transferi olacaktır.

İstanbul’da bunlar yaşanırken, Trabzonspor adına fikir yürütenler ve kalem oynatanlar neler yapıyor? En iyi, en büyük Trabzonsporlu olma yarışında (!) twitter üzerinden birbirlerini yokluyorlar. Belki de şakalaşıyorlar ama demek ki biz anlayamıyoruz. 

Camia olarak aynı otobüste bindiğimizi iddia ediyor fakat farkı istikametlere yol alıyoruz. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğu anda üzüldüğümüz nokta da budur.

EVDEN ALDIRMA 

Hafta içerisinde Milli Takım kampında yaşananlar hepinizin malumu. Biz beklerdik ki, Abdullah Avcı Hoca, bu olaya karışanların yurda dönüş biletlerini o geceye aldırtsın. Bir yöneticinin en güçlü olduğu an, görevindeki ilk günleridir. Ama olmadı.

Herkes bir şeyler söyledi, paylaştı. Ama en değerlisini ve anlamlısını da Türkiye Gazetesi Spor Müdürü Sadık SÖZTUTAN kendine ait twitter hesabından dile getirdi. " Bir tarihte gazeteciye “Seni evinden aldırırım" diyen başkan, bir sabah evinden alındı Sevgili Volkan. Çok kötü kopya çekmişsin. Yapma...” Doğru söze ne hacet!

GEÇMİŞ OLSUN

                Kültürümüzün bir gereğidir. Hasta olana “Geçmiş olsun, Allah şifa versin” denir. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım yine hastaneye kaldırıldı. Pankreas enzimleri biraz yükselmiş. Biz doktorunun yalancısıyız. 

                Aziz Yıldırım’ın hastaneye kaldırıldığını duyunca, futbolcuların kasık rahatsızlıkları aklıma geldi. Oyuncu “kasığım” dediği zaman MR, Tomografi, röntgen de tespit edemezsiniz. Ona inanmak zorundasınız. Bize de düşen, doktorlara ve hastaya inanmak. 

                Aziz Yıldırım’ın iyileşerek bir an önce “YÜZLEŞME”ye geri dönmesini bekliyoruz. İlhan EKŞİOĞLU da ifadesinde “Başkan her konudan haberdar edilir” dedi. Aracılar yerine “GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK” daha doğru olmalı.

KARARIN GECİKMESİ

Süreç gösteriyor ki TFF, kendisinden beklenen kararı alamıyor ve bunun sancısını yaşıyor. Avrupa'da mücadele edecek takımlarımız ise, bu sürecin netleşmesini bekliyorlar. Zaten maddi açıdan sıkıntılı olan kulüplerimiz, kararın gecikmesiyle daha da mağdur durumda. Transferde ne kadar gecikirseniz o kadar pahalıya alıyorsunuz. Mahalledeki sebze pazarı değil ki akşama doğru fiyatlar ucuzlasın. Pazarda bile o saate döküntüler kalıyor.

ŞENOL GÜNEŞ VE SEUL

Sadece bir cümle. “ Şenol Hoca’nın insanlık ve hayat dersleri devam ediyor.”

YERLİ MALI YURDUM MALI 

Trabzonspor'un özellikle de yabancı transferinde başarılı olamadığı bir gerçek. TFF'nin 2012-2013 sezonu için açıkladığı yabancı sayısında ise değişiklik yok. Sahada altı, kulübede iki ve tribünde ise sınırsız. 

Sonuçta sahada altı yabancıdan faydalanabileceksiniz. Ne getireceğini bilmediğiniz yabancılara milyonlarca euru, dolar verip riski atacağınıza, bildiğiniz yerlilere para harcamak daha mantıklı olsa gerek. Piyasada sınırlı olan yerlileri de elden kaçırmamak adına geç kalınmamalı. 

BRKYLMZ17

Burak YILMAZ'ın sezon içersindeki performansı, Milli Takımda da devam ediyor. Şenol Hoca da golcü oyuncunun kalmasını olmazsa olmaz görüyor. 2011-2012 sezonunun gol kralı, bazı dönemlerde özellikle de mental açıdan zor dönemler yaşadı. Tüm yük onun üzerindeydi. Burak gelecek sezon aynı yükü kaldırabilir mi merak konusu!

Hatırlayın iki sezon öncesini. Selçuk, Engin, Yattara, Umut ve Jaja gibi isimlerin yanında kafa olarak daha rahattı. Bu sezon Burak Yılmaz’ın sırtındaki yüke omuz verecek isimler gerekli. 

Trabzonspor, yeni sezona maazallah kötü bir başlangıç yaparsa, en büyük sıkıntı Burak Yılmaz olur. Çünkü dün ve bugün olduğu gibi, yarında onun kafasını karıştırmak isteyenler olacaktır. Burak Yılmaz'ın takımda kalması tek başına yeterli değil, önemli olan ona destek olacakların bünyeye dahil edilmesi.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR